Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1573 E. 2020/2117 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1573 Esas
KARAR NO : 2020/2117 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2017
NUMARASI: 2014/1680 E. – 2017/362 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/12/2020
İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 05/04/2017 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının maliki bulunduğu gayrımenkuller üzerinde müvekkili lehine 16.07.2007 tarihi itibariyle 16.07.2029 tarihine kadar 19 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkı için davalıya KDV dahil 600.000 TL ödendiğini, intifa hakkı nedeniyle de gayrimenkul üzerinde kurulu akaryakıt bayiliğinin … marka ve logosu altında “…Petrol İstasyonu …’e bayilik sözleşmesi ile tevdi edildiğini, ancak Rekabet Kurulunun 5 yılı aşan süreler bakımından Tebliğde belirtilen muafiyet koşullarının ortadan kalkması nedeniyle bayilik anlaşması ve protokollerin beş yılı aşan sürelerinin geçersiz kılındığını, davalı tarafından müvekkiline gönderilen Sorgun Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle bayilik sözleşmesinin ve intifa hakkının sonlandırıldığı ve tapuda terkin edilmesi hususunun müvekkiline ihtar edildiğini,bunun üzerine müvekkil şirket tarafından, davalıya, Beyoğlu … Noterliğinden 04.07.2012/… yevmiye sayjlı ihtarname gönderilerek, intifa hakkı karşılığında ödenen bedelin güncel tutan olan 714.339 TL + KDV’nin, müvekkil şirkete ödenmesi hususunun bildirildiğini, ancak bu bedelin ödenmediğini ileri sürerek, davalıya ödenen toplam bedelin geçersiz kılınan süreye karşılık gelen kısmının denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanacak güncelleştirilmiş miktarı olan 714.839.00 TL’nin KDV si ile birlikte davalıdan, temerrüt (ödeme) tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açıldığını, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, kaldı ki 714.839 TL’nin hangi kriterlere göre hesaplandığını anlamanın mümkün olmadığını, müvekkiline toplamda 600.000 TL ödendiğini, faturanın KDV’sinin de müvekkil tarafından ödendiğini, sözleşmenin sonlandırılmasında, haksız fesih gibi müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun olmadığını. 600.000 TL KDV dahil ödemenin sadece 5 yıllık sözleşmeye karşılık olduğunu, taraflarca bu sürenin uzatılmadığını müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2017 tarihli , 2014/1680 Esas-2017/362 Karar sayılı kararıyla; intifa hakkı tesis edilen taşınmazlar üzerinde, davacının vekili sıfatıyla … tarafından intifa hakkının terkininin talep edildiği, tescil istem belgesinde yer alan ifadeye göre; “Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan /bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim ” ifadesinin yer aldığı, davacı şirket temsilcisi tarafından düzenlenen vekaletnamede açıkça, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis edilmiş olan 16.07.2007 tarih, … yevmiye numaralı intifa hakkının bedeli yada bedelsiz olarak terkin edilmesi konusunda …’e yetki verildiği ve buna dayanarak … tescil istem belgesinde açıkça bedeli alındığından / bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkini talep etmesi ve bu kapsamda intifa hakkının terkin edilmesi dikkate alındığında, davacının dava konusu taşınmazla ilgili olarak intifa bedeli alacağının olmadığı, intifa hakkının davacı şirketin talebi ile bedelsiz terkin edildiği, davacının bakiye intifa bedelini isteyemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin intifa hakkının müvekkilinin talebi doğrultusunda bedelsiz terkin edildiği ve bu sebeple bakiye süreye isabet eden bedelin istenemeyeceğine ilişkin hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının intifanın kaldırılması için 25/06/2012 tarihli yazı ile oğlu … adına vekaletname düzenlenmesini talep ettiğini, müvekkilinin de Rekabet Kurulu kararı sonrası geçersiz hale gelen intifa hakkının terkini için vekaletnameyi davalıya gönderdiğini, intifa hakkının terkini sebebiyle müvekkiline ödeme yapılmadığını, davalının bu yönde savunmasının da bulunmadığını, vekaletnamenin gönderildiği ihtarnamede müvekkilinin dava konusu bedelin ödenmesini talep ettiğini, hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğunu, davalının ileri sürmediği bu durumu resen gözeterek davalı lehine hüküm kuramayacağını,”intifa bedelini aldığımdan/bedelsiz olarak” ibaresinin TAKBİS sisteminin otomatik olarak ürettiği metin olduğunu, -intifa hakkı tapudan terkin edilmeden bedelinin iadesi için dava açılamayacağından, tapu kayından silme işleminin dava hakkını ortadan kaldırmasının kabul edilebilir olmadığını,-bu hususlar dikkate alınarak haklı oldukları sonucuna ulaşılması halinde bilirkişi raporunda ortaya konan alacak miktarına hükmedilmesi gerektiğini beyanla, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Davacı şirket ile davalı … arasında 25.05.2007 tarihli “Bayilik ve İşletmecilik Sözleşmesi” düzenlendiği, sözleşmenin 3. maddesinde, akaryakıt satış ve servis istasyonunun bulunduğu gayrimenkul üzerinde 23 01.2026 tarihine kadar geçerli olmak üzere … lehine intifa hakkı tesis ve tescil edildiği görülmüştür. Sorgun Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen 07.03.2013 tarihli yazı ekinde yer alan 11.07.2012 tarih,… yevmiye nolu, tescil istem belgesine göre davalı adına tescilli, … ada, … parseldeki taşınmaz üzerinde … A.