Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1802 E. 2022/128 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1802 Esas
KARAR NO: 2022/128 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2019
NUMARASI: 2015/82 E. – 2019/182 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan … şirketinin çek iptali davası açarak, İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.11.2012 tarih 2012/125 E. 2012/261 K. Sayılı ilamı ile, … Bankası A.Ş Fındıkzade Şubesi 15.06.2012 keşide tarihli … seri numaralı 25.000-TL bedelli keşidecisi müvekkili olan çeki yetkili hamil olarak iptal ettirdiğini, bu çek iptali kararına istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, müvekkilinin icra takibinden tebligat muhtarlığa yapıldığından itiraz süresi dolduktan sonra haberdar olduğunu, itiraz edemeden takibin kesinleştiğini, müvekkilinin bu çeki davalılardan … İnşaat şirket yetkilisi olan …’e verdiğini, …’in 04.06.2012 tarihinde müvekkiline müracaat ederek 15.06.2012 keşide tarihli çeki çaldırdığını bu çekle iligli mahkemeden ödeme yasağı kararı aldıklarını bildirerek yeniden çek verilmesi talebinde bulunduğunu, 04.06.2012 tarihli tutanakla çalıntı olan 15.06.2012 keşide tarihli 25.000-TL bedelli çekin yerine 39.000-TL bedelli 20.09.2012 keşide tarihli yeni çekin verildiğini, verilen bu çeki de davalı … şirketi yetkilisi …’ın tahsil ettiğini, müvekkilinin icra takibine konu çek yönünden borcunun bulunmadığını, icra takibinin ödeme nedeniyle iptali İstanbul 22. İcra Mahkemesinin 2013/503 E. Sayılı davası ile açılan davada protokolün takipten evvel olduğu, yapılan icra takibine itiraz edebileceği gerekçesi ile reddedildiğini beyanla, takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitini ve icra takibinin iptalini alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAPLAR: Davalı … İnşaat vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu icra takibinde müvekkilinin takip alacaklısı olmadığına göre bu davanın müvekkili şirkete yöneltilmemesi gerektiğini, bu nedenle müvekkil şirketin pasif husumet ehliyetinin olmadığını, …’in müvekkil şirketin yetkilisi olmadığını, …’in ”…” adlı bir işyerinin olduğunu, mimarlık hizmeti verdiğini, bu hususun davacı tarafından sunulan protokol ile sabit olduğunu, hukuki işlemlerin davacı ile davalı … şirketi ve dava dışı …’in arasında gerçekleştiğinin görüleceğini, davalının haksız ve kötüniyetli olduğundan %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, davanın reddini, talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … Bankası A.Ş Fındıkzade Şubesi 15.06.2012 keşide tarihli … seri numaralı 25.000-TL bedelli çekin 18/05/2012 tarihinde müvekkilin evinden çalındığını, bu sebeple 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2012/125 E. Sayılı ihtiyati tedbir talepli çek iptali davası açılıp çek iptali kararının alındığını, söz konusu çek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı kararıyla ilamsız takip yapıldığını, takibe itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini ve davacı …’a karşı haciz işlemlerine başlandığını, 04/06/2012 tarihinde bankaya müracaat edilerek, çeke ödeme yasağı konulmasına ilişkin mahkeme müzekkeresi teslim edildiğini, bu tarihe kadar banka kayıtlarında ödeme yasağı kararı bulunmadığını, bu sebeple de davacı tarafın dilekçesindeki müvekkilinin … yetkilisi …’e verdiği takibe konu çekin bu şahsın 04/06/2012 tarihinde çalınan çekle ilgili ödeme yasağı kararı alındığı beyanının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın …’e 15/06/2012 tarihli 25.000,00-TL’lik çalınan çek yerine 20/09/2012 tarihli 39.000,00-TL’lik çek vererek borcunu ödemiş olduğu iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, çek bedellerinin dahi birbirini tutmadığını, 39.000,00-TL’lik çeke dayanarak borcun ortadan kalktığı beyanının hukuka aykırı olduğunu, davacı ve müvekkili şirketin birbirleriyle doğrudan ticaret ilişkilerinin olmadığını, 25.000,00-TL’lik çek yerine 39.000,00-TL’lik çek verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 39.000,00-TL’lik çekin müvekkil şirket tarafından doğrudan davacıdan alınmadığını ve müvekkil şirketin kendi müşterisiyle yaptığı ticaret sonucu alındığını, 39.000,00-TL’lik çekin icra takibine konu çeke istinaden verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının bu iddiayı ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında doğrudan ticaret ilişkisi bulunmadığı için davacının yaptığı ödeme definin muhatabının müvekkil şirket olmadığını beyanla, davanın reddini davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 08.03.2019 tarihli 2015/82 E. – 2019/182 K. sayılı kararıyla; “…somut olayın değerlendirilmesinde; davalı zayi kararını alan … şirketinin, iptal kararına dayanarak keşideci/ davacı aleyhine takip başlatmış ise de, davacı keşidecinin zayi kararı nedeni ile düzenlenen yeni çek nedeni ile davalı