Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1800 E. 2019/1967 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1800 Esas
KARAR NO : 2019/1967
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI : 2018/1091E. – 2019/322 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetkili icra müdürlüğünün açıkça belirtilmediğini, bu nedenle usulüne uygun olmayan yetki itirazının reddi gerektiğini, para borçlarında borcun ifa edileceği yerin alacaklının merkezi olduğunu, HMK’nun 10. Maddesi uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel yetkiye sahip olduğunu, dolayısıyla dava ve icra takibi, davacının seçimine göre, hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabileceğini, davalı tarafın takip meblağı kadar müvekkiline borçlu olduğunu beyanla davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Gaziantep adresi itibariyle Gaziantep İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibine dayanak yapılan faturalara istinaden borç bakiyesinin bir kısmının peşin olarak ödendiğini ve malların teslim alındığını, kalan bakiye içinse müvekkili şirket tarafından alacaklı şirkete 14.07.2014 tanzim tarihli 30.08.2014 vade tarihli 23.600 TL senet verildiğini, bu senedin davacı tarafça tahsil edildiğini, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisinin kalmadığını, davacı tarafla en son ticari alışverişinin 2014 yılının Temmuz ayında olduğunu, bu aydan sonra herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını beyanla davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesi 2015/75 esas, 2016/1062 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekilinin istinaf istemine istinaden Dairemizce incelenen dosyada; Dairemizin 2017/1193 esas, 2018/2280 Karar sayılı ilamı ile HMK 184 ve 186 madde hükümlerine aykırılık nedeni ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Dairemizin kaldırma kararına istinaden ilk derece mahkemesince HMK 184 md ilişkin ihtar içerir davetiye tebliğ edilerek neticeten; ikinci bilirkişi raporu esas alınarak davacı defterlerindeki kayda göre davacının alacağı, faturalar nedeniyle 80.411,09 TL olduğu, önceki yıldan gelen devir bakiyesi olan 6.525,69 TL’nin ilavesi ile 86.936,78 TL’ye tekabül ettiği, davalının vadeli senetlerle yapmış olduğu toplam 43.600 TL’lik ödemenin tenzili sonucu davacının davalıdan 43.336,78 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan 06.09.2016 tarihli bilirkişi raporunun takip konusu faturalarla sınırlı olmayıp tüm hesap ilişkisi değerlendirilmek sureti ile hazırlanmış olmakla hükme esas alınmayacağını, itirazın iptali davasının takiple sıkı sıkıya bağlı olduğundan takip konusu olmayan faturalar ile devir bakiyesinin hesaplanarak rapor tanziminin hatalı olduğunu, … Kargo’nun teslim belge aslı istenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, teslim belgesinde imzası olan kişinin şirket çalışanı olup olmadığının araştırılmadığını, kargo teslim belgelerinin tek başına malların davalıya teslim edildiğini kanıtlamaya yeterli olmadığını, istinaf masraflarının davacı tarafa yüklenmesine karar verilmemiş olması nedeni ile de kararın hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava konusu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davacı tarafça davalı aleyhine ilamsız takip başlatılmış olup takibin dayanağı olarak; faturalara konu bakiye alacak gösterilmiştir.Davalı tarafça takipte yetki itirazında bulunulmuş ise de; takip faturaya dayalı olup icra dairesi yetkili olmakla bu husustaki yetki itirazının reddi kararı yerindedir. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardandır. Dava konusu takip faturaya davalı takiptir. Bu nedenle cari hesap ilişkisi dikkate alınarak değerlendirme yapılamayacaktır. İlk derece mahkemesince; cari hesap ilişkisi ve davacı ticari defterleri yönünden kayıtlı olan önceki devir bakiyesi dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması yerinde olmayıp davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir.Davalı vekili takibe konu; … seri numaralı faturalar yönünden taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul etmiştir. Davalı tarafça kabul edilen faturalar yönünden borcun ödendiğini ispat yükü davalı tarafta olup davalı vekili, bu faturalar yönünden ödemelerin kısmen peşin kısmen ise 30.08.2014 Tarihli 23.600TL bedelli senet ile yapıldığını belirterek ödemeye ilişkin banka makbuz örneğini sunmuştur. Davalının senetle yaptığı ödemeye davacının bir itirazı olmayıp bu ödemelerin cari hesap borcuna ilişkin olduğunu ileri sürmüştür. Ancak itirazın iptali takibe sıkı sıkıya bağlı olup tarafların cari