Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1458 E. 2022/137 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1458 Esas
KARAR NO: 2022/137 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2019
NUMARASI: 2017/776 E. – 2019/93 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının bu dava konusu olan “…” ibareli ürünleri ile davacının tescilli ve tanınmış … markalarına iltibas suretiyle yaratılan marka tecavüzü, tescilli tasarımlarına iltibas suretiyle yaratılan tasarım tecavüzü ve tescilli marka, tasarım, ambalaj kompozisyonları ve ticari sunumlarına yaratılan iltibas nedeniyle haksız rekabet durumunun tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davacının marka, tasarım ve ambalaj kompozisyonlarıyla karıştırılacak derecede benzer olan davalının “…” ibareli ürünlere ilişkin olarak davalının her türlü kullanımının engellenmesine,ihtiyati tedbire hükmedilmesine, Dava konusu “…” ibareli ürün ambalajlarının üretiminin, satış ve dağıtımının, İthal ve ihracının, önlenmesine, ürünlerin ve ambalajların internet dahil Türkiye’de ya da yurtdışında kullanılmasının önlenmesine, bu ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva eden ürünlerinin, ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesinin; bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, el konulan her türlü ürün ve malzemelerin hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine,hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekilinin süresinde cevap dilekçesi ibraz etmediği, bilirkişi raporuna ve davaya cevap dilekçesinde; davacı şirket vekilleri tarafından gönderilen ihtar sonrası ürünlerin piyasadan çekildiğini ve “…” yerine kendi tescilli markası olan “…” ismini kullanmaya başladığını, elinde bulunan şişelerin … A.Ş.’ye iade edildiğini, … marka isminin kullanılmasının nedeni olarak müvekkili şirketin ANTALYA ilinde bulunması ve Antalya’nın da eski zaman isimlerinden birinin … olmasından kaynaklandığını, ihtar sonrasında işbu davaya konu olan tasarımlarında davalı tarafından değiştirildiğini, bilirkişilerin ise raporda ise son derece hatalı tespitler yaptığını, ürünlerin marka ve tasarımlarının incelemesinin güncel tarihli ürünler esas alınarak yapılmadığını,davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 28.02.2019 tarihli 2017/776 E. – 2019/93 K. sayılı kararıyla; ” Davalı eylemlerinin davacının marka hakkına ve tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine, -Mahkemece 30.4.2018 tarihinde verilmiş olan; davalı yana ait … ibareli ürünlerin ticari takdim şeklinin ve kullanımının davacıya ait olan … ibareli marka ile karıştırmaya yol açması, marka hakkını ihlal etmesi ve haksız rekabete neden olması nedeniyle HMK 389. ve 6769 sayılı SMK 159/1.maddesi gereğince “…” ibareli ürün ambalajlarının üretiminin, satışının, dağıtımının, ithalinin, ihracının tedbiren durdurulması ve ürünlere el konulmasına, el konulan ürünlerin yediemine teslimine dair teminatla verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde ürünlerin imhasına,yatırılan 10.000 TL teminatın davacıya iadesine, -Hükmün ilanında davacının hukuki yararı mevcut olduğundan Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının ürün tasarım iltibası iddiası ile müvekkiline gönderdiği ihtarname sonrası, iltibas nitelikli ürünleri toplatıp imha edildiğini, bu hususun davacının bilgisi dahilinde olduğunu, daha sonra kendi adına tescil ettirmiş olduğu “…” markası ile üretime devam ettiğini, önceleri daha tombul, basık şişelerde sıvı sabun üretimi yapan müvekkili şirketin, ihtarname sonrasında davacı tarafın tüm itirazlarına itibar ederek iyiniyet çerçevesinde piyasada bulunan tüm iltibas nitelikli ürünlerini toplatmış, ve daha konik, uzun şişelerde sıvı sabun üretmeye başladığını, ayrıca, davacı şirketin ürünleri ile benzerlik sağladığı itirazından sonra elinde bulunan boş şişeleri, şişe üretim firması olan … SAN. TİC. AŞ’ye iade ettiğini, davacının müvekkilinin ürünleri piyasadan çektikten çok sonra ihtiyati tedbir kararı aldığını ancak tedbir kararının Antalya … İcra müdürülüğünün … talimat dosyası ile 14.05.2018 tarihinde uygulandığında da davacı vekili huzurunda yapılan incelemede, dava dilekçesinde belirtilen ihlalleri içeren ürünlerin olmadığının açıkça tespit edilerek bu durumun tutanak altına alındığını, davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını. -Mahkemece alınan bilirkişi raporunda güncel tarihli ürünler esas alınarak inceleme yapılmadığından ulaşılan sonucun hukuka aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalı vekilinin cevap ve istinaf dilekçesinde … markalı ürünlere ilişkin kullanımının müvekkilinin … markaları ve tasarımları aleyhine marka ve tasarım tecavüzü ile haksız rekabet teşkil ettiğinin ikrar edildiğinin görüldüğünü, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde dava konusu ürünlerden iltibas nitelikli ürünler