Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1733 E. 2022/56 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1733 Esas
KARAR NO: 2022/56
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2019
NUMARASI: 2015/929 2019/142
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin personel taşıma işi için 14/01/2014 tarihinde davalılardan … Den leasing yoluyla minibüs satın aldığını, diğer davalı Finansla Kiralama şirketinin ise araçların trafik ve kasko sigortaları ile ruhsat işlemlerini görmeden parayı ödemeyeceğini beyan ettiğini, aracın 17/03/2014 tarihinde kaza yaptığını ve pert olduğunu, kazadan 58 gün önce 72.500-TL bedelle satın alınan araçta sigorta şirketinin önce 62.000-TL teklif ettiğini, yaptıkları araştırmada kasko bedelinin aracı satan davalı şirket tarafından düşük gösterildiğini ve aracın ruhsatında minibüs değil de kamyonet olarak kayıtlı olduğunu, bu nedenle fiyatın düşük olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine 31/03/2014 tarihinde davalı satıcı tarafından zeyilname hazırlanarak aracın minibüs olarak düzeltildiğini, aracın pert ödemesinin davalıların ilgilenmemeleri nedeniyle uzun zaman aldığını ve 10/07/2014 tarihinde 63.584-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin değişik firmaların gece servisi işini yapmakta olduğunu, ancak işlemlerin uzun zaman alması nedeniyle başka bir araç sahibi ile anlaşmak zorunda kaldıklarını, hem o araca hem de çalıştırmadığı kendi şoförüne ödeme yapmak durumunda kaldıklarını, davalı … şirketinin ise kira bedellerini tahsile devam ettiğini, davalı … LTD. ŞTİ nin 64.000-TL hasar bedeli iadesinde aracın sigorta bedelini peşin tahsil etmesine rağmen 416-TL prim bedelini kesip, 63.584-TL olarak diğer davalı … şirketine verdiğini, oysa böyle bir prim borcu bulunmadığını, başka araçlara servis yaptırılması nedeniyle ödenen ücret. Yakıt ve şoför maaşı giderlerinin 8.000-TL olduğunu, ayrıca kullanılmayan araç için 4 ay boyunca davalı … şirketine faiz ve ana para adı altında yaptıkları ödemeler nedeniyle 6.444-TL zarar oluştuğunu, davalı … şirketinin talebi üzerine müvekkili tarafından araç sovtaj bedeli olarak KDV dahil 32.100-TL lik fatura kesildiğini, bu fatura karşılığı müvekkiline 19.000-TL ödendiğini, 13.100-TL nin ödenmediğini belirterek 8.000-TL lik giderin her iki davalıdan 19.540-TL nin davalı … şirketinden 416-TL nin de davalı … …. ŞTİ nden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Vekili; FKS gereğince malın her türlü bakımından ve korumasından kiracının sorumlu olduğunu, müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, kiracının sorumluluğunun ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlı olduğunu, aşan kısmın kiracı tarafından karşılanmak zorunda olduğunu, müvekkilinin hasar dosyasını takip etmek ve sonuçlandırmak gibi bir görevinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; “…Davacının aracı kullanmadığı süre olan 4 aylık kira bedeli talebine ilişkin kaleminin incelenmesinde; 3 aylık süreye tekabül eden 4.831,98-TL miktarın 44.142,99-TL olarak tespit edilen ana borç miktarı içinde iade edildiği, bu nedenle kira bedelinden de iade edilecek miktar kalmadığı anlaşılmaktadır. Davacıya ödenen 19.441,00-TL tazminatın davacının iddia ettiği gibi 32.100,00-TL tutarlı sovtaj