Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1570 E. 2019/1558 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1570 Esas
KARAR NO : 2019/1558
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/481
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının … tescil numaralı bazlama kahvaltı + şekilden oluşan markayı 29 ve 43.sınıfta tescil ettirdiğini, dava konusu markanın kelime unsurunda yer alan bazlama ve kahvaltı kelimelerinin ayırt edicilik unsurunun bulunmadığını, markanın şekil unsuru da dikkate alındığında, bu haliyle tescil edilebilirliğinin bulunmadığını, bu tür kelimelerin gıda sektöründe kimsenin tekeline bırakılmaması gerektiğini, ayrıca davalının bazlama kahvaltı unsurlarını içeren … numaralı tescil başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun da dava konusu markadan ötürü tescil olunacağının muhakkak olduğunu belirterek davalıya ait 2016/52465 tescil numaralı markanın 29.sınıfta tüm alt gruplar yönünden, 43.sınıfta ise yiyecek içecek sağlama hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne, davalının devam eden 2018/61655 başvuru numaralı tescil işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının tamamen kötüniyetli olarak bu davayı açtığını, müvekkili ile davacı şirketin kurucusu ve tek ortağı olan … arasında 04/01/2018 tarihinde “bazlama kahvaltı Erenköy ticari şartlar ön sözleşmesi” akdolunduğunu, bu ön sözleşmeye istinaden asıl franchise sözleşmesinin karşılıklı şekilde müzakere edilmesi ve varılacak mutabakata tanzim edilerek okdolunması hususunda anlaşmaya varıldığını, ön sözleşme gereğince müvekkili tarafından diğer müvekkili … gıda A.Ş ve dava dışı … tarafından davacı …nin kurulduğunu, daha sonra da davacı ve dava dışı ortağı… tarafından müvekkili adına … tescil numaralı “… kahvaltı” ve dava konusu markalarla “… … kahvaltı erenköy” franchise işletmesi açılarak faaliyete geçildiğini, müvekkili ve annesinin işletmenin kurulması ve faaliyete geçmesi yönünden azami ölçüde gayret gösterdiğini, işletme müdürü …un davacı ve… tarafından müvekkilinden habersiz ve müvekkilinin onayı olmaksızın …i’nin eşi dava dışı … tarafından şubeden uzaklaştırıldığını, müvekkilinin reklam ve tanıtım planlarının akamete uğratıldığını, müvekkilinin yazılım ve muhasebe kayıtlarına uzaktan erişimin kapatıldığını ve müvekkilince tedarik edilen ürün alımlarının durdurulduğunu, konunun …’ye iletilmesine rağmen taraflar arasında mutabakat sağlanması yönünde sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle ön sözleşmenin müvekkili ve dava dışı … gıda A.Ş tarafından 26/07/2018 tarihli ihtarname ile feshedildiğini ve fesih bildiriminde … kahvaltı – çeşme … kahvaltı marka, logo, işletme adı, slogan ve dava konusu markanın ürünlerde, broşürlerde ve web sitelerinde kullanılmasının ,sonlandırılmasının talep edildiğini, ancak davacı tarafın kullanıma devam etmesi üzerine Anadolu FSHHM’nin 2018/237 D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını ve alınan raporun müvekkilini haklı çıkardığını, verilen tedbir kararının uygulandığını, ayrıca Anadolu FSHHM’nin 2018/424 esas sayılı dosyasında markaya tecavüz, haksız rekabet ve tazminat davaları açtıklarını, davacının bu davaya karşı huzurdaki davayı açtığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 08/03/2019 tarihinde davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava konusu davalı adına tescilli “… kahvaltı + şekil” kullanımından doğan hakların yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı tarafça davacıya karşı kullanılmasının ve davaya konu markanın 3.kişilere devir ve temlikinin tedbiren önlenmesine karar verilmiş, karara davalı vekilince itiraz edilmiştir. Davalı vekili 11/03/2019 tarihli itiraz dilekçesinde; mahkemece 18/10/2018 tarihli tensip tutanağının 15 nolu paragrafında davacının tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddedildiğini, davacının bu tedbir talebine karşı itirazı ve istinaf başvurusu olmadığını, ancak davacının yeni bir gelişme ya da farklı bir delil yokken ikinci bir dilekçe vererek tedbir talebinde bulunduğunu, mahkemenin de 08/03/2019 tarihli ara karar oluşturup tedbir kararı verdiğini, mahkemenin aradan 6 ay geçtikten sonra farklı bir karar vermesinin anlaşılabilir olmadığı gibi hukuken de doğru olmadığını, üstelik