Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1435 E. 2022/127 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1435 Esas
KARAR NO: 2022/127 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI: 2018/205 E. – 2019/152 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ”…” adlı eserin tüm maddi ve manevi haklarına sahip olduğunu, ancak davalı tarafından müvekkilinden izin ve onay alınmadan eserin çoğaltılıp, ticari amaçla umuma sunulduğunu, söz konusu durumun müvekkili tarafından öğrenilmesi üzerine davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak davalının gönderdiği cevabi ihtarname ile taleplerini reddettiğini, müvekkilinin mali ve manevi haklarına sahip olduğu ”…” adlı eserin izinsiz olarak olarak kullanılması ve çoğaltılmasının müvekkilinin FSEK’ten kaynaklanan maddi ve manevi haklarını ihlal ettiğini ve müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, müvekkilin uğradığı zararın FSEK 68 ve 70 maddeleri çerçevesinde bilirkişi marifetiyle tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, FSEK 68. maddesi gereğince, müvekkilimin uğradığı zararın 3 katı tutarından ve FSEK 70. Maddesi gereğince hesaplanacak tazminata mahsuben şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 06/04/2019 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 8.108,00 TL arttırarak 13.108,00 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davada taraf sıfatı olmadığını, müvekkilinin dava dışı … A.Ş ile 20/02/2008 tarihinde … ve … (cd+kitap) adlı kibatın telifinie ilişkin bedelleri de ödenmek suretiyle … A.Ş tarafından satın alınması sözleşmesi imzalandığını, … Yayıncılık’ın söz konusu eserlerin … yayınlarına ait olduğunu söyleyerek ve müvekkilinin logosu ile satışa sunulan kitabın içeriğinde de bu hususun açıkça belirtildiğini, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın FSEK 68. Maddesine dayandırılması halinde BK’nun 10 yıllık genel zamanaşımının uygulanması gerektiğini, talebin FSEK 70. Maddeye dayandırılması halinde BK 60. Madde gereğince 1 ve 10 yıllık sürelerin nazara alınacağını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin yayıncılık alanında faaliyet gösteren ve herkesçe bilinen bir şirket olduğunu, müvekkilinin sözleşme ile satın aldığı kitap sayısının 3.000 adet olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin haklı bir talep olmadığını ve davanın müvekkili şirketin yüklenicisi olan … Yayıncılık Firmasına ihbar edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 25.04.2019 tarihli 2018/205 E. – 2019/152 K. sayılı kararıyla; “…davalı şirketin davacının eser sahibi olduğu ve FSEK 1/B kapsamında eser olarak kabul edilen “…” adlı kitabın 3.000 adet basımının yapılarak piyasaya sürüldüğü, davacı ile herhangi bir sözleşmesi bulunmadığı ve davacının izni bulunmadığı, FSEK 68 maddesi uyarınca, davacının isteyebileceği telif bedelinin üç katının 13.108,00 TL olduğu, davalı taraf ihbar olunan … A.Ş ile sözleşmeye dayalı olarak kitabı yayınladığını belirtmiş ise de, bu şirketin kitabın telif haklarını davacıdan satın aldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla, davacının maddi tazminata yönelik davasının kabulü ile, toplam 13.108,00 TL telif tazminatının yayın tarihi olan 12/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının isminin eser sahibi olarak kitap üzerinde yer verilmesi ve kitabın olduğu gibi yayınlanması karşısında manevi tazminat koşulları oluşmadığından, davacının manevi tazminata yönelik talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının talebinin zamanaşımına uğramasına rağmen, mahkemece zamanaşımı itirazının ön inceleme duruşmasında hukuka aykırı bir şekilde reddine karar verildiğini, davaya konu kitabın gerekçeli kararda da belirtildiği üzere yayın tarihinin 12/03/2008 tarihi olduğunu, dava tarihinin ise 10 yıl geçtikten sonra 02/05/2008 tarihi olduğunu. -Müvekkili şirketin iyi niyetli olması nedeniyle üç kat tazminat ve reeskont faizine hükmedilmesinin hak ve nesafete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin … A.Ş. ile 20.02.2008 tarihinde … (CdtKitap) adlı eserin, telifine ilişkin bedelleri de ödemek suretiyle … A.Ş. tarafından satın alınması sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre … A.Ş.’nin 96 sayfadan oluşan … kitabı ve 10 parçadan oluşan … özgün müzik cd’si eserini hazırlayıp Müvekkiline paketlenmiş olarak 3.000 adet teslim ettiğini, sözleşmenin 5.4 maddesinde telif hakları ve telif ücreti ile ilgili sorumluluğun … Yayıncılık şirketine ait olduğunun düzenlendiğini, müvekkilinin mağdur edildiğini. -Müvekkilinin yayıncılık alanında faaliyet gösteren, herkesçe bilinen bir şirket olup asıl amacın kazanç sağlamak gayesi dışında yayın kültürü oluşturmak ve insanların hizmetine sunmak olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusuna cevabında; BK haksız fiil hükümleri incelendiğinde zararı ve faili öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl ve her halde zararın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi düzenlendiğini, 6098 Sayılı TBK 117. Maddesinde “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüte düşer” şeklinde olduğunu, Davalıya gönderilen 02/03/2018 tarihli ihtarname ile zamanaşımının 05/03/2018 tarihinde kesildiğini, iddia edildiğinin aksine taleplerin zamanaşımına uğramadığını, müvekkilinin fikri haklarının ulusal yasalarla ve uluslararası yasalarla korunduğunu, davalı ile … şirketi arasındaki sözleşmenin müvekkilini bağlamadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyaya İstanbul Büyükşehir Belediyesi “…” isimli kutu içerisinde kitap ve CD sunulmuş, kitap içerisinde Derleyen: … isminin yer aldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalıya ihtarname tebliğ edilerek, davacının eser sahibi olduğu “…” isimli eserin 2009 yılından beri davalı tarafça yayınlandığı, eserin kaç kez ve ne miktarda baskı yaptığı hususunda bilgi verilmediği gibi kendisine telif ödemesi de yapılmadığını, telif haklarının her baskı için hesaplanarak uzlaşı ile çözülmesi taraftarı olduklarını, müvekkilinin yasal haklarının ödenerek mağduriyetinin giderilmesini aksi halde yasal yollara başvuracaklarının ihtar edildiği, davalı vekilinin delil listesi ekinde sunduğu ihtarname örneğinin üzerinde 07/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davalı … A.