Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/153 E. 2019/204 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/153 Esas
KARAR NO : 2019/204
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2018
NUMARASI : 2018/225 2018/222
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tespit talep eden vekili, müvekkilinin Vestel markasının sahibi olduğunu, karşı tarafta bulunanların müvekkilinin vestel markasını izinsiz olarak alan adlarında kullandıklarını belirterek dilekçesinde belirttiği alan adları sahiplerine karşı gerekli hukuki yollara başvurabilmek amacıyla ilgili internet sitelerinin alan adları sahiplerinin ve adreslerinin bilirkişi marifetiyle tespitini ve her bir internet sitesi için erişimin engellenmesi kararını vermesini istemiştir.
Mahkemece, tespit raporu ve dosya kapsamı gerekçe yapılarak tedbire konu talebin SMK 7/5-c maddesi kapsamında yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat şartlarının oluştuğunun mevcut delil durumuna göre kabulünün mümkün olmadığı gerekçeleriyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı talep eden vekili istinaf etmiştir.
Talep eden vekili istinaf sebebi olarak; talep dilekçesini tekrar etmiş, ayrıca gerek ek rapor, gerekse kök rapordaki tespitlerle müvekkilinin marka hakkına tecavüz edildiğinin subuta erdiğini, ilgili sitelerde müvekkili adına tescilli bulunan vestel markasının yer aldığının belirtildiğini, adı geçenlerin yetkili servis imajı verdiğini ve bu nedenle müvekkilinin mağduriyetine yol açtıklarını, buna rağmen mahkemenin yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığını belirtmesinin doğru olmadığını, savcılık şikayetlerinde dahi alan adı sahiplerine ulaşılamadığını, soruşturmaların sonuçsuz kaldığını bildirmiştir.
Mahkemece dosya kendisine tevdi edilen bilişim uzmanı, 12/12/2018 günlü raporunda; tespit dilekçesinde belirtilen alan adlarıyla ilgili domain sorgulaması ve whois bilgilerinin kontrol edildiği ve ulaşılan bilgilerin raporun sonuç kısmında yazıldığı görülmüştür.
Aynı bilirkişiden alınan 31/12/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; sub domain konusu ile söz konusu alan adlarının linklerinin kontrol edildiği ve buna göre rapor hazırlandığı görülmüştür.
Tespit dilekçesinde karşı taraf olarak sadece bir kısım alan adlarının yer aldığı, herhangi gerçek kişi ya da tüzel kişi adının gösterilmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Talep, tespit dilekçesinde belirtilen internet sitelerinin alan adları sahiplerinin ve adreslerinin bilirkişi marifetiyle tespiti ve belirtilen internet sitelerine erişimin engellenmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise bu talebin reddi kararına yöneliktir. Talepte bulunan vekili, müvekkilinin markasının izinsiz olarak alan adlarında kullanıldığını ve müvekkillerinin bundan mağdur olduğunu iddia etmiştir. Talep dilekçesinde de görüldüğü üzere belirtilen alan adlarında davacıya ait olduğu belirtilen vestel markasına ait ibarenin kullanıldığı iddia edilmiş olup düzenlenen raporda da alan adlarının bir kısmında ve uzantılarında vestel ibaresinin geçtiği görülmüştür. Bu itibarla talepte bulunanın talebinin içeriği gözetildiğinde, söz konusu alan adları sahiplerinin belirlenmesi yönünden hukuki yararı mevcuttur. Ancak talep dilekçesinde marka haklarına tecavüz iddiasında da bulunulduğundan bilişimci bilirkişinin yanına marka hukukunda uzman bir bilirkişinin de heyete dahil edilerek söz konusu web siteleri ve linkleri üzerinde gerektiğinde url bağlantıları üzerinde de inceleme yapılarak talepte bulunanın marka haklarının ihlal edilip edilmediği üzerinde bir değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup tespit ve tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Talepte bulunan vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 04/12/2018 tarih, 2018/225 D.İş, 2018/222 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıdaki gerekçede belirtiği üzere bir karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçlarının talebi halinde talep edene iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.31/01/2019