olarak bahsettiğini, davalıya gönderilen ihtar tarihinin 10/02/2017 tarihli olduğunu, sulh görüşmeleri sırasında da kullanımına devam ettiğini, ihtar tarihinden sonra piyasadan çektiğine dair delil sunamadığını, her ne kadar …’e ürünleri iade ettiğini iddia ediyorsa da, dosya kapsamına sunulan faturanın, davalının … ibareli diğer ürünlerine ilişkin olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere iade faturası olduğu düşünülse bile, faturanın 02/11/2017 tarihli olması karşısında ihtarname üzerinden 9 ay sonra plastik şişeleri iade ettiğinin anlaşılacağını, davalının ürünleri kullanmaya devam ettiğini, piyasadan çekmediğini, kendilerine kullanmayacağına dair taahhütname vermediğini, tedbir infazı sırasında ürünlere rastlanmamasının sebebinin, infaz tarihinden önce tedbir talepli dava dilekçesinin tebliğ edilmiş olması olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosya içerisinde bulunan TPMK kayıtları incelendiğinde; Davacı … firmasına ait 2007 … sayılı tasarım tescil sayfasında dava konusu … markalı sıvı sabun ürünlere ait şişe görsellerinin bulunduğu Locarno Sınıfı 09-03 görünen şişe görsellerinin tescil ve koruma tarihinin 20/09/2007 olduğu anlaşılmıştır. Davacı …-… firmasına ait … nolu şekil markası 03 nolu sınıf işin 03.11.2008 tarihinde tescil edildiği, … nolu şekil ibareli markası 03 nolu sınıf işin 03.11.2008 tarihinde tescil edildiği, … nolu şekil ibareli markanın 03 nolu sınıf için 20.03.2016 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalının …” ibareli tescilli bir markasının bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 22.03.2018 tarihli raporda; Davalının tescili bulunmayan ve anlam içermeyen … markasının kullanım şeklinin ve okunuş şeklinin ilk ve son harflerden dolayı davacıya ait tescilli ve tanınmış “…” markasına benzer olarak algılandığını, … tescilsiz markasının davacının tescilli … markasına benzetilmiş olduğunu, Davacıya ait … nolu şişe şekil taşanım, ürünü ve davalı ürünlerinin renkli görsellerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi neticesinde; davacının … sayılı şekil ambalaj tasarımı ile davalının şekil ambalajının iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, davacı … markalı şişe ürününün; pompa şekli, plastik şişenin gövde şekli, üst gövdesi, tabana doğru daralan gövde şekli yandan görüntüsü davalıya ait ürünün plastik şişesinde iltibas yaratacak şekilde kullanıldığını, … markalı ürünlere bakıldığında, … markalı ürün ya da aynı firma tarafından üretilmiş ikinci marka olduğu izlenimi doğduğunu, … marka ve plastik şişe şeklinin ortalama tüketici üzerinde karıştırmaya yol açabileceği yolunda görüş bildirmiştir.
G E R E K Ç E: Markaya ve tasarıma tecavüzün tespiti meni ve ref’i ile, haksız rekabetin tespiti meni ve ref’i talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının … markalı ürünleri ve ürün ambalajlarının müvekkilinin tescilli markasından ve tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürdüğü, mahkemece de bu kullanım yönünden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili davaya süresi içerisinde cevap vermemiş ve delil bildirmemiş, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, davaya cevaplarını da bildirdiği; davaya konu kullanımları ve bu kullanımın iltibas yarattığına ilişkin davacı iddialarını inkar etmediği anlaşılmakla birlikte, davacı vekilinin 10/02/2017 tarihli ihtarnamesi üzerine, davadan önce kullanımını değiştirdiğini, piyasada mevcut ürünleri toplattığını, önceki ürün ambalajlarını dava dışı … Şirketine iade ettiğini, tedbir kararının infazı sırasında ürün bulunmamasının da savunmalarını ispatladığını ileri sürmüştür. Dava 05/12/2017 tarihinde açılmış, mahkeme 30/04/2018 tarihli ara kararı ile tedbir kararı vermiş ve 14/05/2018 tarihinde tedbir kararının infazı sırasında davalı adresinde davaya konu ürün bulunamamışsa da, bu dava tarihinde markanın ve tasarımın kullanılmadığını göstermemektedir. Davalı tarafça ibraz edilen ve davacı tarafça dava dışı … Şirketine kesilen 02/11/2017 tarihli faturanın incelenmesinde, faturanın mal ve hizmet kısmında; ” 52.272 adet 350 CC Pet Şişe Şeffaf Sıvı Sabun, 53.000 adet Pafilya 350 CC Beyaz Yeni Seri Sıvı Sabun Şişesi, 53.856 adet 350 CC Pet Şişe Şeffaf Sıvı Sabun,792 adet Pafilya 350 CC Beyaz Yeni Seri Sıvı Sabun Şişesi” yazıldığı, irsaliye tarihinin bir gün öncenin tarihi olan 01/11/2017 tarihli olduğu ve iade faturası olduğuna dair üzerinde kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça ihtarname tarihinden sonra ürünün piyasadan çekildiği ve elindeki ambalajların iade edildiğine dair başkaca delil sunmadığından, ibraz edilen fatura ve tedbir infazı sırasında ürün bulunmamasının, dava tarihinde tecavüz ve haksız rekabet bulunmadığını ispat yönünden yeterli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 16,20 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.