bedeline mahsuben yapılan bir ödeme olmayıp 63.584,00-TL sigorta bedelinin tasnifinden kalan bakiye sigorta tazminatı olduğu, sözleşmenin 26/1 maddesi gereğince sigorta tazminatını aşan her türlü gider ve masrafların kiracı tarafından yapılacağı, tahsil edilen sigorta bedelinin tahsis edileceği yerlerin tayin ve tespitinin kiralayana ait olacağına ilişkin sözleşmenin 21. maddesine uygun biçimde hasar tazminatının davacı hesaplarında tasnif edildiği, her ne kadar davacı sigortalı olmasa da poliçeden yararlandığı, toplam tazminatın içerisinde yer alan 32.100,00-TL hurda bedelinin tahsil edilen tazminat kapsamında kalması nedeniyle hurdayı alan kişiye hurdanın teslimi için kesilen faturanın da menfaat sahibi olan kiracıya ait olacağı, 4.896,00-TL KDV’nin kiralayan firma tarafından davacı kiracıya yansıtılabileceği anlaşılmaktadır. Davalı … şirketinin hesap kat tarihi itibariyle henüz poliçe bedeline ilişkin vadesi gelmeyen 2 taksit tutarı 416,00-TL pirim borcunun tahsil edilmediği, kazaya karışan araçla ilgili hesap kesim tarihinde kredi kartından henüz düşülmeyen 416,00-TL pirim bedelinin muaccel olacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacı tarafından talep edilen 8.081,85-TL’nin davacı kayıtlarında personel taşıma bedeli olarak yer aldığı, 30/03/2014 ile 31/07/2014 tarihleri arasını kapsadığı, davacı aracı kaza yapmasaydı kullanacağı … plakalı aracın da servis işini yaparken yakıt ve şoför maaşını ödemek durumunda kalacağı, aracın amortismanının bulunacağı, hasar tazminatının ödenmesinde davalılardan kaynaklanan bir gecikme bulunmadığı” şeklindeki gerekçe ile “davanın reddine” karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkemenin davanın reddine karar vermesinin hukuka uygun olmadığını, Bilirkişi raporunda kaza tarihinden sonra kaza yapan araçla ilgili 3 aylık kira bedeli davalı şirket tarafından tahsil edildiğinin tespit edildiğini, ancak müvekkilinin kullanılmayan araç için davalı …Şirketine 4 ay boyunca kira ödediğini, … A.Ş ‘nin talebi üzerine, müvekkili tarafından davalı araç sovtaj satış bedeli olarak toplam 32.100,00 TL fatura kesildiğini, kesilen bu faturaya Davalı … şirketinin itiraz etmediğini, ancak davalı … şirketinin bu fatura karşılığı 19.000,00 TL ödediğini, geriye kalan 13.100,00 TL’lik kısmının ödenmediğini, … sigorta şirketi tarafınca düzenlenerek her iki tarafça imzalanan taahhütnamede aracın piyasa rayiç bedeli 64.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu durumunda hasarlı aracın … Sigorta A.Ş tarafından değerlendirilerek sovtaj bedelinin tamamının … Sigorta A.Ş tarafından alınması” konusunda anlaşmış olduklarını, belirlenen rayiç bedele sovtaj bedelinin dahil olmadığını, Bilirkişi raporunda davalı …, sigorta şirketinden 63.584,00 TL Ana para ve sovtaj bedeli tahsil etmiş olduğunu beyan edildiğini, Ancak, anapara, sovtaj bedeli + KDV’nin olduğu anlaşılmadığını, ayrıca KDV’NİN ödenmediğinin görüldüğünü, mahkemenin bu hususu detaylandırmadığını, faturayı bedel belirtmek suretiyle müvekkiline düzenleten … A.