Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1794 E. 2022/123 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1794 Esas
KARAR NO: 2022/123 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2019
NUMARASI: 2016/1051 E. – 2019/126 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile dava dışı olan … Gıda Sanayi ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan 26/08/2015 tarihli sözleşme gereğince, bu şirketin …’in Türkiye alt lisansörü ile 11/04/2014 tarihinde yapmış olduğu sözleşmenin bütün haklarını (…’in bayilik ve yatırılan 25.000 USD Doları) devir aldığını, müvekkili şirketin …’in Türkiye alt lisansörü olan … Ltd. Şti ile de 26/08/2015 tarihinde ayrıca bir sözleşme yaptığını, sözleşme içeriklerinden de anlaşılacağı, davalı şirket ile dava dışı olan … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında 11/04/2014 tarihinde 5 yıllık FRANCHISE sözleşmesi, müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında 26/08/2015 tarihinde iki yıllık FRANCHISE sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun şekilde hareket etmekteyken, davalı şirketin haklı bir gerekçe olmadan “…” markasının sahibi şirketle arasında doğan hukuki ihtilafı neden göstererek sözleşmeyi 16/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı ve hukuka aykırı şekilde feshettiğini, müvekkili şirketin dava dışı … isimli şirketten 26/08/2015 tarihli Sözleşme Tutanağı ile devraldığı 25.000 USD dolar, reklam ve tanıtım için müvekkili şirketin ödediği 3.000 USD olmak üzere toplam 28.000 USD doları olan (3 TL kur miktarı üzerinden)84.000 TL’nin, müvekkilinin araç kiralama bürosunun yıllık kira bedeli olan 30.000 TL ve bu büro için ödenen elektrik-su-araç yıkama bedeli 5.800 TL olmak üzere toplamda 35.800 TL’nin, tadilat , cihaz bakımı vb. harcamaları için ödenen toplam 31.182 TL ‘nin, müvekkilinin “uzun dönem araç kiralama sözleşmesi” doğrultusunda … isimli şirketten kiraladığı 11 aracın 3 aylık araç kirası bedeli olmak üzere toplam 59.400 TL’nin müvekkili şirketin haksız fesih nedeni ile ticari itibar kaybına uğradığı için manevi tazminat olarak 30.000 TL’nin toplamda 240.382 TL maddi ve manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava dışı/ Franchise … Ltd. Şti’nin sözleşmeden doğan haklarını davacı şirkete devretme hak ve yetkisi olmadığını, böyle bir devir var ise dahi bunun hukuken taraflarını bağlayıcı bir yanı bulunmadığını, davacının iş bu geçersiz devir nedeniyle zarara uğraması halinde adı geçen dava dışı şirket aleyhine davasını ikame etmesi gerektiğini, bu bakımdan huzurdaki davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının bayilik giriş ücretini talep etme hakkı olmadığını, … Ltd. Şti ile akdedilen 11/04/2015 tarihli Franchise Sözleşmesinin 12/02/2016 tarihinde imzalanan “Sözleşme Feshi- İbra” başlıklı belge ile karşılıklı anlaşılarak feshedildiğini, davalı şirkete Franchise alan şirket tarafından verilmiş olan teminat mektubunun … Ltd. Şti ‘ne vekaleten …’na 11/02/2016 tarihinde iade edildiğini, bu nedenle davalı müvekkili şirketin 11/04/2015 tarihli sözleşme gereğince bayilik ücreti adı altında hiçbir borcu bulunmadığını, davacı tarafın haksız menfaat temin etme gayretinde olduğunu, davacı şirket ile sözleşme imza tarihi olan 18/09/2015 tarihinden itibaren 2 yıl süreyle geçerli olmak üzere akdedildiğini, buna karşılık davacının dosyaya sunduğu uzun dönem araç kiralama sözleşmeleri 30/08/2015 taşınmaz kira sözleşmesi ise 26/08/2015 tarihli olduğunu, davacının ileri sürdüğü kiralama sözleşmelerinin tamamının dava konusu Franchise Sözleşmesinin akdedilmesinden önce olduğunu, sözleşmede reklam ve yönetim giderlerine katılma yükümlülüğü bulunduğunu, müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Franchise