Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1772 E. 2019/1830 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1772 Esas
KARAR NO : 2019/1830 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2019 (ek karar)
NUMARASI : 2019/597 D.İş Esas – 2019/ 562 Karar
DAVANIN KONUSU: İHTİYATİ HACZE İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 23/09/209
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İstinaf eden yanca İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/597 D.İş sayılı dosyasında 31/03/2019 keşide tarihli … Ankara Maltepe şubesi muhataplı 80.000 TL bedelli çek ve ekinde faktoring evraklarını ibraz ederek keşideci, lehdar ve cirantalar hakkında ihtiyati haciz talep etmiş ve ilgili Mahkemesince 05/04/2019 hem çeke hem de faktoring sözleşme ve eklerine dayalı olarak talebin % 15 teminatla kabulüne karar verilmiştir. Yasal süre içinde verilen itiraz dilekçesi ile itiraz eden borçlulular mahkemenin yetkisine itiraz etmişlerdir.İlk derece mahkemesi duruşma açmak suretiyle yapılan inceleme sonucu verilen kararda muhatap bankanın ve borçlunun yerleşim yerinin ve alacaklının yerleşim yerinin Mahkemenin yetki alanında olmaması nedeni ile ihtiyati haczin itiraz edenler yönünden kaldırılmasına karar vermiştir.Ek kararın tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.Ek kararın Tebliğ edilmemesi nedeniyle dairemizce istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı kabul edilmiştir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, dairemize hitaben göndermiş olduğu istinaf dilekçesinde; faktoring sözleşmesine göre borçlulardan Biem Makine ve kefil arasında yetki anlaşması ile İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkisinin benimsendiğini belirterek ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Uyuşmazlık ihtiyati haciz kararının yetki yönünden kaldırılmasına yönelik ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi muhatap bankanın, borçlunun yerleşim yerinin ve alacaklının yerleşim yerinin Mahkemenin yetki alanında olmaması nedeni ile ihtiyati haczin itiraz edenler yönünden kaldırılmasına karar vermiştir.İİK’nun 50. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de, yetki sözleşmelerine dair olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Madde metninde tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.Aksi kararlaştırılmadıkça, dava yalnız yetki sözleşmesinde belirlenen mahkemede açılır. Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini isterlerse, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir. Somut olaya dönüldüğünde alacaklı …… ve … arasında imzalanan faktoring sözleşmesinde İstanbul mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olacağı yönünde geçerli bir yetki anlaşması olmakla bu muterizler açısından itirazın yerinde olduğu kabul edilmelidir.Diğer borçlu muteriz ….Ltd. Şti. açısından ise mahkeme aranacak borç/götürülecek borç ayrımına dayalı olarak karar vermiş isede; kararın yerinde değil isede HMK”nun7/1 maddesine göre borluların birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yerinde takip yapılabilmesinin söz konusu olmasına karşın bu hükmün uygulanabilmesi içinde borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması gerektiği, Somut olayda borçluluardan hiçbirin yerleşim yerinin İstanbul Mahkeme ve icra müdürlükleri yetki alanında olmadığı gibi yetki sözleşmesininde bu borçlu yönünde uygulama imkanı olmadığı bu borçlu yönünden yapılan itiraz ile bu itiraz üzerine verilen karar açıklanan farklı gerekçe ile yerinde görülmekle istinaf isteminin bu borçlu yönünden reddine diğer borçlular yönünden istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile İstinaf yoluna başvuran haciz alan alacaklı … A.Ş. vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile;1 – İstinaf başvurusunun borçlular …SAN.TİC.LTD.ŞTİ ve … yönüden KABULÜNE ,İlk derece Mahkemesinin 2019/ 597 D.iş esas ve 2019/ 562 Karar sayılı ek kararının KISMEN KALDIRILMASINA , bu iki borçlu muteriz açısından İHTİYATİ HACZE İTİRAZLARININ REDDİNE (HMK 353 b-2 maddesi uyaınca) 2- İstinaf eden alacaklı yanın borçlu muteriz ….SAN. TİC LTD.ŞTİ. hakkındaki istinaf başvurusunun değişen gerekçe ile HMK 353 b-2 madde gereğince REDDİNE 3-İstinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL maktu harcın talebi halinde … iadesine, 4- İstinaf aşamasında … tarafından yapılan 22,13 TL posta ve tebligat masrafının 1/2 oranında istinaf eden yan üzerinde bırakılarak kalan 1/2’si ve 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcının borçlular … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacaklı yana verilmesine,5-Kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 6- İlk derece mahkemesince hükmolunan ücreti vekaletin itirazı haklı bulunan … şirketi açısından uygulanmasına ve ilk derece mahkemesinde yapılan duruşmalı itiraz incelemesi nedeni ile itirazı haksız olan …. Ltd. Şti ve … açısından alacaklı vekili yararına 750 TL ücreti vekaletin bu borçlulardan alınmasına ve haciz alan alacaklıya verilmesine şeklinde hüküm eklenmesine 7- Dairemizce istinaf başvurusu hakkında duruşmasız karar verilmiş olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına,Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362 /1- f uyarınca KESİN OLMAK ÜZERE ve oy birliği ile karar verildi. 23/09/2019