Ş, olduğunu, Sigorta şirketinden alınan 63.584,00.TL iken faturanın neden 27.203,39.TL + 4.896,00.TL kdv = 32.100,00.TL olarak kestirilmiş olmasını anlamadıklarını, kabul anlamına gelmemek üzere herhalukarda 4.896,00.TL KDV bedeli taraflarına ödenmediğini, karara gerekçe olan bilirkişi raporunun KDV ile ilgili tespitinin, ne dediğinin anlaşılmadığını, müvekkili tarafından kesilen fatura gereği ödenen KDV’nin müvekkiline ödenmesi gerekirken, ödenmediğini, rapora itiraz ettiklerini, gerekçede KDV’nin müvekkile yansıtılabileceği belirtilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, karara gerekçe olan bilirkişi raporunda, 416,00 TL prim borcunun henüz tahsil edilmediğini ve iş bu bedelin sigorta şirketinin ödeyeceği kaza tazminat bedelinden düşülebileceğinin belirtildiğini, ancak, müvekkil şirket tarafından davalı … Ltd. Şti.’den … plakalı araç satın alınırken sigorta bedeli kredi kartından tamamen tahsil edildiğini, … Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. aynı kişilere ait aynı yerde faaliyette olan birbirlerinin faaliyetlerine kolaylık ve üstünlük sağlayan şirketler olduğunu, Karadağ oto bir satış firması veya tek başına bir sigorta şirketi olmadığını, aynı zamanda bir araç üst yapı firması olduğunu, kapalı kasa panelvan araçlara cam açma, koltuk dizme klima montajlama gibi uygulamalar yaparak Fabrika Ruhsatları kamyonet olarak gelen boş araçları koltukları arttırarak minibüs, yarım otobüs, gibi araçlara dönüştürdüğünü, bu işi TSE normlarında araç tadilat yasasına TİD onay belgesine uygun üretmek ve evrak ruhsatlarını buna göre düzenleyerek satışını yapmak zorunda olduğunu, … şirketi tüm ödemesini … şirketinden aldığını, buna rağmen … Sigorta aracının Kasko ve Sigortasını Kamyonet Ruhsatından düzenlemiş ve müvekkilinin zarara uğratıldığını, ayrıca bedelini nakit aldığı kasko bedelinide acentası olduğu kuruma kredi kartı ile taksitle ödemiş bu yüzden de hasardan sonra sigorta ödemesi geciktiğini, araç kasko bedeli araca yapılan 20.000.TL üst yapı harcamasını kapsamadığını ve değerin düşük kaldığını, Kamyonet minibüs olayı sigorta şirketi tarafından uzun süre araştırılmış ve zaman kaybedildiğini, araç vergi kaydında kamyonet olarak gözüktüğünü, … şirketinin ise aracın ruhsatını – kaskosunu gerektiği şekilde incelemediğini, bilirkişi kök raporunda geçen, davacı tarafın davaya konu kazayla ilgili 8.081,85 TL Personel taşıma zararının oluştuğu, bu zararın oluşmasında sigorta şirketi tarafından geç ödeme yapılmasının sebep olduğu tespitleri, iddialarını teyit eder nitelikte olduğunu, ancak bilirkişinin ek raporda bu görüşünden rücu ettiğinin görüldüğünü, bilirkişi tarafından, itiraz konusu hususlarda inceleme, açıklama yapılması gerekirken bunun yapılmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında 27/12/2013 tarihli dava konusu minibüs için finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, ek sözleşmenin 20/a maddesinde kiracının aracı satıcı tarafından kiracıya teslim edildiği tarihten itibaren sigorta ettireceği, sigorta sözleşmesi ve poliçesinin sigortalı ve lehtarının kiralayan olacağı, kiracının sigorta primlerini ödemekle yükümlü olduğu, 20/b maddesinde ise sigorta kapsamı dışında kalabilecek rizikoların gerçekleşmesinden doğacak her türlü hasar ve kayıttan kiralayanın sorumlu olmayacağı, tüm sorumluluğunun kiracıya ait olacağının hükme bağlandığı görülmüştür. Davacı tarafından her iki davalı aleyhine İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/306 E sayılı dosyasında bu