sözleşmesi hukuken zorunlu nedenlerle feshedildiğini, davalı müvekkili ile marka sahibi … arasındaki sözleşmenin marka sahibi şirket tarafından haksız olarak feshedilmesi nedeniyle davalının lisans hakkının ortadan kalktığını, bu nedenle işbu lisans hakkına bağlı olarak müvekkili şirketin yapmış olduğu alt lisansörlük sözleşmelerinin feshinin hukuken zorunlu hale geldiğini, davacı şirkete gönderilen Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu 16/11/2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığını, bu nedenle davacının davasının reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 06.02.2019 tarihli 2016/1051 E. – 2019/126 K. sayılı kararıyla; “01.06.2009 tarihinde davalı …sam ile dava dışı … arasında franchise sözleşmesinin imzalandığı, 11.04.2014 tarihinde davalı … ile dava dışı … şirketi arasında 5 yıllık franchise sözleşmesine bağlı Türkiye Bölgesi Lisans Sözleşmesi imzalandığı, 21.10.2014 ve 12.02.2015 tarihlerinde … şirketi tarafından davalı …’a sözleşme gereği beklenen raporlama ve …’ e ödenmesi gereken tutarın ödenmediğine dair ihtarnamelerin gönderildiği, 26.08.2015 tarihinde davalı … ile dava dışı … Akaryakıt ve LPG İstasyonu- D. bakır arasında 2 yıllık franchise sözleşmesi hazırlandığı bu sözleşmenin sadece davalı … tarafından imzalandığı dava dışı … şirketi tarafından ve davacı tarafından imzalanmadığı,26.08.2015 tarihinde dava dışı … şirketi ile davacı … şirketi arasında sözleşme yapılarak bayilik hakkının devredildiği, 18.09.2015 tarihinde davacı … ile dava dışı … şirketi arasında franchise sözleşmesi yapıldığı, 30.08.2015- 30.08.2016 tarihlerini kapsayan uzun dönem araç kiralama sözleşmesinin imzalandığı, çalışma ofisi için 5 yıllık büro kira sözleşmesi yapıldığı- aylık kira bedelinin 1.800 TL olduğu- 11 adet araç için araç kiralandığı ve ticari faaliyetlerde … markasının kullanıldığı, 30.09.2015 tarihinde franchise sözleşmesine aykırılık nedeni ile davalı … ile dava dışı franchise veren … arasındaki sözleşmenin … tarafından 24.09.2015 tarihinde feshedildiği, yapılması gereken ödemelerin geç yapılması bazen yapılmaması, asgari filo gelişimine ulaşılamaması, ücret raporlamalarının yapılamaması gerekçeleri ile feshin bulunduğu,13.10.2015 tarihinde davalı …’ın Türkiye’ deki siyasi ekonomik süreci, terör olaylarını, rent a car araçlarının Suriye’ ye kaçırılmış olmasını mücbir sebep olarak göstererek sözleşmeye uyulamadığını ve taahhütlerin yerine getirilemediğini ihtarname ile dava dışı …’e bildirdiği,16.11.2015 tarihinde davalı …’ın davacı … ile olan sözleşmenin fesih edildiğini, dava dışı … ile aralarındaki sözleşmenin feshi nedeni ile … firması tarafından marka lisans sözleşmesinin durdurulduğunun ve kullanılmaması gerektiğini bildirildiği, 12.02.2016 tarihinde dava dışı … ile sözleşmenin feshi ile teminat mektubunun iade edildiği, Ayrıca davalı … ile dava dışı … Şirketi arasındaki sözleşmede Davalı …’ ın franchise veren dava dışı … şirketinin Franchise alan olduğu ve sözleşme içeriğinden (m. 14.7) franchise alanın franchise verenin önceden yazılı izni olmaksızın sözleşme hak- yükümlülük ve sorumluluklarını 3. Kişilere devredemeyeceğine ve kullandıramayacağına dair hükmünün bulunduğu, dava konusu tüm sözleşmelerin varlığı ve içerdiği hükümler dikkate alınarak fesih koşulları sözleşmeye uygun olmakla davacının talep ettiği alacağının varlığı ve tazminatın koşulları oluşmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının “…” markasının sahibi şirket ile arasındaki ihtilafı gerekçe göstererek , 16/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı olarak feshettiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerin bağlantılı olmadığını, 