müvekkilinin tedbir kararına konu markasına yönelik davacı tecavüzleri hakkında derdest davalar ve tedbir kararları bulunduğunu bildirerek 08/03/2019 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde teminat miktarının cüz’i olduğunun takdiri ile arttırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu, ancak davalı tarafın teminat ve TPMK nezdinde tescilden kaynaklı itiraz ve idari işlemler yönünden tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerinin dosya kapsamı ve hukuki yarar dikkate alındığında yerinde olduğu gerekçeleriyle itirazın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen kabulü ile teminatın 240.000,00 TL arttırılarak takdiren 250.000,00 olarak tespiti ile daha önceden verilen tedbir kararının TPMK nezdindeki itiraz ve diğer başvurular yönünden kaldırılarak diğer yönlerden aynen devamına, bakiye teminatın yatırılması için davacıya bir haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davalı tarafa ait bir şekilde tescil edilmiş markanın yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan insanların bildiği, yaptığı, yediği bir şey olduğunu, davalının bu kelimeleri kendi tekeline alarak haksız menfaat elde etmek amacı güttüğünü, sanki … ve kahvaltı kelimelerini kendi bulmuş gibi davrandığını, konuyla ilgili uzman görüşü sunduklarını, bu görüşe göre bu kelimelerin marka olarak tescil edilemeyeceğini, kendilerinin marka hükümsüzlük davasını 15/10/2018’de açtıklarını, davalının ise açtığı davanın 18/10/2018’de açıldığını, yine İstanbul Anadolu 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/28228 esas sayılı dosyasında tutulan tutanakta müvekkilinin marka tecavüzünün bulunmadığının kayıt altığına alındığını, mahkemenin teminat miktarını 250.000,00 TL’ye çıkarmasının doğru olmadığını, ilk belirlenen 10.000,00 TL teminata, aksi halde 250.000,00 TL altında uygun görülecek bir teminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; … kahvaltı ibaresinin müvekkilinin markası olmasının yanı sıra bundan bağımsız bir işletme adı da olduğunu, mahkemenin 18/10/2018 tarihli tensip zaptında ihtiyati tedbiri yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddettiğini, davacının istinaf ya da itiraz başvurusunda bulunmadığını, aradan 6 ay geçtikten sonra 11/02/2019’da sunulan dilekçe üzerine 10.000 TL teminat karşılığında tedbir kararı verdiğini, bu kararın gerekçesiz olduğunu, itiraz üzerine teminat miktarının 250.000,00 TL’ye yükseltildiğini ve TPMK nezdindeki işlemler yönünden tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı tarafın … kelimesinin ayırt edici olmadığını ileri sürdüğünü, oysa müvekkilinin tescile konu ürün ve hizmetlerin arasında ekmek ya da … yahut buna benzer bir ürünün yer almadığını, burada tescile dahil ürün ve hizmetler bakımından tanımlayıcı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, … kahvaltı + şekil markasının sayılan ürünler yönünden tanımlayıcı olmadığını, aksine kuvvetli şekilde ayırt ediciliğe sahip olduğunu, tedbir kararının ölçüsüz olduğunu, dava sonucunu sağlar şekilde verildiğini, ayrıca duruşmada talep ve teklif ettikleri ters teminat talebinin cevapsız bırakıldığını, bu talebin hukuka uygun olduğunu, yine mahkemenin gerekçede iki tedbir kararının mahiyetinin farklı olduğundan itirazda değerlendirmeye almadığını beyan ettiğini, bu beyanın kendisi bir red kararı ve gerekçesi olduğunu, davacının müvekkilinin marka ve işletme adlarının aynı ve iltibas oluşturacak derecede benzerleri için TPMK’ya 20’ye yakın marka tescil başvurusu yaptığını, bunlara hukuken karşılık konulması ve itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davayı açtığını, davacının tüm marka tescil başvurularının … kahvaltı şeklinde olduğunu, bu durumun dürüst davranma kuralına aykırılık oluşturduğunu, tedbir kararının hatalı olduğunu, tescilli bir marka sahibinin hükümsüzlük davası derdestken markadan kaynaklanan haklarının kullanılmasının tedbiren durdurulması gibi bir tedbir kararının daha önceden verilmediğini, verilmiş ise de bir veya iki tane olduğunu bildirmiştir.İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2018/237 D.İş sayılı dosyasına sunulan marka vekili bilirkişi tarafından düzenlenen 03/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tespit talep eden (Davalı … ve dava dışı … Gıda A.