davadaki iddialara benzer iddialarda bulunularak şimdilik 3.000-TL nin tahsili için 28/08/2014 tarihinde dava açtığı, yargılama sonunda 30/03/2015 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 06/07/2015 tarihinde kesinleştiği, huzurdaki davanın ise 14/09/2015 tarihinde açıldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/05/2017 tarihli raporda; Davacı tarafın davaya konu kazayla ilgili 8.081,85-TL Personel taşıma zararının oluştuğu, bu zararın oluşmasına sigorta şirketi tarafından geç ödeme yapılmasının sebep olduğu, davacının işbu meblağı talep hakkı olduğu, davalı … A.Ş.’ nin davaya konu aracın kaza tarihinden, sigorta bedelinin ödendiği tarihi kadarki dönemde, davalı … şirketinin aylık 1.610,66-TL den 3 ay boyunca toplam 4.831,98-TL kira bedelinin davacı şirketten tahsil edildiği, ancak işbu döneme ilişkin tahsil edilen toplam kira ana para bedelinin davacı şirketin ana para borcundan davalı … şirketi tarafından düşülerek 11.07.2014 tarihindeki 44.191,00 TL davacı şirket ana para borç bedelinin belirlendiği, davacı şirket dava dilekçesinde, düzenlediği 32.100-TL Sovtaj fatura karşılığı 19.000,00 TL ödenmiş olduğunu, kalan 13.100,00 TL lik kısmın ödenmediğini iddia ettiği, ancak, davalı …nin 10/07/2013 tarihinde … SİGORTA A.Ş. den 63.,584,00-TL Ana Para ve Sovtaj bedeli tahsil etmiş olduğunu, işbu bedelin 44. 142,99-TL’ lik kısmının davacı şirketin 11.07.2014 tarihindeki ana para borcundan düşüldüğü, geri kalan 19.441,00-T1 nin ise 05.08.2014 tarihinde davacı şirkete ödendiği (63.584,00-TL Ana Para ve Sovtaj bedeli – 44.142,99-TL davacı ana para borcuna kesilen – 19.441,01-TL davacı şirkete ödenen 70), davacı şirketin aracın kaza bedeline ilişkin bakiye alacağının kalmadığını, davalı … Ltd. Şti. nin, hesap kesim tarihi (10.07.2014 tarihi) itibariyle, sigorta poliçesi bedelini kredi kartı ile ödeyenden sigorta poliçene ilişkin vadesi gelmemiş 2 adet taksit tutarı 416,00-TL prim borcunun henüz tahsil edilmediğini, davaya karışan araç ile ilgili hesap kesim tarihinde, kredi kartından henüz düşülmeyen 416,00-TL sigorta poliçe prim borcunun muaccel hale geldiğini ve işbu bedelin sigorta şirketinin ödeyeceği kaza tazminat bedelinden düşülebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/09/2019 tarihli ek raporda; Davacının kiracı olarak yedinde bulundurduğu … plakalı aracın 17.03.2014 tarihinde kazaya karışması sonucu onarımının ekonomik olmayacağı konusunda sigortacı-sigortalı anlaşması ile araç piyasa rayiç bedelinin 64.000 TL olarak kararlaştırıldığı, sigorta şirketi tarafından 10.07.2014 tarihinde 63.584,00 TL’nin sigortalı … A.Ş’ne ödendiği, kiralayan şirketin işbu bedelin 44.142,99-TL lik kısmını davacı şirketin 11.07.2014 tarihindeki ana para borcundan düştüğü, geri kalan 19.441,00-TL nin ise 05.08.2014 tarihinde davacı şirkete ödendiği (63.584,00-TL Ana Para ve Sovtaj bedeli – 44.142,99-TL davacı ana para borcuna kesilen – 19.441,01-TL davacı şirkete ödenen -0), davacı şirketin araçla ilgili kasko poliçesi dolayısıyla tazminat alacağı kalmadığı, davacının yargılamaya konu ettiği, kullanmadığı süre olan 4 aylık kira bedeli iadesi ile ilgili talebinin incelenmesinde 3 aylık süreye karşılık gelen 4.831,98 TL miktarın 44.142,99 TL olarak tespit edilen ana borç miktarı içinde iade