Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1767 E. 2022/94 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1767 Esas
KARAR NO: 2022/94
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2019
NUMARASI: 2015/435 E. – 2019/256 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin de bu icra takibinde borçlu ciranta olarak gösterildiğini ve kendisine ödeme emri gönderildiğini, müvekkili tarafından süresinde itiraz edilemediğinden takibin kesinleştiğini ve müvekkilinin maaşına, aracına haciz konulduğunu, maaş kesintisinin hala devam ettiğini, davaya konu çekteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin maaşlı olarak çalışan bir işçi olduğunu beyan ederek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi için İhtiyati Tedbir kararı verilmesini, icra dosyasına ödemek zorunda kalınan tutarın davalı …’dan geri alınarak davacı müvekkiline verilmesini, davalıların takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmelerine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; istirdatı talep edilen bedel yönünden davanın İİK 72/7 maddesi gereğince hak düşürücü 1 yıllık süre içerisinde açılmadığından davanın reddi gerektiğini, davaya konu icra takibinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen borçlu tarafından icra takibine itirazda bulunulmadığını, aracına haciz ve yakalama konulmuş olmasına rağmen herhangi bir itirazda bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama gider ve masrafların davacı yan üzerine yükletilmesini talep etmiştir. Davalı … ve …’e usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ olduğu, ancak davalıların davaya cevap vermediği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 20.03.2019 tarih ve 2015/435 Esas – 2019/256 Karar sayılı kararıyla; “… davacıya ait imza incelemesine esas belge asılları, çek ve davacıya ait imza incelemesine esas imza örnekleri alındıktan sonra alınan hüküm kurmaya elverişli 18/10/2018 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre çekteki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmış olup icra dosyasına davacı tarafça yapılan ödemeler gözetilerek taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu 05/05/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafça icra dosyasına ödenen 20.348,87 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İstirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu nedenle 27.04.2014 tarihinden önce ödenen bedellerin istirdadının istenemeyeceğini, Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, rapora karşı itirazlarının ve dosyanın Adli Tıp Kumunu’na gönderilmesi taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığını, Talep edilmemesine rağmen yasal faize hükmedilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, İcra dosyasına yapılan ödeme miktarı ile alacaklıya dosyadan yapılan ödemelerin icra dairesinden sorulması gerekirken, mahkemece davacı beyanlarına göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, Davacı asilin imza için isticvap edilerek, duruşmada imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, akabinde imza incelemesinin yapılması gerekirken yapılmamış olmasının usule aykırı olduğunu, Müvekkilin iyiniyetli hamil olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği de gözetildiğinde müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası. (Davalı … tarafından 05.05.2012 keşide tarihli ve 20.000,00 TL tutarlı çeke dayalı olarak toplam 20.348,87 TL istemli icra takibi.) *Grafoloji uzmanı Dr. …’un 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporu. (Laboratuar ortamında, büyüteç, stereomikroskap, UV ışık kaynağı, beyaz ışık, değişik açılarla verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde tarafınca inceleme yapıldığını, tetkik konusu çek aslındaki birinci ciro … ismine atfen atılı imza ile …’a ait mukayese imzalar arasında teslim tarzı bakımından mukayese imzaların kendi içerisinde farklılıklar gösterdiği bununla birlikte imzaların başlangıcı ve bitirilişi, gramaların örgülenmesi, çizgisel hareketlerin biçimlendirilmesi, devinim noktaları, işleklik derecesi, ebat, meyil, istikamet, seyir, sürat, istif, kalem alışkanlıkları ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığını, inceleme konusu çek aslındaki birinci ciro … ismine atfen atılı imzanın farklı imza kullanma alışkanlığı içerisinde olan …’ın mukayese yazı örnekleri de dikkate alındığında …’ın eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatinin bildirildiği.)
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki lehtar imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı … iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucu takibe konu çekteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit ve istirdat talebinin kabulüne, davacı tarafça icra dosyasına ödenen 20.348,87 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Takibe konu 05.05.2012 keşide tarihli ve 20.000,00 TL tutarlı çekin lehtarı görünen davacının imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit ve ödenen bedellerin istirdadı için dava açtığı, mahkemece yaptırılan grafolojik inceleme sonucunda düzenlenen19/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile çekteki imzanın davacıya ait olmadığı tespitiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporu labaratuvar ortamında ve bilimsel verilere uygun olarak hazırlanmış ise de; davacıya ait mukayese imzalarının 1995, 1995, 2006, 2011 ve 2014 tarihli oldukları; incelemeye konu çekin ise 2012 tarihli olduğu gözetildiğinde mukayese belgelerinin yakın tarihli olmadıkları görülmüştür. Mahkemece davacıya verilecek kesin süre sonrasında davaya konu çekin keşide tarihine yakın tarihli yeterli sayıda belge aslının celbi ile yeniden rapor alınması zorunludur. Davacının istirdat istemi nedeniyle, mahkemece icra dosyasına yapılan ödeme miktarı ile icra dosyasından alacaklıya yapılan ödemelerin icra dairesinden sorulması gerekirken, eksik inceleme ile beyana göre değerlendirme yapılması hatalı olduğundan; davalı …’ın istinaf isteminin kabulüyle ,yukarıda belirtilen eksiklikler ve usule aykırılıkların giderilerek elde edilecek sonuca göre karar vermek üzere yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2019 tarih, 2015/435 E. 2019/256 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı …’a iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,63 TL posta masrafı olmak üzere toplam 144,93 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/01/2022