Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1356 E. 2022/164 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1356 Esas
KARAR NO: 2022/164
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2018
NUMARASI: 2017/431 E. – 2018/212 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tüzel kişi CHP ile Kırşehir İl Başkanlığı 17-25 Aralık soruşturması olarak bilinen dosya kapsamında müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşın suçlu gibi gösteren fotoğrafların yer aldığı afişleri il binasında görsel olarak sergilediğini, tüm açılardan görülebilecek boyutta fotoğrafı izinsiz muvafakat alınmadan kullanıldığını, fotoğrafta müvekkil gözleri maskeli şekilde resmedildiğini ve üzerlerinde “…” yazılarak müvekkil küçük düşürücü, aşağılıyıcı, gerçek dışı ve iftira niteliği taşıyan hakaret içerikli reklam yapıldığını, CHP Kırşehir İl Başkanlığı gibi bilinen ve haber niteliği olan bir yerde bu afişin sergilenmesi müvekkilinin onur ve şerefiyle oynanması yanında alenen hakarette bulunularak bu olayın basın tarafından haberleştirilmesi de sağlandığını, mezkur afişlere ilişkin Kırşehir l.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/335 E . 2016/118 K. ve 23/02/2016 tarihli karar gereğince davalı …’e hakaret suçu nedeniyle adli para cezasına hükmedildiğini, 5843 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun’unun 86.maddesi eserler niteliğinde olmasalar dahi, resim ve portrelerin tasvir edilen kişilerin muvafakatı alınmaksızın teşhir veya başka şekillerde umuma arz edilemeyeceğini öngördüğünü, afişlerin müvekkilinin kişilik haklarına tecavüz ettiği ve toplum gözünde aşağılayıp, küçük düşürdüğü, bu nedenle müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminata haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı …’in CHP’nin Kırşehir İl Başkanı olup davaya konu afişleri CHP Genel Merkezinin açık ve yazılı talimatı üzerine İl Başkanlığı Binasına astığını, …’in bir siyasi partinin il başkanı olduğunu, CHP tüzüğü uyarınca genel merkezden gelen talimatlara uymak zorunda olduğunu, davaya konu afişlerin il binalarına asılması da CHP genel Merkezinin yazılı emri olduğunu, bu nedenle … adına husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu afişlerin asılmasına neden olan 17-25 Aralık 2013 tarihleri arasında bazı bakanlığın oğulları ile iktidar partisinin çeşitli mensuplarının evlerine polis baskın yaptığını yapılan baskınlarda ayakkabı kutuları ve hatta banyo lifleri içerisinde saklanmış milyonlarca lira nakit para ele geçirildiğini, yine bakanlara ve hükümete yakınlığı ile bilinen birçok kişiye çeşitli hayırlar yapıldığı iddiası ortaya atıldığını, her ne kadar davacı iş bu operasyonlar ile hiçbir bağlantısı olmadığını, davaya konu afişlerdeki yazıların kişilik haklarını zedeler mahiyette olduğunu iddia etse de yolsuzluk iddialarının kamuya yansıyan kısmı gözönünde bulundurulduğunda durumun farklılık arz ettiğini, ortada bir ” reklam ” afişi olmadığını, davanın özü FSEK 86 maddeye dayanmakta olup, müvekkilin eylemi ile ilgi madde devamında sayılan istisnalardan olduğundan davacının iş bu kullanıma katlanmak zorunda olduğunu, davaya konu afişlerde hakaret kastı bulunmayıp, tamamen rüşvet ve yolsuzluklara karşı kamuoyunda farkındalık yaratma gayesi güdüldüğünü, davacının fotoğraflarının kullanılmasında üstün nitelikte kamu yararı mevcut olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu , müvekkillerinden … için davanın esasına girilmeksizin husumet eksikliği nedeni ile mümkünse usulden, değilse esastan reddine; diğer müvekkili CHP’ye ilişkin talepler FSEK’in açık hükümlerine karşın ifade ve eleştiri özgürlüğüne darbe mahiyetinde olacağından tazminat talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12.06.2018 tarih ve 2017/431 Esas – 2018/212 Karar sayılı kararıyla; “… Davalılar vekili tarafından, davacının FSEK 86/2 maddede