edildiği, dolayısıyla kira bedelinden iade edilecek bir miktarın kalmadığı, davacıya ödenen 19.441,00-TL tazminatın iddia ettiği üzere 32.100 TL olan sovtaj bedeline mahsuben yapılan bir ödeme olmayıp, 63.584.00 TL sigorta bedelinin tasnifinden kalan bakiye sigorta tazminatı olduğu, Finansal Kiralama sözleşmesinin 26. Md. ile 1.paragraf son cümlesi gereğince “sigorta tazminatını aşan her türlü nitelik kategori ve sebep ile yapılan bütün gider masraf ve ödemeler kiracı tarafından yapılır” düzenlemesine ve Tahsil edilen sigorta bedelinin tahsis edileceği yerlerin tayin ve tespitinin kiralayana ait olacağına ilişkin sözleşmenin 21. Md. ne uygun olarak, hasar tazminatının davacı hesaplarında tasnifi yapıldığı, her ne kadar davacı sigortalı olmasa da poliçeden yararlandığı, toplam tazminatın içinde yer alan 32.100 TL hurda bedelinin tahsil edilen sigorta tazminatı miktar içinde olması nedeniyle hurdayı alan kişiye/firmaya hurdanın teslimi için kesilen faturanın da menfaattar olan kiracıya ait olacağı, 4.896,00 TL KDV’nin kiralayan firma tarafından davacı kiracıya yansıtılabileceği, davalı … Ltd. Şti.’ nirı hesap kesim tarihi (10.07.2014 tarihi) itibariyle henüz sigorta poliçe bedeline ilişkin vadesi gelmemiş 2 taksit tutarı416,00-TL prim borcunun tahsil edilmediği, davaya karış; ç ile ilgili hesap kesim tarihinde, kredi kartından henüz düşülmeyen 416,00- sigorta poliçe prim borcunun muaccel hale geleceği ve işbu bedelin sigorta |şirketinin ödeyeceği tazminat bedelinden düşülebileceği hususu poliçe genel şartları C.l 42 md. düzenlemesine uygun olduğu, davacı tarafından talep edilen 8.081,85 TL’nin davacı kayıtlarında “personel Taşıma Bedeli” olarak yeraldığı, 30.03.2014-31.07.2014 tarihleri arasını kapsadığı, davacı aracı kaza yapmasaydı. kullanacağı … plakalı aracı için de, servis işini yaparken yakıt ve şoför maaşı ödemek durumunda olduğu, aracın amortismanın bulunacağı, kanaatlerinin hasar tazminatının ödenmesinde davalılardan kaynaklanan gecikme olmadığı yönünde olmakla birlikte, bu husustaki nihai takdirin ve ispat hukukunu ilgilendiren hususun takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava finansal kiralama sözleşmesi ve sigorta sözleşmesi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararların tahsil talebine ilişkindir. Davacı ile davalılardan … A.Ş. Arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca … plakalı aracın davacıya finansal kiralama yolu ile teslim edildiği, söz konusu aracın 17/03/2014 tarihinde kaza yaptığı, aracın diğer davalı … Hiz. LTD. ŞTİ tarafından sigorta poliçesinin düzenlendiği ve hasar bedelinin de 10/07/2014 tarihinde ödendiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı taraf aracı bu süre zarfında kullanamadığından başka bir araç için yakıt ve şoför gideri olarak 8.000-TL ödeme yaptığını, davalı … şirketinin kira bedellerini (6.444-TL) tahsile devam ettiğini, ayrıca hasar bedeli ödenirken sigorta şirketi tarafından haksız yere 416-TL kesinti yapıldığını, yine davalı … şirketinin aracın sovtaj bedelinden davacıya 13.000-TL ödeme yapmadığını belirterek bu giderlerin tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında alınan ve istinaf denetimine de elverişli bulunan 19/09/2019 tarihli ek rapor içeriğinden de anlaşıldığı üzere