Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1559 E. 2022/139 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1559 Esas
KARAR NO: 2022/139 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2018/217 E. – 2019/90 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … numara ile 11. sınıftan tescilli “…” ibareli marka ile … numara ile bütün sınıflarda tescilli “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalıların ise her iki markanın adını birarada kullanmak suretiyle ve müvekkilin “…” markasının logosunu birebir kopyalayarak “…” markasının tescili için … numara ile 11. sınıfta başvuruda bulunduklarını, ancak müvekkile ait … nolu marka ile davalıların tescil ettirdiği … nolu markanın gerek şekil, gerek isim, gerekse sınıf yönünden ayırt edilemeyecek kadar benzer, hatta aynı nitelikte olduğu hususunun son derece açık olduğunu iddia ederek, davalılar adına … sayı ile tescillenmiş bulunan “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar cevap dilekçelerinde; su arıtma sistemleri ile iştigal ettiklerini, araştırmaları sonucu “…” markasının boşta olduklarını gördüklerini, kendilerinin de bu nedenle başvuruda bulunduklarını, itiraz sürecinde herhangi bir itiraz olmadığını ve söz konusu markanın da TPMK tarafından tescil edilip markayı aldıklarını, marka tescilinden sonra Av. … tarafından telefon ile arandıklarını, şahıslarına karşı tehditkar bir konuşma yapılıp, telefonun yüzlerine kapatıldığını, ayrıca söz konusu markanın 11 yıl önce … A.Ş tarafından kullanıldığını, 2016 yılından sonra markanın boşa düştüğünü, yani yenileme yapılmadığını, davacının Mahkemeyi yanıltarak, sanki söz konusu markayı ilk kez kendilerinin çıkartığı gibi göstermeye çalıştığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19.03.2019 tarihli 2018/217 E. – 2019/90 K.sayılı kararıyla; “…davalılar adına … sayı ile tescilli “l…” markasının, davacının tescilli “…” ve “…” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve bu sebeple iltibas yarattığı, davalıların … tescil numaralı “…” markasının SMK’nın 6/1 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarını oluşturduğu” gerekçesiyle; davacının davasının kabulüne, davalılar adına olan … tescil nolu “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı … süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; waterlife markasının sektörde su hayattır anlamına geldiğini ve genel bir ibare olduğunu, … markasının daha önce … A.Ş. Tarafından kullanıldığını, marka yenilemesi yapmadıklarından boşa düştüğünü kendisinin başvurarak tescilini aldığını, 2017 yılından beri kullanamadığını, markanın ayırt edici karakteri ve logosu benzese de, marka okunuşu ve bütünlüğünün farklı olduğunu beyanla, itirazının dikkate alınmasını talep etmiştir. Davalı … istinaf başvurusunda bulunmamıştır.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarından; … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın, 11 sınıfta 03/10/2012 tarihinden itibaren, … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın birçok sınıfta 08/03/2017 tarihinden itibaren tescilli ve koruma altında olduğu, markaların dava dışı … A.Ş. Adına tescilli iken, Üsküdar … Noterliği’nin 21 Eylül 2016 tarihli … yevmiye numaralı Marka Devir sözleşmesi ile … sayılı “…” markasının,Üsküdar … Noterliği’nin 14 Aralık 2016 tarihli … yevmiye numaralı Marka Devir sözleşmesi ile … sayılı “…” markasının davacı şirkete devredildiği anlaşılmıştır. TPMK tescil kaydından; … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın 11 sınıfta 13/12/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalılar adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince marka patent vekili bilirkişiden alınan 06/03/2019 tarihli raporda; davacının “…” ibareli markasının yazı karakteri, kullanım şekli, renkleri ve logosunun, davalının hükümsüzlüğü talep edilen “…” markasında birebir aynen kullanıldığını, davacının “…” markasının da davacının waterlife markasındaki tarzıyla kullanıldığını, davacı markalarının önceki tarihli olduğu, davalıların davacının tescilli iki markasını birleştirmek suretiyle oluşturulduğunu, davalıların … sayı ile tescilli “…” markasının, davacının tescilli “…” ve “…” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu ve bu sebeple iltibas yarattığını, davalıların 2017/113634 tescil numaralı “libelle waterlife” markasının SMK’nın 6/1 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluştuğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Davalılardan … karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı …’ın istinaf dilekçesinde, davaya konu markaların dava dışı … A.Ş. Adına tescilli ve kullanılıyorken, 2016 yılından itibaren kullanılmamaya başlandığını, marka boşa düştüğü için tescil ettirdiğini, “…” ibaresinin “…” anlamına geldiğini ve sektörde genel ibarelerden olduğunu ileri sürmüştür. Davacı şirketin hükümsüzlük davasında dayandığı … sayı ile tescilli “…” ibareli marka ile … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın daha önce … A.Ş. Adına tescilli olduğu ve 2016 yılında yapılan marka devir sözleşmeleri ile, davacı şirkete devredildiği anlaşılmaktadır. Davalının markanın boşta olduğuna dair savunması yerinde olmadığı gibi ve genel ibarelerden olduğuna dair savunması da kendisine karşı açılan hükümsüzlük davasında savunma olarak ileri sürülemeyecektir. Davalı tarafça markanın dava dışı şirket adına tescilli olduğu biliniyorken, her iki marka ve şekil unsuru birebir kopyalanarak ve birleştirilerek, 11. Sınıfta davalılar adına tescil edildiği, markalar arasında büyük benzerlik nedeniyle iltibas ihtimalinin bulunduğu ve SMK’nın 6/1 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük şartlarını oluştuğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yönelen davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı …’ın yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.