Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1731 E. 2022/88 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1731 Esas
KARAR NO: 2022/88
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2016/792 E. – 2019/473 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 21/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Beşiktaş …Noterliğinin 22/04/2014 tarihli … yevmiye, … sözleşme nolu, 11/06/2014 tarihli … yevmiye, … sözleşme numaralı, 06/05/2015 tarihli ve … sözleşme numaralı, 11/09/2015 tarih … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmeleri imzalandığını ve sözleşme konusu makinaların davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın kendisine tebliğ edilen ödeme planına göre kira borçlarını vadelerinde ödemediğini ve temerrüte düştüğünü, borcunu ödemesi için davalıya ihtarname keşide edilerek borçlarını 60 gün içinde ödenmesi ve ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedileceğinin davalıya ihtar edildiğini, davalının ihtara rağmen borcunu ödemediğini, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1015 D. İş sayılı dosyadan kiralanın müvekkili şirkete tesliminin sağlanmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek finansal kiralamaya konu makinaların müvekkiline aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borçlarını ödemede temerrüte düşmediğini, müvekkili şirketin tüm ödemeleri düzenli olarak yaptığını, ancak davacının hakkı olmadan bu sürece mahal verdiğini, müvekkilinin borçlarını bankalarda bir vadeye yayılmış halde ödemelerini yaptığını, tüm bankaların aynı anda takibe alması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, ancak müvekkilinin çalışmaya devam ettiğini, bankalara ve finans kuruluşlarına ödemeleri yaptığını, birçok banka ile yeniden yapılandırma süreci ile borçlarını vadeye yayarak ödeme yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.03.2019 tarih ve 2016/792 Esas – 2019/473 Karar sayılı kararıyla; “… taraflar arasında … nolu, … nolu, … nolu ve … nolu finansal kiralama sözleşmeleri yapıldığı, bu sözleşmeler çerçevesinde makinaların davalıya teslim edildiği, taraflar arasında borç ilişikisi doğduğu, … nolu ve … nolu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili davalıya tebliğ edilen ihtarnamede 60 günlük süre verildiği ve davalının 60 günlük süre içerisinde … nolu sözleşme bedelini ödediği, bu sözleşme ile ilgili fesih ve iade şartlarının oluşmadığı, … nolu sözleşme ile ilgili kısmi ödeme yaptığı ve bakiye 4.367,34 TL borcunun kaldığı, bu nedenle bu sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiği ve bu sözleşmeye konu malların iade koşullarının oluştuğu, … nolu ve … nolu sözleşmelere istinaden davalıya tebliğ edilen ihtarnamede belirlenen 60 gün içerisinde borcun tamamının ödenmediği, bu nedenle bu sözleşmelerin feshedilmiş sayılması gerektiği ve bu sözleşmelere konu malların iade koşullarının oluştuğu anlaşıldığından … nolu sözleşmeye konu makinaların iadesine ilişkin talebin reddine, … nolu, … nolu ve … nolu finansal kiralama sözleşmeleri ile ilgili davanın kabulüne ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 31. ve 32. maddeleri gereğince finansal kiralama konusu makinaların davalı tarafından davacıya aynen iadesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Bilirkişi raporunda … numaralı sözleşme bedelinin davalı tarafından ihtarnamede belirtilen süre içinde tamamen ödendiği yönündeki tespitin hatalı olduğunu, davalının havale makbuzunda ödemenin hangi sözleşmeye ilişkin olduğunu belirtmemiş olması ve ödemenin süresinde olmaması nedeniyle bu sözleşme yönünden de fesih ve malların iadesi şartlarının oluştuğunu, davanın kısmen reddine karar verilmesinin bu nedenle hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Rayiç tespitine ilişkin bilirkişi raporundaki tespitlerin haksız ve dayanaksız olduğunu, raporun hiçbir teknik veri veya bilgi içermediğini, Aleyhe sözleşme şartları yönünden haksız şart iddiaları yönünden inceleme yapılmadığını, Davacının malların teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, bu konuda usulüne uygun teslim belgelerinin sunulmadığını, belge asıllarının ibraz edilmesi ve imza yönünden değerlendirme yapacakları yönündeki taleplerinin incelenmediğini, İhtarlardan önce sözleşme bedellerinin tamamına yakınının ödenmiş olduğunu, ihtarlardan sonra da müvekkili tarafından epey ödeme yapıldığını, bu durumun tespiti için müvekkil defterlerinin adresinde incelenmesini talep ettiklerini, Müvekkilin temerrüde düşmediğini, müşteri dosyası celp edilip incelendiğinde müvekkilin tüm ödemelerini düzenli olarak yaptığının görüleceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, davacının istinaf isteminin ise reddi istenmiştir.
