Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1597 E. 2022/226 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1597 Esas
KARAR NO: 2022/226
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2017/513 2019/52
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … esas unsurlu markaları ve tescilli tasarımları ile Ev Tekstili- Perde sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı adına tescil edilen … ibareli markanın hükümsüzlüğü davasını açtıklarını ancak davalının müvekkilinin tasarımlarına da tecavüz etmekte olduğunu belirterek davalının tasarıma vaki tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, durdurulmasına ve önlenmesine ayrıca www…com uzantılı alan adı içinden müvekkilinin tasarımlarına tecavüz oluşturan kullanımlarının varlığı nedeniyle erişimin engellenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL maddi ve 10.000-TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 68.526,72-TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bir markanın hükümsüz kılınmadıkça sahibinin tescilden kaynaklanan haklarının elinden alınamayacağını, davacının tasarıma tecavüz davasının doğru olmadığını, davaya konu edilen perdenin hiçbir zaman üretilip satılmadığını, müvekkilinin davacıdan satın aldığı, davacıya ait perde üzerinden yer alan tasarım ile davacının ticari haklarına tecavüz edemeyeceği ve haksız rekabet kurallarını ihlal edemeyeceğini, davacının hemen hemen çoğu perde tekstil ürünlerinde rastlanılabilecek desen ve figürleri kendisinin tescil ettirdiğinden bahisle diğer kişilerin kullanımlarını engellemeye çalışmasının hukuken korunmaması gerektiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davalının davacıya ait çoklu tasarımın 6.1 nolu tül perde desenli meşru bir sebep ile kullandığına dair delil sunmadığı, davacı tarafın lisans örneklemesi ile hesaplama yöntemini tercih ettiği, davalının basiretli davranıp davacı ürününü bilmesi gerektiği, davacı yanca emsal lisansın sunulmadığı, tasarımın piyasada tutulma ve rağbet oranı ile ilgili somut veri bulunmadığı, mahkemece emsal lisans araştırması için, İTO’ya yazılan yazıya diğer dava dosyalarına verilen standart cevabi yazılarda cironun %15’inin emsal olabileceğinin belirtildiği, Yargıtay kararına göre sadece davacının ciroları dikkate alınarak hesaplama yapılamayacağı, bilirkişilerin tüm kazanç üzerinden hesaplama yapmaları nedeniyle buldukları rakamın dikkate alınamayacağı, davacının tasarımın yılın trendi ya da çok satılanlar listesinde yer aldığını ispat edemediği ancak tarafların ticari kapasitesi tasarımın tescilli olduğu tarih ile ihlal tarihinde halen geçerliliğini koruduğu, tazminatın mütecavizi ödüllendirir derecede olmaması gerektiği, hak ve nesafet kuralları ile BK hükümlerine göre 5.000-TL maddi tazminatın emsal lisans bedeli olarak nitelendirildiği, davacının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet ile oluşturulduğu, eylemin işleniş biçimi dikkate alınarak 5.000-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle “Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına( 2012/01281 6 kod sıra nolu) tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tasarım hakkını ihlal nedeniyle BK hükümlerine göre takdir edilen 5.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat isteminin kabulü ile takdiren 5.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının davacıya ait tasarımı ihtiva eden görselleri kullanmasının önlenmesine, dava tarihinden sonra alan adı içinde davacı tasarımının kullanıldığı tespit edilmediğinden alan adının tamamen erişime kapatılması yönündeki isteminin reddine” karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka ve hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, nitekim bilirkişilerin hukuka ve somut gerçekliğe uygun olarak hazırladıkları raporlar doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, yargılama sırasında lisans bedeline