01.06.2009 tarihli sözleşmenin marka sahibi şirket tarafından feshedilmiş olmasının, davalı şirket ile müvekkil şirket arasındaki sözleşmenin feshi için tek başına haklı neden oluşturmayacağını, marka sahibi şirketin, davalı şirketle arasındaki sözleşmeyi feshederken sunduğu” Yapılması gereken ödemelerin geç yapılması bazen yapılamaması, asgari filo gelişimine ulaşılamaması, ücret raporlamalarının yapılamamasına ilişkin” fesih gerekçeleri göz önüne alındığında, sözleşmenin feshinde davalı şirketin kusurlu olduğunun görüleceğini, bu ihtimalde ise kusuru ile sözleşmenin feshine sebebiyet veren davalı olduğu için müvekkili ile olan sözleşmeden doğan borcun ifa edilememesi halinde, davacı müvekkilinin bu sebeple uğradığı zararları tazmin etme mecburiyeti bulunduğunu(TBK m. 112) mahkeme kararında ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususun hatalı olarak değerlendirildiğini, davalı şirketin fesih ihbarnamesine karşılık gönderdiği ihtarnamede; “Türkiye de son üç yılda yaşanan ekonomik kriz, terör olayları ve … firmasının rent car yaptığı bir çok aracın Suriye’ye kaçırılmış olmasına “dayalı savunma yapılmışsa da ekonomik kriz, ticari hayatta her tacirin üstlendiği bir risk olduğundan sözleşmeyi ifa etmeme için bir gerekçe oluşturmayacağını, diğer hususların ise soyut söylem niteliğinde olduğunu, dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından itibar edilmemesi gerektiğini, mahkemenin hiçbir araştırma yapılmaksızın davalının salt ihtarnamede gösterdiği gerekçelere bağlı kalınarak feshin 26.08.2015 tarihli sözleşmenin 14.4 maddesi kapsamında haklı nedenle yapıldığı sonucuna ulaşıldığını. -Mücbir sebep hallerine ilişkin m.14.4’nin davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmede yer alıyorsa da, taraflar arasındaki sözleşmenin, davalı şirket tarafından mücbir bir sebeple sona erdirilmediğini, sözleşmenin marka sahibi şirket tarafından haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle davalı ile davacı şirket arasındaki sözleşmenin ifa edilemez hale geldiğini, yapılan fesih haksız olduğunu. -Müvekkilinin defterlerinin incelenmesi halinde dava konusu edilen tüm giderlerin imzalanan sözleşme kapsamında ve sözleşmenin ifası ile belirli bir iş organizasyonu kurmak için yapıldığının görüleceğini, sözleşmede franchise alana bazı yükümlülükler getirildiğini, mekana ilişkin standartlar, araçlara ilişkin standartlar bulunduğunu, masrafların bu standartların yerine getirilmesi amacıyla yapıldığını, müvekkili ile dava dışı … Sağlık Şirketi arasında imzalanan ve 25.000 USD doları bayilik giriş ücreti ile bayilik haklarının devrini içeren sözleşme nedeniyle müvekkilinin davalıdan 25.000 USD dolar alacağı bulunduğunu, sözleşmenin davalı ile imzalanan sözleşme ile aynı tarihli olduğunu, davalı şirketin dava dışı … ile yapılan sözleşme gereği böyle bir devrin mümkün olmadığına dair beyanlarının hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini, müvekkilinin 3.000 USD reklam gideri ödediğini, zararlarının tazmini gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davacı şirketin müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile yapılan sözleşmeler ve sözleşmenin 12. Maddesindeki fesih koşulu dikkate alınarak davacının teknik olarak dava konusu 240.382, 00 TL alacağının olmadığının belirlendiğini, dava dışı … şirketinin davalı müvekkili ile arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, müvekkilinin haksız feshe itirazlarını bildirdiğini, Franchise Sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle, müvekkili şirket ile alt lisansörlük anlaşmalarını haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını, davacı tarafın … ile müvekkili arasındaki sözleşme ile