Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1704 E. 2022/234 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1704 Esas
KARAR NO : 2022/234 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2019
NUMARASI: 2015/167 E. – 2019/118 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (FSE. Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Türk sinemasında dönemin popüler filmlerinin birçoğunun yapımcılığını üstlenmiş köklü bir firma olduğunu, dava konusu …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … isimli eserlerin bir kısmının imal ettiren olarak, bir kısmının ise devirler nedeniyle hak sahibi olduğunu, davalının ise … kanalının sahibi olduğunu, bu kanalda dava konusu filmlerin izinsiz olarak yayınlanması nedeniyle müvekkilinin FSEK’ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini, bu sebeplerle FSEK 68.madde gereğince 3 kat olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL telif tazminatının tecavüz tarihinden bu yana işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, muhtemel tecavüzün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili, 26.12.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile en son alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin hak sahibi olduğunun bildirildiği 36 adet filmle ilgili 1.000,00 TL olarak talep ettikleri dava konusu alacak talebini 216.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiş, ıslah harcını da yatırmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından izinsiz yapılmış bir yayının bulunmadığını, davacının davasını yayın tarihlerinden 2 yıl sonra kötü niyetli olarak açtığını, davacının dava konusu filmlerin hepsinin hak sahibi olmadığını, FSEK’te 20 yıl olan koruma süresinin 70 yıla çıkartıldığını, davacı firmanın 1974 yılında kurulması nedeniyle daha eski filmlerin yapımını gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını, listesini verdiği bir kısım filmlerin yapımcılarının üçüncü kişiler olduğunu, davacının bu filmler açısından aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, izinsiz yayın yapıldığını ispatlayan belge sunulmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 11.04.2019 tarihli 2015/167 E. – 2019/118 K. sayılı kararıyla; “Davacının davaya konu “..” filminin yapım yılının 1973, yine “…” filminin yapım yılının 1975, “…” filminin 1974, “…” filminin 1974 olduğu, yapımcılarının … Ltd. Şirketi olduğu, filmlerin haklarının davacıya devredildiği 22/05/2000 tarihinde 20 yıllık koruma sürelerinin sona ermiş olduğu, bu nedenle davacının bu filmler üzerinde hak sahibi olmadığı, “…”, “…”, “…” filmlerinin yapım yıllarının 1985 olduğu, yapımcılarının … A.Ş.- … olduğuna dair belgelerin mevcut olduğu, davacının mali hakları devir alması halinde filmden kaynaklanan haklarını 2005 yılına kadar kullanabileceği, bu nedenle bu filmler üzerinde de davacının hak sahibi olmadığı, yine davaya konu olan “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” filmleriyle ilgili de koruma sürelerinin dolması ve haklarının ilk hak sahiplerine dönmesi nedeniyle davacının hak sahibi olmadığını, davalı tarafın davaya konu filmlerin kendilerine ait … kanalında gösterilmediğini savunmuşsa da, ihtarname cevabında açıkça bu filmlerin gösterildiğini kabul ettikleri, ayrıca bazı internet sitelerinde yapılan inceleme ile davalıya ait kanalın yayın akışında bu filmlerin gösterileceğinin yer aldığı, bu kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu tespit edildiğinden, davalının dava konusu filmleri kendilerine ait … kanalında gösterdikleri sonucuna varıldığı, ancak gösterim tarihlerinin kesin olarak tespit edilemediği, … her ne kadar davalı tarafın ihtarname cevabında, dava dışı bir şirketle yaptıkları sözleşme gereğince filmlerin gösterildiğini savunmuşsa da, dosyada mevcut hak sahipliği belgelerine göre davacının mali hak sahibi olduğu filmlerle ilgili hak sahibi olmayan bir şirketle yapılan sözleşmenin davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, mali hakların davalıya geçtiğinin kabul edilemeyeceği,… dosya kapsamına alınan sektör bilirkişilerinin raporunda davalı şirkete ait TV kanalının … olarak adlandırılan kategoriye girdiği, davalı şirkete ait kanalın uydu yayın lisansına sahip olduğu, ayrıca televizyona satılan filmlerin yapım yılları, sinema salonlarında kitlelere ulaşma sayısı, popülerliği, ödül başarısı gibi ölçülere göre de davaya konu filmlerin yapım tarihlerinin eski olması, sinema literatürüne giremeyen, popüler olma başarısı gösteremeyen, geçmişte önemli ödüller alamamış olan dolgu film olarak nitelendirilen filmler olduğunun belirtildiği, buna göre film başına