sigorta sözleşmesi gereğince ödenen hasar bedelinin geç ödenmesinde davalıların bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar alınan 23/05/2017 tarihli kök raporda davalı … şirketinin geç ödeme nedeniyle davacı tarafça yapıldığı belirtilen 8.081,85-TL den sorumlu olduğu yolunda görüş belirtilmiş ise de, ek raporda da belirtildiği üzere araç düzeltme zeyilnamesinin kazaya karışmayan … plakalı araç ile ilgili olduğu, hasar ödeme mükellefiyetinin acente de olmayıp sigorta şirketinde olduğu, elektronik posta yazışmalarından sigortalı ile sigortacı arasında araç rayiç bedeli konusunda anlaşmazlık olduğu, bilahare aracın pert olması nedeniyle trafikten çekme işlemlerinin zaman aldığı, hurda tekliflerinin alınması ve trafik işlemlerinin aldığı süreç dikkate alındığında davalıların kasıt ve ihmaline dayalı eylemlerinin olmadığı, ayrıca araç kazaya uğramasaydı dahi davacının servis işine devam etmesi nedeniyle yakıt ve personel gideri yapması gerektiği anlaşıldığından bu yöndeki talebin reddi doğru olup, bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Yine 416-TL lik prim kesintisi yönünden yapılan değerlendirmede davalı … Hiz. LTD. ŞTi nin hesap kesim tarihi olan 10/07/2014 tarihi itibariyle henüz sigorta poliçe bedeline ilişkin vadesi gelmemiş iki taksit tutarı 416-TL prim borcunun tahsil edilmediği, kazaya karışan dava konusu araç ile ilgili hesap kesim tarihinden henüz kredi kartından düşülmeyen 416-TL sigorta prim alacağının muaccel hale geldiği bu nedenle davalı … şirketinin bu bedeli ödediği hasar bedelinden düşmesinin poliçe genel şartları C.1/2 maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu anlaşıldığından bu yöndeki talebin reddi doğru olup, bu hususa ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ayrıca araç hasar bedeli olarak 63.584-TL nin sigortalı davalı … şirketine ödendiği, finansal kiralama şirketinin de bu bedelin 44,142,99-TL sini davacı şirketin ana para borcundan düştüğü, geri kalan 19.441-TL nin davacı şirkete ödendiği, dolayısıyla davacı şirketin kasko poliçesi nedeniyle tazminat alacağının kalmadığı, davacıya ödenen 19.441-TL nin davacının iddia ettiği gibi 32.100-TL lik araç sovtaj bedelinden mahsuben yapılan bir ödeme olmadığını, bu ödemenin az öncede belirtildiği üzere 63.584-TL lik hasar bedelinden kalan bakiye sigorta tazminatı olduğu, davalı … şirketince yapılan işlemlerin FKS nin 26. Maddesinde yer alan “sigorta tazminatını aşan her türlü nitelik, kategori ve sebep ile yapılan bütün gider, masraf ve ödemeler kiracı tarafından yapılır” şeklindeki düzenlemeye ve 21. Maddede yer alan “tahsil edilen sigorta bedelinin tahsis edileceği yerlerin tayin ve tespitinin kiralayana ait olduğu” şeklindeki düzenlemeye uygun olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin taleplerin reddi doğru olup bu husustaki istinaf talepleri yerinde değildir. Ayrıca aracın hasara uğraması nedeniyle kullanılmaması dolayısıyla finansal kiralama şirketinin finansal kira bedellerinin tahsil etmeyeceği şeklinde bir düzenleme bulunmadığından ve somut olayda aracın kaza nedeniyle hasara uğramasında davalı … şirketine yüklenebilecek bir kusur bulunmadığından bu yöndeki talebin reddi doğru olup, bu husustaki istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/01/2022