hesap devir bakiyeleri örtüşmediği gibi, somut olayda salt faturaya dayalı başlatılan takip yönünden değerlendirme yapılması gerekir. Bu durumda asıl davanın çözümlenmesi için; davalı tarafça kabul edilen takip konusu fatura tarihlerinden sonra 14.07.2014’te keşide edilmiş senedin bu faturalara ilişkin ödeme olduğunun kabul edilip, davacının takibe koyduğu faturalar yönünden bu senet ile ödenmemiş kısmı için itirazın iptaline karar vermek gerekir. (Aynı yönde 19.HD’nin 2018/1387 Esas, 2018/6543Karar sayılı, 12.12.2018 tarihli ilamı) Davalı tarafça kabul edilen faturaların toplamı; 31.593,32TL olup 23.600TL’lik ödeme mahsup edildiğinde; 7.993,32 TL bakiye borç bulunmaktadır. Davalı peşin ödeme savunmasında bulunmuş ise de ticari defterinde bu hususta kayıt bulunmadığı gibi, açıkça yemin deliline dayanmadığından bakiye kısma ilişkin ödemeyi ispat edememiştir. Davalı taraf, takibe konu … seri numaralı faturaları kabul etmediğinden bu faturalar yönünden ise; borç ilişkisini ve faturalara konu malların teslim edildiğini ispat yükü davacıdadır.Davacı vekili bu faturalar yönünden teslimatın kargo aracılığıyla yapıldığını beyan etmiş olup … Kargo’nun yazı cevabı incelendiğinde; 12.08.2014 tarihli kargo yönünden; 948675 seri numaralı irsaliyeli fatura bilgileri ile kargonun (ekinde 2 koli açıklaması ile 50 kg) … teslim edildiğinin yazılı olduğu, 19.08.2014 Tarihli kargo belgesinde irsaliyeli fatura bilgileri bulunmuyor ise de; teslimat ekindeki bilgilerde 275kg teslimat yapıldığının yer aldığı ve evrakta şirketin kaşesi ve imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.Kargo yazı cevabının diğer ekleri incelendiğinde; 12.08.2014 Tarihli faturada davalı şirket yönünden teslim alan olarak yer alan … davalı tarafça kabul edilen önceki faturalarda teslim alan kişi olarak yer aldığı, fatura açıklaması ile kargo faturasının miktar ve irsaliye nosu itibarı ile örtüştüğü, 19.08.2014 tarihli kargo teslim belgesinin ekindeki 275 kg teslimat yer aldığı görülmekle ; 12.08.2014 tarihli 1870,97TL bedelli fatura ile 19.08.2014 tarihli 10.616,43TL’lik fatura yönünden talebin kabulü gerekir. Bilirkişi raporunda; 948649 seri numaralı fatura yönünden teslim kabul edilmiş ise de; kargo yazı cevabında ilgili faturaların irsaliye numaraları yer almadığı gibi, fatura ile birlikte faturaya konu malların teslim edilip edilmediği de açık olmadığı anlaşılmakla bu faturalar yönünden açıkça yemin deliline dayanmayan davacı tarafın bu husustaki talebinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin (7.993,32TL+1.870,97+10.616,43TL olmak üzere) toplam 20.480,72TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi üzerinden devamına, alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20’si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili, istinaf giderlerinin yargılama giderlerine eklenmediğini belirtmiş ise de; Dairemizin kesin nitelikteki ilk kararında yargılama giderleri konusunda karar verilmiş olup yeniden karar verilmesi gerekli olmadığından bu husustaki istinaf istemi kabul edilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2019 gün ve 2018/1091 Esas, 2019/322 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜNE,4-Davalının Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden İTİRAZININ KISMEN İPTALİ İLE,-Takibin 20.480,72TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi üzerinden devamına,5-Kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 4096,14TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İlk derece mahkemesindeki yargılama yönünden yargılama giderleri, harca ilişkin;6- Alınması gereken 1399,03Tl harcın peşin alınan 523,49Tl harç ile 216,60Tl icra peşin harcının mahsubu ile bakiye 658,94TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,-Davacı taraftan tahsil olunan 523,49Tl harç ile 216,60Tl icra peşin harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine7-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 503,70 TL davetiye, müzekkere ve talimat bilirkişi ücreti ile 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.231,40TL’nin davanın kabul oranına göre 581,83TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 2.457,69TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre hesaplanan 2.742,73TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;10-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 49,60 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 170,90 TL’nin, kısmen kabul oranı dikkate alınarak 80,75TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 11-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.