Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1618 E. 2019/1541 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1618 Esas
KARAR NO : 2019/1541 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2019
NUMARASI : 2017/1179 E., 2019/129 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/07/2019
HMK’nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
G.D
Mahkemece verilen karara karşı davalı vekilince 11/03/2019 tarihli dilekçeyle davanın reddedilen kısmının 2.695,22 TL olması nedeniyle bu miktarda vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken müvekkili lehine 345,60 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığından bahisle hüküm fıkrasındaki vekalet ücretinin 2.695,22 TL olarak tashihi ile kararın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece 19/04/2019 tarihinde verilen ek karar ile söz konusu vekalet ücreti talebinin taraflara borç veya alacak yükleyecek olması nedeniyle tavzih veya tashih yoluyla düzeltilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin tashih talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; ek kararın hatalı olduğunu, zira 2019 yılı AAÜT’nin 13.maddesi uyarınca reddedilen miktarın 2.695,22 TL olup karar tarihi olan 2019 itibariyle AAÜT uyarınca maktu vekalet ücretinin 2.725,00 TL olması gözetilerek lehlerine 2.695,22 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek ek kararın kaldırılmasına ve yerel mahkemenin vekalet ücretine ilişkin hükmün bu miktar üzerinden düzeltilerek yeniden karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 6763 Sayılı Kanunun 44.maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir.İstinafa konu edilen miktarın 2.695,22 TL olması nedeniyle mahkemece verilen 14/02/2019 günlü karar kesin niteliktedir. Öte yandan davalı vekilinin tavzih/tashih talebi üzerine mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi de isabetlidir. Zira HMK’nun 305/2 maddesi uyarınca hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Bu husus ancak istinaf konusu edilebilir. Ne var ki davalı vekilince mahkemenin 14/02/2019 günlü nihai kararına karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır.
Gerek mahkeme kararının kesin olması, gerekse mahkemenin 19/04/2019 günlü tashih talebinin reddine dair ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetildiğinde, davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin 19/04/2019 günlü ek karara yönelik istinaf talebinin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile kesin olarak karar verildi.12/07/2019