şirket yetkilisine yapılan ödeme ile borcun anılı yasal düzenlemeler gereği sona erdiği iddiasını ileri sürmekte haklı görüldüğü, ancak diğer davalı şirket yönünden ciro ve tahsilata rastlanılmamakla menfi tespit isteminin diğer davalı şirkete ileri sürülmesine cevaz verilemeyeceğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle; ” -Davalı … İnşaat Ltd. Şti yönünden HMK’nun 124/3 maddesi gereğince taraf değişikliği talebinin kabulü nedeniyle ilgili şirket hakkında karar tesisine yer olmadığına, -Davalı … Şirketi yönünden açılan davanın REDDİNE, davalının tazminat talebinin REDDİNE, -Davalı … Ltd. Şti yönünden açılan davanın KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyası kapsamında dayanak İstanbul 22.ATM’nin 2012/125 E, 2012/261 K. Sayılı zayi kararına konu … bankasının Fındıkzade Şubesine ait 15/06/2012 tarihli, 25.000 TL bedelli çek yönünden davacının anılı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 tazminat ile sorumlu tutulmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı … Ltd. Şti vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyada müvekkili aleyhine davanın kabulüne karar verilebilecek somut delil mevcut olmadığını, kararın gerekçesinde şirket yetkilisine yapılan ödeme sonucunda davacının borçlu olmadığına karar verilmişse de, bu hususa ilişkin dosyada somut bir delil bulunmadığını. -Müvekkiline ödenmesi gereken çek bedelinin 3. Şahıs …’e ödenmiş olduğu iddiasının, müvekkilinin alacaklı olduğu gerçeğini ortadan kaldırmadığını, dava konusu çekte … İnş’ın herhangi bir alacak iddiası bulunmadığından, çek bedelinin bu şirkete ödenmesinde hukuki dayanak bulunmadığını. -Davacının ödeme yaptığını iddia ettiği çek bedellerinin dahi birbirini tutmadığını, zayi olan ve iptal kararı alınan çekin 39.000 TL bedelli çek ile ödendiğine dair somut ve yasal bir dayanak bulunmadığını. -Davacının borca itiraz davasının İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/503 E sayılı dosyası ile reddedildiğini, mahkemenin somut olay ile ilgisi olmayan ve delil niteliği taşımayan hususları göz önüne aldığını, bilirkişi raporunu neden hükme esas almadığını gerekçelendirmediğini, ödeme definin ne şekilde ispatlandığının kararda gerekçelendirilmediğini. -Davacının açıkça 39.000 TL tutarındaki çeki davalı …-…’e verdiğini beyan ettiğini, bu husus ile davacının başka çeklerden doğan mevcut bir borcundan kurtulmaya çalıştığını, bu çekin dava konusu çeke karşılık olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; … Ltd. Şti. Tarafından, … aleyhine, İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/125 esas ve 261 karar sayılı zayi nedeniyle çek iptali kararına dayalı olarak … Bankası A.Ş Fınzıkzade Şubesi 15.06.2012 keşide tarihli … seri numaralı 25.000-TL bedelli çeke dayalı asıl alacak ile 2.459,76 TL işlemiş ticari faizini ilamsız takip başlatarak talep ettiği, icra takibinin 04/01/2013 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Dosya ekinde bulunan İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait 2014/388 esas- 2014/740 K sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkemenin 15/11/2014 tarihli kararıyla davacı … tarafından davalı … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davada davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin ve borca itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/125 esas ve 261 karar sayılı çek zayi kararının ve kesinleşme şerhinin ibraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça 04/06/2012 tarihli, davacı … ve … arasında düzenlenen, “…-… İnşaat arasında yapılan işlere ait tutanaktır” başlıklı belgede; ” 20/05/2012 (40.000 TL) ve 15/06/2012 tarihli (25.000) verilen çekler iade edilmesi ve 27/08/2012 (40.000 TL) ve (39.000 TL) 20/9/2012 tarihli çekler verilmiştir. Çalıntı olan 25.000 TL’lik çek … Ltd.’ye iletilmesi, yazılı olan 40.000 TL’lik çekinde bankadan teslim alınarak ibraz edilmesi (…’e teslim edi..) … tarafından çıkarılan hak edişteki 112.200 TL olup 79.000 TL çek olarak ödenmiştir. Geriye kalan tutar … ile görüşülüp tahsil edildikten sonra ödenecektir. …’tan tahsil edilirse ödenecektir.” denilmiştir. …’dan celp edilen ödeme makbuzlarından; 24/09/2012 tarihinde 39.000 TL çek bedelinin … hesabından tahsil edilerek, … hesabına yatırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Hukukçu akademisyen bilirkişi Y.Doç. Dr. … ve Mali Müşavir bilirkişi …’den alınan 08/06/2017 tarihli raporda; ”… taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve raporda çözüme kavuşturulması gereken temel problemin; dava dışı …’e çek verilmesi nedeniyle dava konusu çekten doğan sorumluluğun sonra erip ermeyeceği noktasında toplandığını, öncelikle dava dışı …’in, davalılardan … şirketinin yetkili temsilcisi olmadığından, … şirketinin dava konusu çeke herhangi bir taahhüdü ve talebi bulunmadığından, davanın bu davalıya yöneltilmesinin herhangi bir hukuki