davacı arasındaki sözleşme arasında bağlantı bulunmadığını ileri sürmüşse de müvekkilinin … arasındaki sözleşme ile “…” isimli markadan ve şirkete bağlı sistemden tümüyle yararlanma lisansı alarak bu sözleşmeye dayanarak markayı kullanma ve alt lisans verebilme hakkı edindiğini, dava dışı … Şirketinin sözleşmenin 14.7 maddesi gereğince müvekkilinin yazılı onayı olmaksızın geçersiz olarak davacı ile yapmış olduğu sözleşme nedeniyle davacının ödediği bayilik giriş ücretini kendisinden talep edemeyeceğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince Bilirkişiler … ve …’dan alınan 08/08/2018 tarihli raporda özet olarak ; 30/09/2015 tarihinde davalı … ile franchise veren-… franchise alan arasındaki franchise sözleşmesinin kurallara uyulmaması nedeniyle, ihtarname … tarafından gönderilerek 24/09/2015 tarihinde … tarafından fesih edildiği, İhtarname içeriğinde, fesih sebebi olarak; sözleşme uyarınca yapılması gereken ödemeleri tekrar eden biçimde geç yapılması ve hiç yapılmaması, 2013-2014 yıllarında sözleşmede belirtilmiş asgari filo gelişimine ulaşılamamış olması, birçok raporlamaların gecikmesi ve tüm 2015 yılı boyunca hiçbir ücret raporlaması yapılmamasının gösterildiği, 13.10.2015 tarihinde davalı … tarafından , franchise veren firmanın 30.09.2015 tarihli ihtarnamesi ile yapılan fesih ihbarına karşılık fesih beyanın geri alınması için ihtarname gönderildiği, ihtarname içeriğinde Türkiye’de son üç yılda yaşanan siyasi ve ekonomik kriz,terör olayları ve … firmasının rent car yaptığı bir çok aracın Suriye’ye kaçırılmış olmasına değinildiği, bu gibi mücbir sebeplerden dolayı franchise sözleşmesinde uyulması ve yapılması gereken taahhütlerin yerine getirilemediği, yapılan sözleşmeler ve sözleşmenin 12. Maddesinde yer alan fesih koşulları dikkate alındığında davacı … tarafından talep edilen ve dava konusu olan 240.382,00 TL alacağı olmadığının teknik olarak değerlendirildiği beyan edilmiştir. Taraflar arasındaki 26/08/2015 tarihli 2 yıl süreli Franchise Sözleşmesinin 12. Maddesinde; Taraflardan herhangi birinin,iş bu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerinden bir veya birkaçını yerine getirmemesi durumunda, diğer tarafın iş bu sözleşme ve eklerinde belirtilen durumlar hariç tutulmak üzere, ihlalde bulunan tarafı yazılı olarak uyarmak ve ihlalin giderilmesi için makul bir süre tanımak ile yükümlüdür.Sürenin hitamında ihlal halen devam ediyor yahut ihlalin sona erdirilmesine karşın ihlalin olumsuz etkileri sürüyor ise işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Franchise verenin sözleşmeyi bu yolla feshetmesi durumunda, uğradığı zarar ziyanı franchise alandan talep hakkı saklıdır.” Sözleşmenin 14. Maddesinde mücbir sebeplerin belirlendiği; “tarafların kontrolü dışında gelişen ve tarafların bu sözleşme ile yüklendiği borçlarını yerine getirmesini engelleyici veya geciktirici hallerin oluşmasının, mücbir sebep hali olarak değerlendirilecektir. Grev, lokavt, savaş,iç savaş,terör eylemleri, deprem, yangın, su baskını, devletin karar ve eylemleri.Taraflar mücbir sebep dolayısı ile yükümlülüklerini tam veya zamanında yerine getirememekten dolayı sorumlu tutulmayacak olup, mücbir sebep durumunun meydana geldiği ilin Ticaret Odası tarafından onaylanması halinde geçerli olacağı hususunda mutabıklar.” hükümleri düzenlenmiştir. … tarafından davalı şirkete Beyoğlu … Noterliği’nin 30 Eylül 2015 tarihli … sayılı İhtarnamesi ile; sözleşme uyarınca yapılması gereken ödemelerin tekrar eden biçimde geç yapıldığı veya hiç yapılmadığı, sözleşme uyarınca yüklenen raporlamaların tekrar eden biçimde gerçekleştirilmediği, 2013-2014 yılları için sözleşmede belirtilen asgari filo gelişimine ulaşılamadığı, ihtarnamede