Ş lehine yıllığı 50,00 YTL’den 19 yıl süreyle 9.500,00 TL için intifa hakkı ( tarih 16.07.2007, yevmiye … ) yine … ada, … parseldeki taşınmaz üzerinde … lehine yıllığı 50,00 YTL’den 19 yıl süreyle 9.500,00 TL bedelle intifa hakkı ( tarih 16.07.2007, yevmiye 3068 ) tescil edildiği, 11/07/2012 tarihinde, davacı şirket tarafından … verilen 25/06/2012 tarihli vekaletnameye dayanarak intifa hakkının terkinini talep ettiği, resmi senette; “Yukarıda özellikleri belertilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan /bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim ” ifadesinin yer aldığı görülmüştür.İhtarnameler; davalı … tarafından davacı şirkete SORGUN noterliğinden 20/04/2012 tarihli … yevmiye sayısıyla gönderilen ihtarnamede; Rekabet Kurulunun 2002/2 ve 2003/3 sayılı kararlarıyla Rekabet Kurumu internet sitesinde 12 03,2009 tarihinde açıklanan Rekabet Kurulu kararı (Duyurusu) ile 18.09.2005 tarihinden evvel tesis edilen intifa haklarının 18 09.2010 tarihi itibariyle geçersiz hale geleceği ve bunlarla bağlantılı olan Bayilik sözleşmelerinin de aynı tarihte son bulacağının belirtildiği, bu nedenle taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 25.05.2012 tarihinde sona erip geçersiz hale geleceği muhatap ile yeni bir sözleşme yapılmayacağı, bağlantılı olan intifa hakkının 25.05.2012 tarihini takip eden 3 işgünü içerisinde tapu sicilinden silinmesi hususunun ihtar edildiği, Davacı … tarafından, Beyoğlu … noterliği kanalıyla, davalıya keşide edilen …yevmiye sayılı ihtarnamede; 20/04/2012 tarihli ihtarnameye cevaplar ile birlikte, taraflar arasında 25.05.2007 tarihli sözleşme imzalandığı, rekabet kurulu kararıyla sözleşmenin 07.05.2012 tarihinde sona erdiği, muhatap şirkete 19 07.2007 tarihinde 338 983 TL, 19.12 2008 tarihinde 169,481 TL olmak üzere toplam 508,474 TL gayri maddi hak bedelinin ödendiği, 508,474 TL + KDV nin ödemelerin yapıldığı tarihten 07.05.2012 tarihine kadar güncel tutarıyla 714.839 TL ödenmesi hususunun bildirildiği, ihtarname ekinde …adına düzenlenen vekaletnamenin gönderildiği görülmüştür. Mahkemece alınan 27/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafça 600.000TL (KDV dahil) gayrı maddi hak bedelinin davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafça da davacı tarafa 19/07/2007 tarihli 400.000 TL ve 19/12/2008 tarihli 200.000 TL bedelli faturaların “Gayrı maddi hak bedeli” açıklamasıyla düzenlendiğini, gayrı maddi hak bedelinin bayilere, faaliyete katkıda bulunması amacıyla verilen, akaryakıt istasyonunun faaliyette bulunulabilmesi için ödenen bir bedel olduğu, sözleşmenin sona ermesi halinde geri istenebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını, ancak intifa hakkının erken sonlanması nedeniyle bir kısmının karşılıksız kaldığını, karşılıksız kalan kısmının BK’da yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceğini, Vergi Usul Kanunu 296. Maddesi kapsamında “Gayrı Maddi Hakların” neler olduğu konusunda uygulamada, nitelendirme probleminde açıklık bulunmadığından, 16102 sayılı 10/03/2005 tarihli Özelge’ye göre gayrı maddi hak kavramı ile karşılığında maddi bir kıymet iktisap edilmeyen ödemelerin anlaşıldığı, uygulamada; sınırlı ayni haklar, sınai ve ticari haklar (markalar, patentler, know how, işletme ve imtiyaz hakkı), ticaret unvanı, fikri hakların gayrımaddi haklar içerisinde yer aldığının belirtildiği, sözleşmenin 25/02/2012 tarihinde feshedildiğini, kullanılmayan sürenin 5162 gün hesaplandığını, kullanılmayan süreye ilişkin bedelin 378.478 TL, güncel tutarının 563.932,22 TL hesaplandığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili dava dilekçesinde; akaryakıt bayiliği sözleşmesinin süresinden önce Rekabet Kurulunun tebliği ile sona ermesi nedeniyle, intifa hakkına karşılık ödenen bedelin, kullanılamayan kısmının güncel bedelinin tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı şirket tarafından vekaletname verilen …, intifa hakkının terkinine ilişkin resmi senetteki beyanı dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki 25/05/2007 tarihli olup 5 yıl süreli “Bayilik ve İşletmecilik Sözleşmesinin” 3. Maddesinde intifa hakkı düzenlenmekle birlikte intifa bedeli düzenlenmemiş, intifa hakkının 23/01/2026 tarihine kadar geçerli olacağı düzenlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya KDV dahil 600.000 TL’nın, intifa hakkı karşılığında ödendiğini beyan etmiştir. Tapu kayıtlarında, …. lehine tesis edilmiş bulunan intifa hakkının terkini, hak sahibi ….’nin vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 11.07.2012 tarihinde yapılmış olup, resmi akit tablosunda aynen;”Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan /bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim” şeklinde beyanda bulunulduğu ve bu beyan sonunda intifa hakkının tapu kaydından terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda intifa hakkı ….’nin talebi ile bedelsiz terkin edildiğine göre artık bakiye intifa bedelinin istenemeyeceğinin kabulü gerekir. (bkz Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2016 tarihli 2015/12031 Esas-2016/5462 Karar sayılı kararı) İlk derece mahkemesince, aynı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 04/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.