Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1761 E. 2022/98 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1761 Esas
KARAR NO: 2022/98
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI: 2016/1208 E. – 2019/161 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin imzası taklit edilerek 30/10/2014 vade, 20/03/2014 tanzim tarihli, 3.000,00 TL bedelli ve 30/09/2014 vade, 20/03/2014 tanzim tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolar düzenlenerek İstanbul … İcra Müdürlüğü üzerinden takibe geçilerek 2 adet ihtarnamenin tebliğ edildiğini, müvekkilinin takip kesinleştikten sonra olaydan haberdar olduğunu, bedelin ödenmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını, takip konusu senetlerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını savunarak icra takibine konu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği, davalı ile …A.Ş. arasında yapılan temlik sözleşmesi neticesinde dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde özetle; temlik eden bankanın iyi niyetli meşru hamil olduğunu, bonoların dava dışı … Ltd. Şti. İle banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında alındığını, müvekkili hakkında açılan davanın haksız olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.02.2019 tarih ve 2016/1208 Esas – 2019/161 Karar sayılı kararıyla; “… hüküm kurmaya elverişli 24/07/2018 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre bonolar üzerimdeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 30/10/2014 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli ve 30/09/2014 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, yine davalı alacaklı banka iyi niyetli yetkili son hamil olduğundan imzanın davacı keşideciye ait olup olmadığını bilmesi kendisinden beklenemeyeceğinden davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Bilirkişi incelemesine esas teşkil eden davacı imza örneklerinin eksik ve yetersiz olduğunu, ayrıca raporun denetime elverişli şekilde ve bilimsel yöntemlerle hazırlanmadığını, Davacının benimsenmiş çeklerinin/bonolarının bulunup bulunmadığının araştırılmasının zorunlu olduğunu, Davacının sahteciliği yapan veya yaptığı tespit edilen kişilere husumeti yöneltmesi gerektiğini, takip alacaklısının yanı sıra diğer alacaklı görünenlerin de davaya dahil edilmeleri gerektiğini, bu nedenle davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Sahtelik iddiasının bir yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülmesi gerektiğini, davada bu sürenin aşılmış olması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini,Temlik eden bankanın senetlerin iyiniyetli meşru hamili durumunda olduğunu, şahsi defilerin davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı iddialarının şahsi defi niteliğinde olduğunu” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası. (Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında senet alacağının tahsili amacıyla 6.000,00 TL asıl alacak, 201,95 TL işlemiş faiz, 200,00 TL protesto masrafı ile 18,00 TL % 0,30 oranındaki komisyon bedeli olmak üzere toplam 6.419,95 TL bedelinin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü icra takibi.) *Grafolog …’ın 26/07/2018 tarihli raporu. (Tetkik konusu imzalarla davacıya ait mukayese imzalar arasında tersim tarzı, işleklik derecesi, meyil ve istikamet, seyir, sürat, istif, itiyatları ve baskı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı, sonuç olarak; inceleme konusu her biri 20.03.2014 tanzim tarihli ve 3.000,00 TL bedelli, 30.09.2014 ve 30.10.2014 vade tarihli iki adet senet asıllarının ön yüzlerinde davacıya atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’in eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.)
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonolardaki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı banka iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucu takibe konu bonolardaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Takibe konu 30.09.2014 vade tarihli 3.000,00 TL tutarlı ve 30.10.2014 vade tarihli 3.000,00 TL tutarlı bonoların keşidecisi görünen davacının imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit davasını açtığı, mahkemece yaptırılan ve denetime elverişli bulunan grafolojik inceleme sonucunda düzenlenen 24/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile bonolardaki imzanın davacıya ait olmadığı sabit olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne dair vermiş olduğu kararın isabetli olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 409,86 TL harçtan, peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 307,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/01/2022