dayanağı bulunmadığını, davalılardan … şirketinin çekin zayi ve iptali davacı açtığı ve davanın lehine sonuçlandığı dikkate alındığında; her ne kadar yapılan ilamsız olsa da, … şirketinin takip alacağının dayanağının kambiyo senedi olduğu,…. davacının, dava konusu çeki ödediğini yazılı belgeyle ispatlaması gerektiğini, davacı taraf, dava konusu çekin bedelinin 20.09.2012 tarihli ve 39.000,00-TL’lik bir çek ile …’e ödendiğini beyan ederek bu konuda bir tutanak sunulduğunu, çekin zayi ve iptali davasının … şirketi tarafından açılması gerektiğini, dava dışı … lehine verilmiş bir karar bulunmaması gibi hususlar dikkate alındığında; dava konusu çek bedelinin davacı tarafından … şirketine ödenmesi gerektiğini davacı tarafından çek bedenin dava dışı …’e ödenmiş olduğunu ve böylece çekten doğan borcun sonra erdiği ileri sürülmüş ise de …’in çek alacaklısı … şirketinin yetkili temsilci olmaması karşısında davacının bu iddiasının kabulüne olanak olmadığını, dava konusu çek bedeli ile dava dışı …’e çek verilmek suretiyle yapılan ödemenin miktarlarının farklı olması da varılan sonucu desteklediğini,… dava konusu çek bedelinin davacı tarafından … şirketine ödenmesi gerektiğini, bu konuda dava dışı …’e bir ödeme yapılması davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kaanatine varıldığını.’ beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Menfi tespit davasında, mahkemece davanın davalı … Şirketi hakkında kabulüne, davalı … İnşaat şirketi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Ltd. Şti. Aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, davalı … Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Şirketi tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile davacı aleyhine ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/125 esas ve 261 karar sayılı çek iptali kararı olduğu anlaşılmıştır. Davacı borçlu … tarafından, davalı … Şirketinin, 15.06.2012 keşide tarihli 25.000-TL bedelli çekin hamili olduğuna ve çek iptali kararına itirazı bulunmamaktadır. Mahkeme kararından çek iptali davasının 24/05/2012 tarihinde açıldığı, 05/06/2012 tarihinde banka hesabına ödeme yasağı konulduğu anlaşılmıştır. Davacı ile … arasında düzenlenen, 04/06/2012 tarihli “…-… arasında yapılan işlere ait tutanaktır” başlıklı belgeden, … ile davacının firması olduğu anlaşılan … arasında ticari ilişki olduğu anlaşılmaktadır. Tutanakta …’e 40.000 TL bedelli ve 39.000 TL bedelli iki adet çekin verildiği, çalıntı olan 25.000 TL bedelli çek ile 40.000 TL bedelli çekin iade edileceği yazılı ise de, tutanakta imzası bulunan … ile davalı … Şirketi arasında bir bağ bulunmadığı, davalı şirketin yetkilisi olmadığı, davalı … mimarlık şirketinin yetkilisi olduğu anlaşılmakla, üçüncü kişiye yapılan ödeme davalı şirket yönünden sonuç doğurmaz. Davacının çekin çalındığını bildiği anlaşılmakla, zayi nedeniyle çek iptali kararı getiren hamile ödeme yaparak borçtan kurtulması mümkündür. Tutanağa konu 39.000 TL bedelli çekin karşılığının, davalı şirket yetkilisi tarafından bankadan tahsil edilmesi de sonucu değiştirmemektedir. Davalı vekilinin cevabında bu çekin müvekkilinin kendi müşterisiyle yapılan ticari ilişki çerçevesinde alındığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça davalı hamil … Şirketine yapılan bir ödeme bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın davalı … Şirketi yönünden reddine, takip yönünden tedbir kararı verilmediğinden davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, diğer davalı taraf yönünden verilen hükmün aynen tekrarına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 08.03.2019 tarihli 2015/82 E. – 2019/182 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davalı … İnşaat Ltd. Şti yönünden HMK’nun 124/3 maddesi gereğince taraf değişikliği talebinin kabulü nedeniyle ilgili şirket hakkında karar tesisine yer olmadığına, 4-Davalı … Şirketi yönünden açılan davanın REDDİNE, davalının tazminat talebinin REDDİNE, 5-Davalı … Ltd. Şti yönünden açılan davanın REDDİNE, -Tedbir kararı verilmediğinden davalı vekilinin tazminat talebinin REDDİNE, 6-İlk derece yargılaması yönünden; A)Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 346,24-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine, B)Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, C)Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine, Ç)Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.000-‘er TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti. ve … Şirketi’ne verilmesine, D)Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına, 7-İstinaf yargılaması yönünden; -Davalı … Ltd. Şti vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında davalı … Ltd. Şti tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,60 tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalı … Ltd. Şti’ye verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.