Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1692 E. 2019/1995 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1692 Esas
KARAR NO : 2019/1995
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2019
NUMARASI : 2018/361 E. – 2019/106 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİDAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerden …A.Ş.’nin “…+şekil” markasının 1. ve 45.sınıfların tamamındaki mal ve hizmetler yönünden 15/05/2001 tarihinden itibaren sahibi olup, Türkiye genelinde birçok tanınmış markayı bünyesinde barındıran bir holding kuruluşu olduğunu, diğer müvekkil şirketlerinin ise yine … A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren “… +Şekil” markasının 39.sınıfta “Kara deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetlerinde” 23/07/2008 tarihinden beri sahibi olduğunu, davalının “…” markasının da 12.sınıfta ve 37.sınıfta tescil edildiğini, davalı markasının diğer müvekkili şirket, … A.Ş.’nin “…” markası ile de iltibas meydana getirdiğini, “…” markası (23. ve 25. sınıflar hariç olmak üzere) 1-45. sınıfların tamamında tescilli bulunduğunu, davalının “…” markasındaki ayırt edici unsurun “…” kelimesi olduğunu, davalının 2016/55748 başvuru numarası ile tescil edilmiş markasının SMK.nın 6.maddesinde sayılan nisbi ret nedenlerini barındırmakta olduğunu belirterek, aynı kanunun 25. maddesi uyarınca markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından 02/05/2016 tarihinde … başvuru numarası ile “…” markası için 7,12 ve 37 .sınıflarda başvuru yapıldığını, SMK.nın 156/5. maddesi uyarınca müvekkillerinin Ankara’da ikamet etmesi nedeniyle öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, davacıların dava tarihinden önceki beş yıllık süre içinde hükümsüzlük taleplerinin gerekçesi markalarını, hükümsüzlük taleplerine dayanak gösterdikleri mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmamakta olduklarını, davaya konu markanın ” …” olup sözkonusu markanın 948 adet “…” ibaresiyle başlayan diğer markadan yalnızca biri olduğunu, iltibas ihtimalinin varlığından söz etmek için yeterli bir neden olmadığını, müvekkili markasının dahil olduğu mal ve hizmetler ile davacıların markalarının dahil olduğu mal ve hizmetlerin farklı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince SMK’nun 156/5. maddesi uyarınca yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğundan ve davalının süresinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemeyi de belirttiği anlaşılmakla, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine ve dosyanın yetkili ve görevli Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili, müvekkilinin marka sahibi olarak dava açtığını ve SMK 156/3 maddesi gereğince mahkemenin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, markanın hükümsüzlüğü ve terkini istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin yetki itirazı süresindedir.Markaların korunmasına dair usul ve esaslar, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenmiş olup Kanun’un 156/5.maddesine göre; “Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir”.Somut uyuşmazlıkta; davacı, markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkini talep etmiş olup yetkili mahkeme; davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davacı vekili, müvekkilinin kendi marka hakkına dayalı olarak dava açmış olması nedeni ile mahkemenin yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de; hükümsüzlük davasında yetkili mahkeme davacının sıfatına göre belirlenmemektedir. Davacı tarafın, netice-i talebinde salt “hükümsüzlük ve terkin” istemi yer aldığından Kanun’un 156/3.maddesi iş bu uyuşmazlıkta uygulanamayacaktır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde bulunmakla davacı vekilinin istinaf isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 04/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.