belirtilen ödemelerin süresinde yapılmadığı, 2015 yılında hiçbir ücret raporlaması yapılmadığı, 24 Eylül 2015 tarihi itibarıyla 34,211.89 ABD doları borcu bulunduğundan ve yükümlülüklerini yerine getirmediğinden sözleşmeyi feshettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Bakırköy … Noterliği’nin 13 Ekim 2015 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile davalı … Şirketi’nin dava dışı … şirketine gönderdiği cevabi ihtarnamede; Türkiye de son üç yılda yaşanan siyasi ve ekonomik açıdan çalkantılı dönem, ekonomik kriz, terör olayları ve … firmasının rent car yaptığı bir çok aracın Suriye’ye kaçırılmış olması ve filonun uzun vadeli planlamada 2015 yılı itibarıyla 1000 araçtan oluşması hedeflenirken, anlatılan sebeplerle sınırlı sayıda kaldığı, 2015 tarihi itibarıyla 500’ün üzerinde bulunduğu, en kısa sürede arttırılacağı, karşı taraf ile sağlıklı iletişim kurulamadığından ödemeler konusunda kısa süreli gecikmeler olmuşsa da ihtarnamede belirtilen bakiyenin bir kısmının ödendiği, feshin geri alınması halinde ödemelerin düzenli ve eksiksiz yapılacağının bildirildiği , feshin geri alınmasının talep edildiği anlaşılmıştır.Bakırköy … Noterliği’nin 16 Kasım 2015 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile davalı … Şirketi’nin, davacı şirkete asıl lisans veren … şirketi ile müvekkili arasında doğan hukuki ihtilaf nedeniyle, Marka Lisans Sözleşmesinin yürütmesinin adı geçen şirketle varılan mutabakat neticesinde taraflarınca durdurulduğunu, bu nedenle … şirketi ile yapılan Franchise Sözleşmesi’nin zorunlu nedenlerle ihtarname tebliği tarihinden itibaren feshedildiğini bildirmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, taraflar arasındaki 26/08/2015 tarihli 2 yıl süreli Franchise Sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini ileri sürerek sözleşmenin ifası için yapılan masrafları ile dava dışı … Ltd. Şti arasında imzalanan 26/08/2015 tarihli sözleşme ile, bu şirketin …’in Türkiye alt lisansörü ile 11/04/2014 tarihinde yaptığı sözleşmenin bütün haklarının devralınması için ödenen bedel ile birlikte, toplam 240.382 TL maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, feshin sözleşme koşullarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, HMK 297. Madde gereğince, sözleşmenin hangi maddesine göre feshinin haklı olduğu gerekçelendirilmemiştir. Sözleşmenin 12. Maddesinde “tarafların sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde fesih”, 14.4 maddesinde de “mücbir sebepler nedeniyle fesih” hükmü düzenlenmiştir. Davalı şirket tarafından Bakırköy … Noterliği’nin 16 Kasım 2015 tarihli … sayılı ihtarnamesi ile asıl lisans veren … şirketinin sözleşmeyi feshi nedeniyle, sözleşmenin ifa edilemeyeceğini bildirerek, davacı ile yapılan sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davalının … şirketi ile aralarındaki sözleşmenin feshinde kusurunun bulunup bulunmadığı davanın sonucuna etkili olup tartışılmamıştır. Taraflar arasındaki sözleşme 26/08/2015 tarihli ve 2 yıl süreli olarak yapılmış ancak 16 Kasım 2015 tarihine kadar sürdüğü anlaşılmakla, davacının sözleşmenin karşılıklı ifa edileceğine duyduğu güven ile yaptığını ileri sürdüğü harcama kalemleri ile yine davalı şirket ile dava dışı … şirketinin taraf olduğu sözleşmedeki hakların devralınması nedeniyle ödenen bedelin iadesini talep edip edemeyeceğinin, her bir sözleşme yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek ve her bir harcama ve ödeme kalemi yönünden ayrı ayrı tartışılması gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu yetersiz olup, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/02/2019 tarihli 2016/1051 E. – 2019/126 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.