rayiç bedelin 2.000,00 TL olabileceğinin belirtildiği ve tespit edilen rayiç bedelin dosya kapsamına göre dava konusu filmler için uygun olduğu , davacının FSEK’nun 68. maddesi gereğince üç katını talep edebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, filmlerin gösterim tarihleri kesin olarak tespit edilemediğinden, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜNE, … …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … , …, …, ., …, …, …,…, …, …, .., …, …, …, …, …, …, …, …, … filmleriyle ilgili açılan davanın KABULÜNE, Her bir film için 2.000,00 TL olmak üzere 36 film için belirlenen 72.000,00 TL telif bedelinin FSEK 68.maddesi uyarınca 3 katı kadar 216.000,00 TL telif bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,… …, …, …, …, …, …, …,… …, …, .., …, … filmleriyle ilgili davanın husumet nedeniyle USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafın hukuka aykırı yayın iddiasını somut bir görüntü kaydına dayandırmadığını, mahkemece 17/07/2018 tarihli ara karara dayandırılarak alınan bilirkişi raporunda dahi “muhtemelen” ifadesini içerdiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, 2013 tarihli cevabi ihtarnamede “yayınlarının tamamının televizyon yayın lisans sözleşmesine dayandığını, izinsiz bir tek yanının dahi bulunmadığını, tüm yayınların sözleşmelerde belirtilen sayı ve tarihlerde yapıldığını” beyan ettiklerini, bu beyanın mahkemece “davalı taraf izinsiz yayın yaptıklarını kabul etmiştir” şeklinde yanıltıcı yorumlanmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, ihtarnamede filmlerin … şirketi ile akdedilen sözleşmelere istinaden ve sözleşmedeki tarih ve saatlerde yayınlandığını beyan ettiklerini, mahkeme kararının dayanağının cevabi ihtarname olduğunu, ancak bu hususun gerekçeli kararda tartışılmadığını, sözleşmenin ve sözleşme gereğince bedel ödenip ödenmediğinin araştırılmadığını.-FSEK 70/2 maddesi gereğince davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 1 yıllık haksız fiil zamanaşımı gerçekleştikten sonra dava açıldığını. -İddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi kuralının ihlal edildiğini, davacı tarafın 20/12/2018 tarihli celsede ihtarnameden bahsettiğini, ön inceleme tamamlandıktan sonra iddia ve savunmanın genişletilemeyeceğini, karar duruşmasına kadar delil ibrazına muvafakatlarının bulunmadığının beyan edildiğini. -İstanbul BAM 16. H.D.’nin 2017/880 sayılı emsal kararında izinsiz yayın hususunda, somut görüntü kaydıyla ispat aradığını, mahkemeye … Medya ve … Medya’dan alınan listeler sunulduğunu, … Medyanın 09/01/2015 tarihinde tescil edildiğini, henuz faaliyette olmayan şirketler adına listeler düzenlendiğini, … Medya Listesinde … adının kesinlikle yer almadığını, davacı tarafın son duruşmada, şirketlerin eskiden birlikte olup sonradan ayrıldıklarını beyan etmişse de belge sunmadığını, müvekkilinin izinsiz tek bir yayın dahi yapmadığını. -Davacının davaya konu eser sahipliğinde de hatalı beyanda bulunduğunu, eser sahibi olduğunu ileri sürdüğü 65 adet filmden 36 adet film üzerinde hak sahibi olduğuna karar verildiğini, hak sahipliği konusunda da açık şekilde hukuka aykırı karar verildiğini, dava konusu filmlerden “…” (…) filminin, sansür belgesinden yapımcısının … Film olduğunun anlaşıldığını, 2000 yılında davacı adına eser işletme belgesi düzenlenmesini bilirkişinin “her ne kadar dosya kapsamında devre ilişkin bir belge bulunmasa da başka bir ihtimalde mümkün değildir şeklinde geçiştirdiğini, …ve … isimli filmlerin yapımcısının … TV-… olduğu halde, sözleşmenin davacı ile … Tic. Ltd. Şti ile yapıldığını, … isimli filmin devir sözleşmesinin de FSEK 52. Maddesinde öngörüldüğü şekle uygun olarak yapılmadığını, davacının bu filmlerde hak sahipliğini ispatlayamadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin 05/07/2021 tarihli dilekçe ve ekinde … şirketi ile aralarındaki sözleşmeyi ibraz ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 13.04.2017 tarihli raporda; dava konusu 65 adet filmin her birinin FSEK 5.madde kapsamında sinema eseri olduğu, davacının dava konusu 58 adet filmin mali haklarının kullanma hak ve yetkisine sahip olduğu, diğer “…”, “…”, “…”, “..”, “…”, “…” ve “…” isimli 7 filmin ise mali hak sahibinin olmadığı, davalının … logolu televizyon kanalında dava konusu 58 adet filmi muhtelif günlerde ve saatlerde davacıdan izin almaksızın yayınlaması nedeniyle davacının FSEK’ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiği, davacının FSEK’nun 68.maddesi kapsamında 3 kat bedel talep edebileceği ve davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı, her bir filmin rayiç bedelinin filmlerin niteliğine göre 2.000,00 TL olduğu, FSEK’nun 68.maddesine istinaden 3 kat bedel olarak en fazla 2.000,00 x 58 = 116.000,00 TL’den 116.000,00 TL x 3 = 348.000,00 TL’ye hükmedilebileceği yönünde görüş bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 02.11.2017 tarihli I.ek raporda; davacının dava konusu 55 adet filmin mali haklarının kullanma hak ve yetkisine sahip olduğu, diğer 20 filmin ise mali hak sahibi olmadığı, … Medya ve… Medya’dan bildirilen yayın akış listelerinin birbirini teyit ettiği, bu kapsamda FSEK 68.madde gereğince 3 kat bedel olarak en fazla 2.000,00 x 55 = 110.000,00 TL’den, 110.000,00 TL x 3 kat = 330.000,00 TL’ye hükmedilebileceğini belirtmişlerdir. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 26.04.2018 tarihli II.ek raporda; davacının dava konusu 36 adet filmin mali haklarının kullanma hak ve yetkisine sahip olduğu, diğer “…”, “…”, ” …”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” isimli 29 filmin ise mali hak sahibi olmadığı, bu kapsamda FSEK 68.madde gereğince 3 kat bedel olarak en fazla 2.000,00 x 36 = 72.000,00 TL’den, 72.000,00 TL x 3 kat = 216.000,00 TL’ye hükmedilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 19.11.2018 tarihli raporda; dosya ve internet üzerinde yapılan araştırmalarda davacının dava dilekçesinde belirttiği https://….com ve https://www….com/ internet sitelerine 12-17.11.2018 tarih aralığında çeşitli zamanlarda ziyaret gerçekleştirildiğinde, https://m….com/…/ internet alt sayfasında ilgili tarihler ile giriş yapıldığında dosyaya konu … televizyon kanalına ait günlük yayın akış çizelgelerinin görüldüğü, https://www…com internet sitesinin yayın içeriğinin bulunmadığı, http://www…com/… internet alt sayfasında raporlar kısmında dosyaya konu filmlerin kanal, gösterim tarihleri, gösterim sayıları ve toplam gösterim içerikli tablo verisinin tespit edildiği, davaya konu filmlerin … televizyon kanalında gösterimlerinin ilan edildiği, muhtemelen ilan edilen filmlerin gösterime girdiği, Beyoğlu … Noterliğinin 26.02.2015 tarih ve … yevmiye numarası ile gönderilen ihtarname içeriğinden anlaşıldığı üzere davaya konu filmlerin … televizyon kanalında gösterime girdiği, gösterime giren filmlerin hangi anlaşma kapsamında yayınlandığı ve film hak sahipliği hususlarının Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının hak sahibi olduğu iddia edilen filmlerin davalıya ait TV kanalında izinsiz olarak yayınlanması sebebiyle FSEK 68.madde gereğince 3 kat olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL telif tazminatının, tecavüz tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiş, tazminat talebini 26/12/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle arttırmış, mahkemece bir kısım filmler üzerinde davacının hak sahipliğini ispatlayamadığından bu filmler ile ilgili talebinin reddine, hak sahipliği ispat edilen filmler yönünden ıslah ile arttırılan talebin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde taleplerin zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmadığı, ancak ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafça filmlerin izinsiz olarak 2013 yılında yayınlandığı ileri sürülmüş 04/09/2015 tarihinde dava açılmış, 26/12/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle netice-i talebini arttırmıştır. Davacı tarafça FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat talep edildiğinden ve mahkemece de bu madde hükmü uyarınca karar verildiğinden, taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi meydana gelmiştir. Davalı tarafın uyuşmazlıkta haksız fiil zamanaşımı süresinin uygulanacağına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Tazminat talebi 6098 Sayılı TBK 146. Madde de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK 149. Madde de; “Zamanaşımının, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı” düzenlenmiştir. 2013 yılından dava tarihine ve ıslah tarihine kadar 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dolmadığından, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davacı tarafın filmlerin davalı kanalda yayınlandığına dair iddiası yönünden yayın kaydı sunamadığını, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasından çok sonra dosyaya sunduğu cevabi ihtarnamedeki beyanların da yanlış yorumlandığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Mahkemece bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 19/11/2018 tarihli raporda, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği https://….com ve https://…com/ internet siteleri üzerinde yapılan incelemede ve https://…/ internet alt sayfasında yapılan incelemede, … televizyon kanalının yayın akışları incelendiğinde tespit edilen ekran görüntülerinin ve yayınlanan filmlerin listesi ve yayın sayılarının tespit edildiği ve rapora eklendiği, incelendiğinde davalı tarafça hükme konu filmlerin davalı kanalda yayınlandığı anlaşılmakla, ileri sürülen sebepler yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde bir kısım filmler üzerinde davacının hak sahipliğinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün 21/09/2017 tarihli yazı cevabı ekinde sunulan Eser İşletme Belgesinden, “…” isimli filmin …Filmcilik adına kayıt ve tescilli iken, Beykoz …. Noterliği’nin 14 Mart 2001 tarihli ve … sayılı Noter Devir Sözleşmesiyle … . A.