göre tazminat talep ettiklerini, bilirkişilerin de İTO’dan alınan görüş doğrultusunda ilgili ürüne ait satış bedellerinin %15’ini esas alarak hukuka uygun bir şekilde maddi tazminatı hesapladıklarını, mahkemenin gerekçesinde yer verdiği Yargıtay 11. H.D.’nin 2014/4912 E 2014/12219 K sayılı ilamının somut olay ile örtüşmediğini, ek raporda davalı tarafın ürüne ait satış tutarlarının tespit edildiğini ve tasarıma tecavüz süresi boyunca elde ettiği gelirin 1.722.452,92-TL olarak hesaplandığını, buna rağmen mahkemenin 5.000-TL ye hükmetmesini anlayamadıklarını, hükmedilen tazminatın mütecavizi ödüllendirir biçimde olmaması gerektiğini, mahkemenin hükmettiği tutarın bu nitelikte olduğunu ve cironun yaklaşık % 0,2 sine denk geldiğini, raporla belirlenen 68.523,72-TL nin makul bir bedel olduğunu, ayrıca davalının uzun süren eylemleri nedeniyle 5.000-TL manevi tazminatın düşük kaldığını, tasarıma tecavüzün 4 senedir devam ettiğini, kararın hatalı olduğu bildirilmiştir. TPMK’dan celp edilen tasarım sicil kaydının örneğinden davacıya ait … tescil numaralı tasarımın çoklu tül perde deseni tasarımı olduğu, 27/02/2012 tarihinde tescil edildiği, 27/02/2017 tarihinde ise 5 yıl süre ile yenilendiği görülmüştür. TPMK’dan celp edilen marka tescil belgelerinden … tescil numaralı “…” ibareli markanın 05/04/2012 tarihli 24. Sınıfta davalı adına tescil edildiği, … tescil numaralı … markasının 17/12/2015 tarihinde 24. Sınıfta davalı adına tescil edildiği görülmüştür. 11/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Dava içeriğinde bulunan belgeler incelendiğinde; davalı firmanın www…çom uzantılı internet sitesinde bulunan “…” kodlu tül perde tasarımının, davacı firmanın tasarım onayı aldığı “…” kod sıra numaralı tül perde desen tasarımı ile birebir aynı olduğu, tasarıma tecavüzün yayınlandığı web sayfasında arşiv kayıtlarından uyuşmazlık konusu tasarımı barındıran “…” kodlu ürünün 13 Ekim 2013 – 17 Mart 2017 arasında internette yayınlandığı tespit edilmiştir. Mahkemece verilen görev neticesinde taşarıma tecavüzün olduğu tespiti halinde davacı vekilinin seçeceği hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılacağı ve davacı tarafından 6769 sayılı yasanın 15 1/2-c fıkrası uyarınca tazminat hesaplanması istendiği, Ticaret odasından alınan görüş neticesinde davaya konu olan markanın cirosunun 4158’i oranında emsal lisanslama bedeli oluşabileceği, davacı firmadan alınan veriler bilgiler neticesinde davaya konu ürünün 13.10.2013 ile 17.03.2017 tarihleri arasındaki satış rakamların 70.448,25 Metre karşılığı 456.844,81 TL olduğu, satışı ciroları üzerinden yapılan hesaplamalar doğrultusunda davalı ile davacı arasında bir lisanslama bedeli olmadığı için ticaret odasının bildirdiği görüş dikkate alınarak lisanslama bedelinin 68.526,72 TL olacağı tespit edilmiştir. 07/08/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; Firmanın yıllara sair net satış tutarları listelenmiş olup davaya konu yıllarda tüm satışlarından toplam 1.722.452,92 TL satış geliri elde ettiği görüldüğü, dosyaya sunulan evraklar üzerinde davaya konu ürünün satışından davalının elde edebileceği gelire ait bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, davalı firma, davacı firmanın markasını-adını kullanmadan, ürünün davacı firmaya ait bir model olduğunu belirtmeden internet sitesinde davacıya ait tasarımı yayınladığından; nihai müşteri tarafından iş bu dava konusu perde tasarımının davalı firmaya ait bir model olduğu algısı oluşacağ, bu nedenle; davalı firmanın www…com uzantılı Internet sitesinde bulunan “…” kodlu tül perde tasarımının, davacı firmanın tasarım onayı aldığı “…” kod sıra numaralı tül perde desen taşarımı ile birebir aynı olduğu kanaatinin değişmediği, itiraz dilekçelerinde dava tarihinde sitenin yayında olup olmadığı sorulmuşsa da, bu talebin teknik olarak gerçekleştirilmesi mümkün görülmediği, şöyle ki, sitelerin arşiv kayıtları