Ş. Tarafından İstanbul … Noterliği’nin 03 Nisan … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile; dava dışı … A.Ş. İle yapılan 20/02/2008 tarihli sözleşme imzalandığını, ihtarnamenin muhatabının bu şirket olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafça dava dışı … A.Ş. İle yapılan 20/02/2008 tarihli sözleşme örneğinin ibraz edildiği, Sözleşmenin 6. Maddesinde yüklenicinin eseri 15/03/2008 tarihine kadar … A.Ş’ye teslim edeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 21/03/2019 tarihli raporda sonuç olarak; yazarı … olan “…” adlı kitabın FSEK 1/B kapsamında bir eser olduğ, davalı tarafından eser sahibinin izni ve haberi olmadan Cd’si ile birlikte bir kutu içinde basımı ve dağıtımı yapılan 3.000 adet kitap için FSEK 68 maddesine göre davalının davacıya 3 x 4.369,40 TL = 13.108,00 TL ödeyebileceği, bandrol talep formu ve taahhütnamesi olmadığından, 2007 yılında basımı yapıldığı iddia edilen 10.000 adet eser için bir değerlendirme ve mukayese yapılamayacağı, Mahkeme gerek gördüğü takdirde … A.Ş.’nin 2007 ve 2008 yılı defterlerinin bir mali müşavir tarafından incelenmesine karar verebileceğini ve davacı isminin eser sahibi olarak kitap üzerinde yer alması nedeniyle, davacının manevi tazminat talebi hususundaki takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, davalı tarafça müvekkilinden izin alınmaksızın ve telif bedeli ödenmeksizin “…” isimli eserin yayınlandığını beyanla, eserden kaynaklanan mali haklarının ihlali nedeniyle FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat ile manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece ön inceleme duruşmasında ara kararla zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği, gerekçeli kararda ise zamanaşımı itirazı hakkında herhangi bir gerekçeye yer verilmediği anlaşılmıştır. Anayasa’nın 141. ve HMK’nun 297 vd. maddeleri uyarınca mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır.6100 sayılı HMK’nın 297. Maddesinde mahkeme kararlarında bulunması gereken hususlar açıklanmış, 297/c bendinde; ” tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” içermesi gerektiği açıklanmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yazdıkları dilekçelerine verilen cevapta; ” ..Bandrol Talep Formu ve Taahhütnameleri ile 03/12/2007 tarihinde onbin (10.000), 12/03/2008 tarihinde üçbin (3.000) adet olmak üzere toplam 13.000 adet bandrol alındığı tespit edilmiştir.” şeklinde değerlendirme yapıldığını beyan ettiği anlaşılmış, mahkemece 2008 yılında bandrol alınan 3.000 adet kitap için tazminat hesabı yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin davalının zamanaşımı itirazlarına yönelik 25/07/2018 tarihli cevap dilekçesinde de, bandrollerin alım tarihinin 12/03/2008 tarihli olduğu, 10 yıllık süre dolmadan 02/03/2018 tarihinde ihtarname gönderildiği beyan edilmiştir. Davacı tarafça FSEK68. Madde gereğince üç kat tazminat talep edildiğinden ve mahkemece de bu madde hükmü uyarınca karar verildiğinden, taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi meydana gelmiştir. Tazminat talebi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. Maddesi ve 6098 Sayılı TBK 146. Madde de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. TBK 149. Madde de; “Zamanaşımının, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı” ve, “Zamanaşımının Kesilmesi” başlıklı TBK 154. Madde de; borçlunun borcu ikrar etmesi, özellikle faiz ödemesi veya kısmen ifada bulunması halinde, alacaklının dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması ya da iflas masasına başvurması halinde, zamanaşımının kesileceği, TBK 156. Madde de zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir sürenin başlayacağı düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında ihtarname gönderilmesinin zamanaşımı süresini kesmeyeceği, davacı alacağının, davaya konu “…” isimli eserin yayınlandığı 12/03/2008 tarihinde muaccel hale geldiği, 02/05/2018 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra dava açıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığından reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 25.04.2019 tarihli 2018/205 E. – 2019/152 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığından REDDİNE, 4- İlk derece yargılaması yönünden; A) 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 170,80 TL harç ile 138,50 TL ıslah harcından mahsubu ile artan 228,60 TL harcın talep halinde davacıya ödenmesine, B) Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Ç) Davalı tarafça yapılan 29.00 TL giderin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, C) Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre 7.375,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; A)Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, B) İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, ile 64,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 186,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, C)İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.