Ş.’ye devredildiğinin beyan edildiği, aynı yazı ekindeki Tescil belgelerinden “…” isimli filmin ve “…” … Tv. … adına kayıtlı iken Beykoz … Noterliği’nin …numaralı Noterlik belgesi ile 15 Mayıs 2001 tarihinden itibaren haklarının … Tic. A.Ş.’ye devredildiğinin beyan edildiği anlaşılmış, bu filmlerin hak sahipliği ile ilgili davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yazı ekinde gönderilen 03/08/1972 tarihli sansür kurulu kararından, “…-…” isimli filmin yapımcısının… Film Kurumu olduğu, ancak 02/10/2015 tarihli yazı ekinde gönderilen eser işletme belgesi ve 13/06/2000 tarihli Sinema Eseri İşletme Belgesinde Eser Sahibi olarak … Tic. A.Ş. ‘nin gösterildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, eser işletme belgesinin düzenlenmesinin ancak sözleşme yapılması halinde mümkün olduğundan bahisle davacı şirketin eser sahibi olduğu beyan edilmişse de, devir sözleşmesi bilgilerine yer verilmediğinden, davacının kiminle, ne kadar süre için sözleşme yaptığı anlaşılamamıştır. Sansür komisyonu belgesinden eserin yapım yılının 03/08/1972 yılı olduğu, takip eden yılın başında 20 yıllık koruma süresinin başlayacağı düşünüldüğünde, koruma süresinin 1993 yılında dolacağı, filmin mali haklarının yapımcıya döneceği, davacının yapımcı ile sözleşme yaptığını ispatlayamadığı gibi, yapımcı ile 2000 yılında mali hak devir sözleşmesi yapsa dahi, davacının FSEK 51. Madde gereğince, 21/02/2001 tarihinde yürürlüğe giren 4630 Sayılı Yasa ile değişik FSEK 27. Maddedeki uzatılmış koruma süresinden faydalanamayacağı ve ihlal tarihinde davacı şirketin hak sahibi olmadığı kanaatine varılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararından farklı olarak, “… ve … isimli film yönünden de davacının hak sahibi bulunmadığından bu filmden kaynaklanan talebin reddine, 35 film yönünden her bir film için 2.000 TL gösterim bedeli belirlenerek hesaplanan 70.000 TL telif tazminatının, FSEK 68. Madde gereğince üç katı olan 210.000 TL telif tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 11/04/2019 tarihli 2015/167 E. – 2019/118 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın KISMEN KABULÜNE, -…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …,…, …, …, … filmleriyle ilgili açılan davanın KABULÜNE, -Her bir film için 2.000,00 TL olmak üzere 35 film için belirlenen 70.000,00 TL telif bedelinin FSEK 68.maddesi uyarınca 3 katı kadar 210.000,00 TL telif bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -…, …, …,…, …, …, …,…, …,…,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, .., …, …,…, filmleriyle ilgili davanın husumet nedeniyle USULDEN REDDİNE, 3-İlk derece yargılaması nedeniyle; A)Alınması gereken 14.345,10 TL harçtan peşin alınan 3.716,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.628,66TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, B)Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 23.150,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, C)Davalı vekiline husumet nedeniyle reddedilen dava üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, Ç)Davacı tarafından yatırılan 3.714,44 TL peşin harç (ıslah harcı dahil) ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.742,14 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, D)Davacı tarafından yapılan 566,30 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 5.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.066,30 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre(%54) 3.275,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%46) 2.790,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, E)Davalı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%46) 10,12 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%54) 11,88 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, F)Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 27,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 148,30 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.