Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1562 E. 2019/1462 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1562 Esas
KARAR NO : 2019/1462
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/358 E.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydal Model Belgesinin Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; müvekkilleri şirketlerin, söz konusu cihazları yurtdışında üreticisinden/dağıtımcısından satın almış olup Türkiye’de distribütörlük sözleşmesi dahi yapmış ve söz konusu cihazların distribütörlük haklarına bile sahip olduğunu ancak 06.07.2018 tarihinde müvekkilleri şirketlere, İstanbul 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/119 D.İş sayılı dosyasından tespit yapılması üzerine davaya konu faydalı modelden haberdar olunmuş ve hükümsüzlüğünü talep zorunluluğu doğduğunu, davalı şirketlerin faydalı modele konu buluşun yeni bir buluş olduğunu iddia ederek dünyada çok uzun yıllardır üretilen, kullanılan ve ithalat/ihracatı yapılan bir ürün ve bu ürünün çalışma yöntemini, yeni bir buluşmuş gibi koruma altına aldırdıklarını fakat davalı şirketin sahibi olduğu faydalı modelin sanayiye uygulanabilir yeni bir buluş olmadığını, tekniğin bilinen durumunda herhangi bir değişiklik veya yenilik söz konusu olmadığından da faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerle 6369 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunundaki şartları taşımadığından, faydalı modele konu yeni bir buluş söz konusu olmadığından, faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar faydalı modelden doğan hakların kullanımı ile müvekkilleri şirketlerin zarar görmemesi için söz konusu hakların müvekkilleri şirketler aleyhine kullanılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkillerinin faydalı model tescilini yurtdışında bulunan üretici firmanın Türkiye’deki yegane temsilcisi ve münhasır distribütörü sıfatlarıyla üretici firmayı temsil etmek suretiyle ve üretici firmanın muvafakatıyla gerçekleştirdiklerini, bu itibarla davacının iddialarının hukuki olmaktan uzakta ve gerçek dışı olduğunu, vakumlu egzersiz makineleri ile sağlıklı zayıflama ve diyet programı, müvekkilleri …San ve Tic Ltd Şti tarafından “vakumlu egzersiz makinesi ve çalışma yöntemi” başlığı ile “Faydalı Model olarak” 18.03.2016 tarihi ve … başvuru numarasıyla faydalı model koruması altına alınmak suretiyle tescil yapıldığını, bu şirket tarafından da tüm kulanım hakları münhasıran ihbar edilen müvekkillerinden … firmasına sözleşme ile devredildiğini, müvekkillerinin ‘vakumlu egzersiz cihazı’ ile ilgili buluş sahibi olduklarını iddia etmemekle birlikte, buluş sahibini Türkiye’de münhasır distribütörü ve her konudaki yegane yetkili temsilcisi olma sıfatlarıyla hareket etmekte ve vakum egzersizi ile ilgili Türkiye’de kaynağı münhasır distribütörlük olan bir “franchise sistemi” kurmaya çalışmakta olduğunu, bu sebeple vakumlu egzersiz cihazları ile ilgili tescilin kaynağı müvekkillerinin üreticinin ve ana hak sahibinin temsilcisi olması hasebiyle organik bakımdan ilişkili başvuru hakkı sahibi olmadıklarını, bu itibarla davacıların iddiaları gerçeği yansıtmadığını ve davacının üretici olduğunu düşündüğü Litvanyalı … firması ise … firmasının müşterisi olup davacıların dava konusu cihazları müvekkilinin münhasır distribütörlük haklarına da zarar verecek şekilde paralel ithalatla Türkiye’ye getirmekte ve kullanmakta olduğunu, bu nedenlerle davacıların haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 2. FSHHM’nin 11/03/2019 tarihli kararıyla; davanın Faydalı Modelin hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, Faydalı Modelin tescil şartlarının bulunup bulunmadığının yapılacak olan yargılama sonunda değerlendirileceği, bu aşamada davanın konusu dikkate alındığında taraflara sınırlı tedbir talebi yönünden yasal şartların oluştuğu gerekçesiyle davacı tarafın tedbir talebinin 50.000,00 TL (elli bin Türk Lirası) teminat ile kabulü ile yargılama sonuçlanıncaya kadar davalının faydalı model tescilinden kaynaklı (2016/03494 tescil nolu faydalı model) haklarının davacıya karşı kullanımlarının tedbiren durdurulmasına dair karar verilmiştir.Davalılar ve İhbar olunan vekili Av. …’in 01/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile Müvekkili şirketin dava konusu Faydalı Model tescilinden doğan haklarının yerinde olduğunu müvekkillerinin tüm ticari faaliyetlerini ve başvurularını ana hak sahibi ve Üreticinin Münhasır Distribütörü ve Türkiye’deki yegane temsilcisi sıfatlarıyla gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin gerçek hak sahipliği sıfatı ve başvuru hakkının kendilerine Türkiye içerisinde tevdii edilmesi ve ana üreticinin muvafakatıyla bu tescil başvurusunu gerçekleştiğini, davacıların işbu davanın açılmasına ilişkin hukuki menfaatlerinin olmadığını, bu sebeple dahi davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği halde davacılar lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacıların yalnızca hükümsüzlük davası ikame ettiklerini, mevcut tescilden doğan hakların kullanımına engel olmayacağını, mahkemece 13/07/2018 tarihli 9 no.lu ara karar ile, hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin buluşla ilgili Türkiye’de her türlü tescil ve başvuruyu buluş sahibi adına yapmaya yetkili olan … firması ile Faydalı Model tescilinden doğan hak ve yetkileri münhasır olarak kullanmak adına sözleşme yapıldığını ve tüm hakları üzerine aldığını, davacıların bu yapıyı ve hakların devri silsilesini suiistimal ettiğini, algı karmaşası yaratma gayreti içerisinde olduğunu, ancak hukuki mesele ve silsilenin açık olup müvekkili şirketin Faydalı Model tescilinden faydalanma ve haklarını ileri sürme hakkının mevcudiyetiin izahtan uzak olduğunu beyanla tedbir kararına itiraz etmiştir.Mahkemenin 30/04/2019 tarihli kararıyla; tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller kapsamında 11/03/2019 tarihli tedbir kararındaki gerekçelerle verilen tedbir kararının yerinde olduğu tedbirin kaldırılmasını ya da değiştirilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın tedbire itirazının reddine karar vermiştir.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkillerinin tüm ticari faaliyetlerini ve başvurularını ana hak sahibi ve üreticinin Münhasır Distrübütörü ve Türkiye’deki yegane temsilcisi sıfatıyla gerçekleştirdiğini,-İlk ihtiyati tedbir kararının, süresinde davacı tarafça teminatı yatırılmadığından, kendiliğinden ortadan kalktığını, davacıların yeniden talip etmesi üzerine 11/03/2019 tarihli ara kararla yeniden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu durumun kanunun ruhuna aykırı olduğunu,-Davacıların hukuki menfaatleri bulunmadığını, davacıların buluş üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasının bulunmadığını, müvekkilinin Faydalı Model tescili ile ilgili herhangi bir zararının da mevcut olmadığını, SMK’nın 144/2.maddeye göre Faydalı Model sahibinin 109.maddeye göre Faydalı Model isteme hakkına sahip olmadığı nedeniyle Faydalı Modelin hükümsüzlüğünün ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından istenebileceğini,-Davacının cihazın buluş sahibi olduğu yönünde bir beyanının bulunmadığını, buluşun kendilerine ait olmadığını açıkça kabul ettiğini,-Faydalı Model tescilli olduğu sürece hukuki korumadan yararlandığını, mahkemenin 13/07/2018 tarihli 9 no’lu tensip kararında “Faydalı Model tescilli olduğu sürece korumadan faydalanacağından bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verildiğini, -Vakumlu egzersiz cihazlarının dünyadaki üreticisi ve hak sahibinin Polonya merkezli … firması olup, müvekkili ve …’ın üreticinin Türkiye’deki temsilcileri sıfatıyla hareket ettiğini, davacının üretici olduğunu düşündüğü Litvanyalı … firmasının ise …. firmasının müşterisi olup davacıların cihazları müvekkilinin münhasır distrübütörlük haklarına zarar verecek şekilde paralel ithalatla Türkiye’ye getirip kullandığını,-Buluş sahibinin müvekkiline “…. yetki belgesi verdiğini, tescilin ilk halinin hukuka uygun olduğunu, -Faydalı Model belgesinin başvuru sahibinin dava dışı müvekkili … San. Tic. Ltd. Şti. olarak buluş sahibinin … olarak tescillendiğini müvekkillerinin tescilden doğan hakları davacılara karşı kullanmasının mümkün olmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını istemiştir.
TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; hükümsüzlük davasına konu … sayılı Faydalı Model belgesinin …San. Ve Tic. Ltd. Şti, buluşu yapanın … olduğu görülmüştür.Dosyada bulunan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından; tedbir borçluları vekili Av. …’e mahkemenin 11/03/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının 14/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 01/04/2019 havale tarihli dilekçe ile yapıldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :İstinaf başvurusuna konu, İstanbul 2. FSHHM’nin 11/03/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının davalılar (tedbir borçluları) vekiline İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında 14/03/2019 tarihinde tebliğ edilerek infaz edildiği, HMK’nın 394/2 maddesi gereğince tedbir kararının infazından itibaren 1 hafta içerisinde itiraz edilmesi gerekirken yasada düzenlenen kesin süre geçirilerek davalılar vekili tarafından 01/04/2019 tarihinde itiraz edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin öncelikle itirazı süre yönünden inceleyerek reddetmesi gerekirken esasa girerek inceleme yapması yerinde görülmemişse de, sonuç itibariyle tedbire itirazın reddi kararı doğru olmakla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/07/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.