Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1568 E. 2022/87 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1568 Esas
KARAR NO: 2022/87
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2016
NUMARASI: 2015/800 E. – 2016/1081 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça 10.02.2015 keşide tarihli 150.000 TL bedelli … numaralı çekin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde davalıya borçlarının bulunmadığını, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 01.02.2014 tarihli Franchise Sözleşmesi gereğininin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak sözleşme süresi içerisinde … A.Ş tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 12.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … markasının 17.10.2011 tarihinden itibaren korunmak üzere keşideci şirket adına tescil edildiği belirtilerek haksız ve hukuka aykırı tüm kullanımların sona erdirilmesinin ihtar olduğunu, ihtarnamenin tebliği akabinde ise müvekkili şirket tarafından franchise sözleşmesine istinaden kullanılan markaya ait tüm tabelalar davalı şirket tarafından sökülerek, taraflar arasındaki sözleşme feshedilmeksizin müvekkilinin hizmet vermesinin engelendiğini, bunun üzerine taraflar arasındaki iş ilişkisinin sonlandırılması ve cari hesabın kapatılması amacıyla müvekkili şirket tarafından davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 10.02.2015 keşide tarihli 150.000 TL bedelli bir adet çek verildiğini, ancak bu sırada davalı şirket tarafından bahsedilen davalı lehine … Bankasından sunulan 100.000 TL tutarlı teminat mektubunun nakde çevrilerek ve miktarın tamamının davalıya ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki sözleşmeden doğan yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilmediğini, 10.10.2014 tarihli ihtarname ile 09.10.2014 tarihi itibariyle 213.725 TL borcunun bulunduğunun ihtar edildiğini, uhdesinde bulunan 31 aracın eksiksiz şekilde teslim etmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, 24.03.2015 tarihli ihtarnamede ise, teslim alınmayan 2.112,20 TL bedelli faturanın teslim alınmasının ihtarının yapıldığını, sözleşmede tarafların ödemelerde belirtilen sürelere uyulmaması halinde ödenmeyen tutara aylık faiz tahakkuk ettirileceği hususunda mutabık kaldıklarını, dava konusu çekin karşılıksız olduğundan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin21.12.2016 tarih ve 2015/800 Esas – 2016/1081 Karar sayılı kararıyla; “… davacı ticari defterlerine göre davacının davalı şirkete takip kapsamına göre 78.748,98 TL borçlu bulunduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının dava konusu çek bedelinden dolayı 100.000 TL’lik teminat mektubu nakde çevrildikten sonra davacının davalıya 50.209,69 TL borçlu kaldığının tespit edildiği, mahkemece davalı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi ulaşılan hesaplama sonucuna itibar edildiği, buna göre davacının davalı tarafından İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapmış olduğu 150.0000 TL’lik çeke ilişkin icra takibinde çek bedelinin 99.790,31 TL ‘lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları bulunmadığından davalının inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin taraflar arasındaki franchise sözleşmesinden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, Sözleşme süresi içinde dava dışı … Tic. A.Ş.’den gönderilen ihtarname ile ‘… markasının kullanımının sona erdirilmesinin’ ihtar edildiğini, akabinde franchise sözleşmesine istinaden kullanılan tüm tabelaların davalı tarafından sökülerek, sözleşme feshedilmeksizin müvekkilin hizmet vermesinin engellendiğini, Bunun üzerine iş ilişkisinin sona erdirilmesi ve cari hesabın kapatılması için takibe konu 150.000,00 TL tutarlı çekin verildiğini, buna rağmen davalının 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu bozdurarak esasen tüm alacağını tahsil ettiğini, Bilirkişi incelemesinde davalı defterlerine göre belirlenen 50.209,69 TL tutarındaki alacağın hatalı hesaplandığını, çek bedelinin hariç tutulması gerekirken bedelin davalı alacağı olarak hatalı değerlendirme yapıldığını, Mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulmasının hatalı olduğunu” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Davalı vekili katılma yoluyla ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Taraflar arasında franchise sözleşmesi ve uzun dönem operasyonel araç kiralama sözleşmesi mevcut olup, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Davacıya gönderilen ihtarname ile bakiye borcun ödenmesinin ve araçların eksiksiz şekilde teslim edilmesinin ihtar edildiğini, akabinde davacının takibe konu 150.000,00 TL bedelli çeki verdiğini, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle dava konusu takibin başlatıldığını,Teminat mektubunun sözleşmeden kaynaklı diğer borçlara istinaden bozdurulduğunu, çekin ise davacının borçlarına istinaden düzenlendiğini, bu nedenle 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun tahsil edilmesi nedeniyle mahsup yapılmasının hatalı olduğunu, Bilirkişi raporunda davacı ve davalı defterlerinin farklı tutarlarda sonuç vermesine rağmen, aradaki farklılık izah edilmeden davalı defteri baz alınarak borç belirleyen yetersiz raporun mahkemece hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, İspat yükünün borçluya düşmesi nedeniyle çekin hangi borca istinaden düzenlendiğini davacının ispat etmek zorunda olduğunu, TBK.102.maddesi uyarınca da teminat mektubu ile yapılan tahsilatın başka borca ilişkin olduğunun kabulünün zorunlu olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:*Keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan … Bankası Bostancı Şubesine ait, 10.02.2015 keşide tarihli ve 150.000,00 TL bedelli çek. *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi (Davalı tarafından davacıya yönelik yukarıda belirtilen çeke dayalı olarak başlatılan takip.).
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davalının teminat mektubunu paraya çevirmiş olması nedeniyle davalıya bakiye borcunun bulunmadığını, icra takibine konu edilen çekin bu nedenle bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davacı iddialarını kabul etmeyerek, teminat mektubunun davacının diğer borçlarına ilişkin olarak tahsil edildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından; “… davalı ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının dava konusu çek bedelinden dolayı 100.000 TL’lik teminat mektubu nakde çevrildikten sonra davacının davalıya 50.209,69 TL borçlu kaldığının tespit edildiği, buna göre davacının davalı tarafından yapmış olduğu 150.0000 TL’lik çeke ilişkin icra takibinde çek bedelinin 99.790,31 TL ‘lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ile … A.Ş. arasında 01.02.2014 tarihli franchise sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun davacı tarafından davalıya verildiği, “Almira …” markasının dava dışı … Tic. A.Ş.’ye ait olduğunun ve markanın kullanımına son verilmesinin bu firma tarafından ihtar edilmesi üzerine davacının franshise sözleşmesi kapsamında kullandığı tabelaların davalı tarafından indirilerek sözleşmenin fiilen sona erdirildiği, bu aşamada taraflar arasındaki cari hesabın kapatılması için davacı tarafından davalıya takibe konu 150.000,00 TL bedelli çekin 05.11.2014 tarihinde verildiği, 11.03.2015 tarihinde ise teminat mektubunun davalı tarafından paraya çevrilerek 100.000,00 TL’nin davalı defterlerine davacı alacağı olarak kaydedildiği, denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu uyarınca davacının davalı defterleri uyarınca 50.209,69 TL; davalı defterleri uyarınca ise 78.748,98 TL bakiye borcunun bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Franchise Sözleşmesi’nin 14.maddesindeki “Uyuşmazlık halinde davalının defterlerinin delil olarak kabul edileceği”ne dair delil sözleşmesi dikkate alındığında, davalı kayıtlarına itibar edilerek sonuç olarak davanın 99.790,31 TL’lik kısım yönünden menfi tespit kararı verilmesi yerinde olduğundan; karara yönelik tarafların istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 50,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalıdan alınması gereken 6.816,67 TL harçtan, peşin alınan 1.704,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 5,112,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2022