Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1809 E. 2019/2027 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1809 Esas
KARAR NO : 2019/2027
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI : 2018/32 E. – 2019/301 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit ve Çekin istirdatı
KARAR TARİHİ: 07/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari ilişki neticesinde alacaklarına karşılık … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den aldığı 693.000,00 TL bedelli çeklerin çalınmış olması nedeniyle zayii olduğunu, söz konusu çeklerle ilgili olarak Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/749 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını, mahkemece ödeme yasağı verildiğini, çalınan çeklerden … Ostim Şubesi’nin … numaralı hesabına ait, … çek numaralı, 02/11/2012 keşide tarihli ve 30.000,00 TL bedelli çekin müvekkili ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayan … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından ciro edilerek davalıya teslim edildiğini, dava konusu çekler ile ilgili olarak davalı tarafından İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/263 Esas – 2017/8 Karar sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine alacak davası açıldığını, çek çalıntı olduğundan çekin zilyedi durumunda olan davalının yetkili hamil olmadığı gibi iyi niyetli üçüncü şahıs da olamayacağını, davalı şirket elinde bulunan çek aslının davalıdan celp edilerek dava sonuna kadar saklanması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile çekin taraflarına iadesini, dava sürecinde çek bedellerinin davalı tarafından tahsili halinde çek bedellerinin istirdatı ile keşide tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki bankaya ibraz ettiğini ancak çekin ibrazı anında banka tarafından çek aslına el konulduğunu, çek bedelinin ibrazında tahsil edilemediğini ve taraflarına iade edilmediğini, çekin müvekkili şirketten istirdatına karar verilmesi halinde ilam hükmünün infazının mümkün olmayacağını, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/263 Esas sayılı dosyası ile fatura ve temlik borçlusu ile keşideci aleyhine alacak davası açtığını, müvekkilinin çekin iyi niyetli, meşru ve yetkili hamili olduğunu, müvekkilinin keşideci ve cirantalar arasındaki borcun doğuş sebebini araştırmak ve kanıtlamakla yükümlü olmadığını, müvekkilinin taraflar arasındaki uyuşmazlıkla herhangi bir ilgili olmadığını, davacının müvekkilinin kötü niyetli olduğunu ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu, bile bile borçlunun zararına hareketle çek iktisap ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu, müvekkilinin çeki yasal prosedüre uygun olarak, iyi niyetli meşru hamil olarak belgeleri ile birlikte faktoring işleminin sonucunda teslim aldığını, şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, sahte ciro iddiası ile ilgili olarak banka kayıtları ve davacı kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, müvekkilinin, davacı dışındaki cirantalara ve keşideciye karşı müracaat haklarını elinden alacak şekilde çekin istirdatına karar verilemesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın husumet yönünden reddine, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/263 Esas sayılı dosyasının neticesinin beklenmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2017 tarih, 2016/263 E., 2017/8 K. Sayılı kararına ilişkin davasının konusu ve tarafları ile mahkemede açılmış bulunan menfi tespit davasının konusu ve taraflarının aynı olduğu, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; davaların taraflarının ve dava konusunun farklı olduğunu, mahkemenin kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, çekin istirdatı ve menfi tespit istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu çek; … Ostim Şubesi’ne ait 02.11.2012 tarih ve … seri nolu 30.000TL bedelli çektir.Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/749 Esas sayılı dosyasının dairemizce incelenmesinde; dava konusunun davacı tarafça dava konusu çekin de dahil olduğu bir kısım çekler yönünden açılan çek iptali talebine ilişkin olduğu, yargılama sırasında 07.12.2017 Tarihli ara karar gereğince davacı vekiline dava açması için süre verildiği anlaşılmaktadır. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2017 tarih, 2016/263 E., 2017/8 K. Sayılı dosyası UYAP’tan incelendiğinde; davacının … Aş, davalıların … Ltd Şti, …Ltd. Şti, … Ltd Şti olduğu; dava konusunun faktoring sözleşmesine dayanak faturaya ilişkin olarak keşide edilen … Ostim Şubesi’ne ait 02.11.2012 tarih ve … seri nolu 30.000Tl bedelli çekin ödenmemesi nedeni ile 30.000TL’nin 02.11.2012’den itibaren faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olduğu ilgili mahkemece Ankara mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verildiği, kararın Dairemizin 2017/3321, 2018/2137 Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı anlaşılmaktadır.İlgili dosyanın dava tarihi; 14.03.2016 olup, dosyada davalı olarak yer alan …Ltd Şti adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş ve davalı vekili 01.05.2016’da UYAP üzerinden cevap dilekçesi sunmuştur. İstanbul 13.ATM’nin 2016/523 Esas sayılı dosyasında; davacı … şirketinin gerçek bir alacağının olup olmadığı, faktoring sözleşmesinin Yasa’ya uygun olup olmadığı, çek keşidecisi ve cirantaların borçtan sorumlu olup olmadığı değerlendirilecek olup iş bu davada da davacı cirantanın faktoring şirketine karşı borçtan sorumlu olup olmadığı değerlendirilecektir. Esas itibarı ile; her iki davanın konusu olan çekin aynı olduğu ve her iki davada araştırılması gerektiren hususun aynı olduğu, davacının iddiasına konu hususları ilk davaya cevapları ile birlikte ileri sürebileceği dikkate alındığında sonradan açılan bu davanın derdestlik yönünden reddi yerindedir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.