düzensiz aralıklarla herhangi bir kurala vs. bağlı olmadan tutulduğu, nedenle yalnızca bir sitenin eğer o tarihte indekslenmiş ise, içerikleri kısmi olarak görülebileceği, sitenin arşivlenmemiş olmasının yayında olmadığını göstermeyeceği, diğer bir deyişle sitenin ve içeriklerin varlığı tespit edilebilir, bunların yokluğu ise arşiv kayıtlarından anlaşılamayacağı, böyle bir tespitin ancak bilfiil o tarihte yapılacak inceleme ile olabileceği, burada dahi tespitten hemen önce veya sonrasında açık olup olmadığı bilinemeyeceğinden yine bir şüphe söz konusu olacağı, bir sitenin yayında olmasından çok alan adı kaydının aktif olup olmadığının önem taşıdığı, eğer yayın düşüncesi yoksa alan adı sahibinin tescilini kolaylıkla ve anında iptal ettirebileceği, bu yapılmamış ise yayında olduğunu aksi ispatlanmadıkça kabul edilen bir karine gibi görmenin doğru olacağı yolunda kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, durdurulması, önlenmesi, erişimin engellenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı taraf maddi tazminat talebini lisans bedeli hesabıyla istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları içeriğinden davalı tarafın davacının tescilli tasarımına tecavüz ettiği ve bu durumun aynı zamanda haksız rekabette oluşturduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen karara karşı davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmamıştır. Davacı tarafın istinafı ise tazminat miktarlarına yöneliktir. Davacının ihlale konu tasarımı ile ilgili ürün satışlarının 456.844,81-TL olduğu, davalının ise tüm satışlarının 1.722.452,92-TL olduğu bilirkişi raporları içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece 5.000-TL maddi ve 5.000-TL de manevi tazminata hükmedilmiş ise de, söz konusu bu tutarlar, tarafların satış tutarları, ihlal süresinin uzunluğu, davalının olaydaki kusuru dikkate alındığında düşük olarak değerlendirilmiştir. Dosyada deliller toplandığından bu husus Dairemizce yeniden değerlendirilmiş olup, somut olay bakımından kusur durumu, ihlal süresi ve satış tutarları dikkate alınarak 15.000-TL maddi ve 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/02/2019 tarih, 2017/513 E. – 2019/52 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına(… kod sıra nolu) tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 4-Tasarım hakkını ihlal nedeniyle BK hükümlerine göre takdir edilen 15.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine, 5- Manevi tazminat isteminin kabulü ile takdiren 10.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 6-Davalının davacıya ait tasarımı ihtiva eden görselleri kullanmasının önlenmesine, dava tarihinden sonra alan adı içinde davacı tasarımının kullanıldığı tespit edilmediğinden alan adının tamamen erişime kapatılması yönündeki isteminin reddine, 7-Alınması gereken 1.707,75-TL ilam harcından peşin alınan 187,86-TL harç ile ıslah ile alınan 1.153,18-TL harcın mahsubu ile kalan 366,71-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kayıdna, 8-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Kabulü talebi yönünden bu konuda istinaf talebi bulunmadığından kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı, 187,86 TL peşin harç, 2.250 TL bilirkişi ücreti, 253 TL tebliğat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 2.722,26 TL’nin taktiren 2/3 si olan 1.814,84-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 14-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 800 TL’nin taktiren 1/3 ü olan 266,66-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 15-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 16- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 33,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 154,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 17-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 18-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/02/2022