DELİLLER:*Mali müşavir bilirkişinin 23/07/2018 tarihli ek raporu. (Taraflar arasında … nolu, … nolu, … nolu ve … nolu finansal kiralama sözleşmeleri yapıldığını, bu sözleşmeler çerçevesinde makinaların davalıya devredildiğini, taraflar arasında borç ilişikisi doğduğunu, … nolu ve … nolu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili gönderilen ihtarnamede 60 günlük süre verildiğini, bu ihtarnamenin davalıya 18/03/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının 60 günlük süre içerisinde … nolu sözleşme bedelini ödediğini bu nedenle fesih ve iade şartlarının oluşmadığını, … nolu sözleşmeden ise kısmi ödeme yaparak bakiye 4.367,34 TL bakiye borcu kaldığı, bu nedenle bu sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiğini ve bu sözleşmeye konu malların iade koşullarının oluştuğunu, … nolu ve … nolu sözleşmelere istinaden ihtarnamenin 30/03/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu sözleşmelerden kaynaklanan 39.328,03 TL asıl alacak, 178 TL faiz, 1.339,86 TL sigorta, 305,31 TL masraf borcu olduğunu, bu nedenle bu sözleşmelerin feshedilmiş sayılması gerektiği ve bu sözleşmelere konu malların iade koşullarının oluştuğunu belirtir.)
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malların iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı … şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Somut olayda, taraflar arasında dört ayrı finansal kiralama sözleşmesinin bulunduğu, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini tam olarak ödemeyerek temerrüde düştüğü, davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların derhal teslim edilmesi gerektiği” içerikli noter ihtarnamelerinin davalıya tebliğ edildiği, yapılan noter tebliğlerinin usulüne uygun olduğu, davalının tebliğden itibaren 60 günlük süre içinde … nolu sözleşme yönünden tüm ödemeleri gerçekleştirdiği, diğer (…, … ve … nolu) sözleşmeler yönünden ise kısmi ödemeler yapıldığı ve borçların tam olarak ödenmediği, buna göre … nolu sözleşme dışındaki sözleşmeler dışında fesih ve malların iade koşullarının oluştuğu, bu tespitlere uygun olarak verilen mahkeme kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, davalı tarafından yapılan 23.800,00 TL tutarındaki ödemenin hangi sözleşmeye ilişkin olarak yapıldığının havalede belirtilmemiş olması ve ödemenin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle … nolu sözleşme yönünden de fesih ve iade şartlarının oluştuğunu beyan etmiş ise de; … nolu sözleşmeyi kapsayan ilk ihtarnamenin tebliği sonrasında 60 günlük süre içinde davalının 23.800,00 TL ödeme yaptığı, havale dekontunda açıklamanın yapılmamış olması nedeniyle gönderilen bedellerin sözleşmelerden doğan ilk borca mahsup edilmesi gerektiğinden, davalı ödemesinin öncelikle … nolu sözleşmeye yapıldığının kabulü ile sonuca gidilmiş olması yerindedir. Davalı vekili aşamalarda “Müvekkilinin borçlarını ödediğini ve temerrüde düşmediğini” savunmuş ise de, mahkemece yapılan tespitlerin aksini gösterir bir ödeme belgesi sunmadığından bu yöndeki savunmaya itibar edilmemesi de isabetlidir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalıdan alınması gereken 71.844,88 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 71.800,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2022