Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1542 E. 2019/2004 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1542 Esas
KARAR NO : 2019/2004
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019
NUMARASI : 2017/1019 E. – 2019/252 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ortağı ve … tarafından tüm laboratuvar çalışmaları, testleri yapılarak ilk defa geliştirilmiş ve 2010 yılında müvekkilim şirket tarafından satışa sunulmaya başlandığını, Ürün Kasım 2014’ten beri tüm Türkiye’de şubeleri olan Bim marketlerinde satıldığını, ürünün satışının giderek arttığını ve bu market zincirlerini diğer yerel market zincirlerini takip ettiğini, davalı şirket ise müvekkil şirketin ilk defa üretip satışa sunduğu … silikonlu cam, metal ve mobilya temizleyici ürünün çok satması ve tüketici nezdinde yarattığı beğeni nedeniyle bu ürünler iltibas yaratacak şekilde … ismi ile ürün piyasaya çıkartılmış ve ürünün dış tasarımı, yazılarının birebir aynısı ve benzerini kullanarak müvekkil şirketin ürünü ile kendi ürünü arasında iltibas yaratarak tüketici nezdinde haksız rekabete sebebiyet verdiğini, ürünün satışına devam edilmesi söz konusu olup bu halde de müvekkil şirketin haklarının etkin himayesi imkanının ortadan kalkması sonucu doğacağından TTK 61 hükmü çerçevesinde davalının iltibas yaratan ürününün satışının durdurulması ve taklit ürün ambalaj ve etiketlerinin kullanılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyası ile taraf ve talepleri bire bir aynı olan tazminat davasının İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1150 Esas sayılı dosyası ile ikame edildiğini bu nedenle davanın derdestlik sebebiyle usulden reddinin gerektiğini, huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkemenin Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin olduğunu, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, öncelikle davanın derdestlik sebebiyle dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise görev yönünden dosyanın görevli Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafın uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince; somut uyuşmazlıkta Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçe gösterilerek dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; müvekkilinin tescilli bir tasarımın olmadığını, tescilsiz tasarımların TTK kapsamında korunmakta olduğunu, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, İstanbul BAM 12.HD’nin 2018/1086 Esas, 2018/1265 Karar sayılı ilamında da ticaret mahkemesinin görevli olduğunun belirtildiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu açıklayarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davada, davacı taraf tescilli tasarımları olduğunu iddia etmemiş, TTK’ya dayanmamıştır. Aynı eylemle birden fazla yasa ile korunmakta olan hakların ihlali iddiasının varlığı halinde kural olarak hakların yarışması hali söz konusu olmayıp, hakların yığılması durumu mevcuttur. Hak sahibinin bu halde koruma talebi bakımından seçimlik hakkı bulunmaktadır. (Aynı yönde Y.11HD, 2006/5025Esas, 2007/7694 Karar sayılı ilamı)İddia kapsamına göre; davacının iddiasının Türk Ticaret Kanunu’nun 56. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan haksız rekabet davası olduğu ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, yazılı gerekçeyle görevsizlik karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile,2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2019 gün ve 2017/1019 Esas, 2019/252 Karar sayılı görevsizlik kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 35,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 156,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/10/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.