Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/15 E. 2019/109 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/15 Esas
KARAR NO : 2019/109 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
NUMARASI : 2017/544 E.,
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/01/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin 25 yıldır inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, TPE nezdinde … no’lu h şekil + … marka tescili bulunduğunu ve www….com.tr internet sitesine sahip olduğunu, davalının ise internette www….tr web sitesinde ve Youtube’da… markası kullandığını ve müvekkilinin marka hakkına tecavüzde bulunduğunu, arşiv araştırması yapıldığında, bu kullanımın 2013 yılından beri devam ettiğinin görüldüğünü, marka hakkına tecavüzün yıllardır sürdüğünü, davalı eyleminin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, maddi ve manevi zarara uğradığını” iddia ile esasa dair talepleri yanında, davalıya ait www…. internet sitesinde … ibareli tüm içeriğin kaldırılmasını, davalı işyerinde, projelerinde ve afişlerinde …ibaresini içeren tabelaların kaldırılmasını, broşür, kart vb.malzemenin toplatılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevaben, “müvekkilinin ….. ibaresini tescillenme hakkının ticaret ünvanı tescilinden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sahibi …ın ….Tic.şirketinin davalı marka tescilinden 2 yıl önce ticaret siciline tescil ettirildiğini, babasının adının … olduğunu, baba isminden dolayı bölgede … olarak bilindiğini, … inşaat firmalarının birçok projeyi birlikte tamamladığını, …ibaresinin kullanıldığı her yerde, iltibasa yol açmamak için Hiem ibaresinin de kullanıldığını, inşaat sektöründe 10’dan fazla şirketin … inşaat ibaresini kullandığını, davacı şirketin projelerinin İstanbul’da müvekkilinin projelerinin ise Ankara’da olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme duruşmalı inceleme sonunda 23.11.2017 tarihli duruşmada, “kullanımın engellenmesi, broşür vb.tanıtım evrasına el koyma, internette markasal kullanımın engellenmesi ve ayrıca siteler veya linkler bildirildiğinde engelleme konulması, Erişim Sağlayanlar Birliğine müzekkere yazılma biçiminde” ihtiyati tedbir kararı vermiş, davalı 28.11.2017’de linkleri bildirmesi sonrasında mahkemece 05.01.2018 tarihinde bu kez linkler yazılarak bu linklere internette erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı vermiştir.
Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf isteminde bulunduğu, marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, kullanımının hukuka uygun olduğunu beyan ettiği, tedbir kararının kaldırılmasını istediği görülmüştür.
Dairemizin 16/07/2018 tarihli 2018/2409 Esas 2018/1677 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin itirazı hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Bakırköy 1. FSHHM’nin 08/11/2018 tarihli 2017/544 Karar sayılı kararıyla; HMK 389 ve 6769 sayılı SMK 159.maddesi gereğince tedbir koşullarının mevcut olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, davalı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; davalı şirketin sahibi …’ın, ….k San.Tic. Şirketinin davacı şirketin marka tescil tarihi olan 14/03/2007 tarihinden yaklaşık 2 sene önce 14/02/2005 tarihinde Ankara Ticaret Odası Siciline tescil ettirdiğini, … isminin babası …’dan geldiğini, 10’dan fazla şirketin …İnşaat ünvanını kullandığını, iltibasa yol açmamak adına ayırt edici unsur olarak … ŞİRKETİ’nin unvanının da kullanıldığını, tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin de bulunmadığını, müvekkilinin projelerinin Ankara’da davacının projelerinin ise İstanbul’da yer aldığını, tescil ettirilen ticaret unvanlarının kullanımının haksız rekabete yol açmayacağını, tazminat sorumluluğuna da yol açacak herhangi bir işleminin de bulunmadığını, müvekkilinin tedbir kararıyla ciddi ve telafisi güç zararlara uğrayacağını, uygun görülmesi halinde teminat yatırılarak tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istediklerini beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili, TPE nezdinde tescilli…sayılı şekil + … markasına dayanarak davalı şirketin … markasını kullanmasının önlenmesi ve mevcut kullanımın refi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin tescilli markasının bulunmadığı, davaya cevap dilekçesinde, istinaf dilekçesinde … İnşaat ve Emlak San.Tic. Şirketinin davacı marka tescilinden iki yıl önce Ankara Ticaret Odasına tescil ettirildiği, şirket sahibinin babasının isminin … olduğu gerekçesiyle … ibaresini kullandığını beyan ettiği ve davacı ve davalı şirketlerin farklı şehirlerde bulunması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesi ekinde ticaret sicil gazetesi örneğini eklediğini beyan ettiği anlaşılmışsa da UYAP kaydında ve fiziki olarak dosyada bu kayıtlara rastlanmamıştır.
Davalı şirketin Ankara Ticaret Odasından celp edilen sicil kaydından 17/11/2009 tarihinde tescil edildiği, unvanının…Otomotiv… Ltd. Şti. olduğu, “ikamet amaçlı binaların inşaatı (müstakil konutlar, birden çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler vb’nin inşaatı) (ahşap binaların inşaatı hariç” faaliyet konusuyla iştigal ettiği görülmüştür.
Davacı şirketin Ticaret Odası kaydından 19/01/1993 tarihinde tescil edildiği, faaliyet konusunun davalı şirket ile benzer olduğu görülmüştür.
TPMK’dan celp edilen marka tescil kaydından … sayılı şekil + … markasının, davacı adına 24/03/2006 başvuru tarihinden itibaren, 37. Sınıfta ” İnşaat hizmetleri ” sınıfı dahil, 19, 36, 37, 42, 44 ve 45.sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin tescilli markasının bulunduğu her iki şirketin inşaat hizmetleri sınıfında faaliyet gösterdiği, davacı şirket markasının ” İnşaat hizmetleri ” sınıfı dahil 37.sınıfta da tescilli olduğu, davalının dava dilekçesi ekinde sunulan internet çıktılarından … İnşaat ibaresini kullandığının anlaşıldığı, davalının kullanımını ve önceye dayalı hak sahipliğini haklı gösterecek deliller ibraz etmediği, taraf şirketlerinin farklı şehirlerde olmasının sonuca etkili olmadığı, SMK 159/1 maddesi gereğince davacı tarafın ihtiyati tedbir talep etmekte hukuki yararının bulunduğu ve yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği kanaatiyle mahkeme kararının yerinde olduğuna, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 18/01/2019