Ş) adına tescilli markaların tespite konu işyerinde, internet sitelerinde, koruma kapsamındaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde birebir aynen kullanıldığını, tespit talep eden adına tescilli markanın tespite konu işyerinde koruma kapsamındaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde karıştırlamsı ihtimali içerecek şekilde kullanıldığını , tespite konu işyerinde taraflar arasında ekonomik/idari birliktelik izlenimi uyandıracak ürün (kağıt, peçete) kullanılmakta olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2018/237 D.İş sayılı dosyasında 25/09/2018 tarihinde tespit talep edenin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile aleyhine tespit istenenler … ve …tarafından işyeri tabelalarında, iş evraklarında, işyeri tanıtında tedbir isteyene ait markaların kullanılmasının tedbiren durdurulması kararı verildiği görülmüştür. Davalıya ait 2016/52465 tescil numaralı … kahvaltı + şekil markasının 29 ve 43.sınıflarda 14/06/2016 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacıya ait… tescil başvurulu … kahvaltı + şekil markasının 30 ve 35.sınıflar için tescilinin istendiği, tescil başvurusunun yayın aşamasında olduğunun belirtildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu FSHHM’nin 2019/13 D.iş sayılı tespit dosyasında tespit isteyenler … ve … Gıda A.Ş, aleyhine tespit istenenlerin ise … ve …olduğu, tespit dosyasında verilen 28/02/2019 tarihli marka vekili ve bilişim uzmanı tarafından hazırlanan raporda; karşı tarafa ait E… Cadde ve Doymadan kalkmak yok markalarının sosyal medya hesaplarında kullanıldığı, bu kullanımların tespit isteyen tarafın … kahvaltı + şekil ve doymadan kalkmak yok markaları ile iltibasa yol açacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Ayrıca İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2018/13 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul edilerek aleyhine tespit istenenlerin … Kahvaltı + şekil markasını kullanmalarının tedbiren yasaklanmasına karar verildiği görülmüştür. Tedbire itiraz duruşmasında; davalı vekilinin öncelikle tedbirin kaldırılmasını, aksi halde teminatın arttırılmasını, mahkemenin yine aksi kanaatte olması halinde ters teminat ile verilen tedbir kararının kaldırılmasını istediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, markanın hükümsüzlüğü davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise mahkemece verilen ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulü kararına yöneliktir. Kararı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir. Mahkemece başlangıçta ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, davalı tarafın itirazı üzerine teminatın arttırılması ile tedbir kararının TPMK nezdindeki itiraz ve diğer başvurular yönünden kaldırılarak diğer yönlerden aynen devamına karar verilmiştir. Daha önceden taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2018/237 D.İş – 2018/237 Karar sayılı dosyasında … ve … Gıda A.Ş vekilince … ve …aleyhine tespit ve tedbir talebinde bulunulduğu, mahkemece 25/09/2018 tarihinde tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve kararın 11/10/2018 tarihinde infaz edildiği, karşı taraf olan … ve …tarafından bahse konu tedbir kararına itiraz edildiği, itirazın mahkemece reddedildiği ve karşı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu, dairemizin 15/02/2019 tarih, 2019/252 Esas, 2019/334 Karar sayılı kararıyla istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmüş olup gerek anılan dosya içeriği, gerekse yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, buna göre tedbir kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Kararın niteliği itibariyle davacı vekilinin istinafının incelenmesine yer olmadığına,
3-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/481 Esas sayılı dosyasında verilen 03/04/2019 tarihli kararın KALDIRILMASINA,
4-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile 08/03/2019 günlü ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
5-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının talebi halinde kendisine iadesine,
6-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,63 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 144,93 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.16/07/2019