sayılan kişilerden olduğu, istisnanın bulunduğu ve izin alınmasının gerekmediği savunulmuş, parti il/ilçe merkezine asılan afiş incelendiğinde, davacının fotoğrafının üzerine sonradan maske eklendiği ve fotoğrafın “…” ifadesi ile birlikte afişte kullanıldığı görülmüştür., Topluma mal olmuş kimselerin fotoğraflarının; ancak kamu yararı bulunması, güncel olaylarla bağlantılı olarak, kamunun haber alma hakkı kapsamında ve bu sınırlarla kullanılmasının mümkün bulunduğu, davacının fotoğrafının ise bu kapsamda kullanılmadığı, fotoğrafın izinsiz olarak, filmlerde soygun yapan kişiler tarafından kimliğin gizlenmesi amacıyla kullanılanlara benzer şekilde maske takılarak, ayrıca maske ile verilmek istenen imajı desdekleyecek şekilde “…” ifadesi ile birlikte kullanılmasının TMK 24 ve FSEK 68. madde gereğince hukuka aykırı kullanım teşkil ettiği kanaatine varılmıştır. Davacının fotoğrafının izinsiz olarak ve davacının kişilik haklarını zedeleyecek şekilde kullanıldığı kanaatine varılarak davacının TMK 24. Madde , TBK 58/1 maddesi ve FSEK 68. Madde gereğince uğradığı manevi zararın giderilmesini talep edebileceği, tarafların mali ve sosyal durumlarının gözönüne alınarak talebin kısmen kabulü gerektiği, davacının müteselsil tahsil talebi bulunmadığından toplam 30.000 TL manevi tazminatın 15.000TL kısmının davalı CHP’den, 15.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 25.12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkeme kararının miktar yönünden yerinde olmadığını, mahkemece tarafların hukuki yararı gözetilmeden karar verildiğini, davacının kişilik haklarının alenen ihlal edildiğini, müvekkilin manevi olarak tarifi imkansız sıkıntılar yaşadığını, hükmedilen manevi tazminatın yaşanan manevi zararı karşılamayacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil …’in Kırşehir İl Başkanı olduğunu ve parti genel merkezinden gelen yazılı talimat gereği afişleri astırmış olması nedeniyle davada husumetinin bulunmadığını, siyasi parti il ve ilçe başkanlıklarının tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu davalı yönünden esasa girilmeksizin ret kararı verilmesi gerekirken mahkemece aksi yönde karar verilmesinin hatalı olduğunu, Diğer müvekkil CHP açısından ise; 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde yapılan yolsuzluk soruşturmalarının kamuoyuna yansıması nedeniyle parti tarafından konunun TBMM gündemine getirildiğini, davacının da yolsuzluk soruşturması şüphelilerinden biri olduğunu, parti genel merkezi tarafından yolsuzlukla mücadele taleplerinin kabulü için kamuoyu oluşturmak amacıyla ülke genelinde tanıtım faaliyetleri yürüttüklerini, afişlerin de bu kapsamda tüm il binalarına asıldığını, Davacının Başbakan’ın oğlu olmasının dışında kamuoyunda tanınan, ülkenin siyasi ve içtimai hayatına etki edebilen ve değişik konularda görüş bildiren birisi olması nedeniyle de kamuya mal olmuş birisi olduğunu, FSEK.86.maddesi gereğince istisnanın mevcut olup, davacının bu kullanıma katlanmak zorunda olduğunu, Davaya konu afişlerde hakaret kastı bulunmayıp, tamamen rüşvet ve yolsuzluklara karşı kamuoyunda farkındalık yaratma gayesinin güdüldüğünü, davacının fotoğraflarının kullanılmasında üstün nitelikte kamu yararının mevcut olduğunu, Hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, Mahkemece reddedilen kısım yönünden davalılar için ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, tek vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, görsel ve yazılı olarak kişilik haklarına saldırı nedeniyle FSEK.86.maddesine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşın suçlu gibi gösteren fotoğrafların yer aldığı afişleri il binasında görsel olarak sergilendiğini, fotoğraf şekli ve yazılarla davacıyı küçük düşürücü, aşağılıyıcı, iftira ve hakaret içerikli reklam yapıldığını, 5843 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun’unun 86.maddesi gereğince bu izinsiz kullanımın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalılar vekili ise; davalı …’in partinin il başkanı olması ve yazılı talimatı yerine getirmiş olması nedeniyle davada husumetinin bulunmadığını, davalı CHP yönünden ise davanın esastan yerinde olmadığını, yapılan yolsuzluk soruşturmalarının kamuoyuna yansıması nedeniyle parti tarafından konunun TBMM gündemine getirildiğini, davacının da yolsuzluk soruşturması şüphelilerinden biri olduğunu, parti genel merkezi tarafından yolsuzlukla mücadele taleplerinin kabulü için kamuoyu oluşturmak amacıyla ülke genelinde tanıtım faaliyetleri yürüttüklerini, afişlerin de bu kapsamda tüm il binalarına asıldığını, ayrıca davacının kamuya mal olmuş birisi olduğunu, FSEK.86.maddesi gereğince istisnanın mevcut olup, davacının bu kullanıma katlanmak zorunda olduğunu, davacının fotoğraflarının kullanılmasında üstün nitelikte kamu yararının mevcut olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacının fotoğrafının üzerine sonradan maske eklendiği ve fotoğrafın “…” ifadesi ile birlikte afişte kullanılmasının ‘topluma mal olmuş kimselerin fotoğraflarının kullanılması’ ile ilgili esaslara uygun olmadığı, maskeli fotoğrafın yazılarla ile birlikte kullanılmasının TMK 24 ve FSEK 86. madde gereğince hukuka aykırı kullanım teşkil ettiği, davacının TMK 24. Madde , TBK 58/1 maddesi ve FSEK 86.madde gereğince uğradığı manevi zararın giderilmesini talep edebileceği, tarafların mali ve sosyal durumlarının gözönüne alınarak talebin kısmen kabulünün gerektiği, davacının müteselsil tahsil talebi bulunmadığından toplam 30.000 TL manevi tazminatın 15.000TL kısmının davalı CHP’den, 15.000 TL manevi tazminatın davalı …’den 25.12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya konu olayda davacının fotoğrafının üzerine sonradan maske eklendiği ve fotoğrafın “…” ifadesi ile birlikte oluşturulan afişin CHP Kırşehir İl Başkanlığı binasına asıldığı, davacının bu olay nedeniyle kişilik haklarına saldırı yapıldığından bahisle manevi tazminat isteminde bulunduğu görülmüştür. Afişin davalı … tarafından astırıldığı davalıların kabulündedir. Davalılar vekili, davalı …’in parti genel merkezinden gelen yazılı talimat üzerine afişi astırdığını, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı savunmuştur. Hukuka aykırı bir eylemin varlığı halinde, onun talimat ile yerine getirilmiş olması eylemi gerçekleştirenin hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından, davalı … yönünden ileri sürülen husumet itirazı yerinde değildir. Parti il başkanlığına açılmış bir dava da olmadığından, il başkanlıklarının tüzel kişiliğinin ve dava ehliyetinin davaya bir etkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, davacıya ait fotoğrafın değiştirilerek ve yazılar eklenerek afiş haline getirilmesi FSEK 86/2 maddesinde sayılan istisna kapsamda olmadığı, topluma mal olmuş kimselerin fotoğraflarının; ancak kamu yararı bulunması, güncel olaylarla bağlantılı olarak, kamunun haber alma hakkı kapsamında ve bu sınırlarla kullanılmasının mümkün bulunduğu, davacının fotoğrafının ise bu kapsamda kullanılmadığı, fotoğrafa maske eklenerek “…” ifadesi ile birlikte kullanılmasının TMK 24 ve FSEK 86. madde gereğince hukuka aykırı kullanım teşkil ettiği yönündeki mahkeme tespiti yerindedir. Saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği, tarafların kusur oranı, sıfatı ile tarafların mali ve sosyal durumları gözetildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, takdir edilen vekalet ücretinin usule uygun olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ile davalılar vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalıdan alınması gereken 2.049,30 TL harçtan, peşin alınan 1.026,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.023,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/02/2022