Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1337 E. 2022/677 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1337 Esas
KARAR NO: 2022/677
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2019
NUMARASI: 2017/685 2019/38
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında 06/03/2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme konusu malın bedelinin müvekkilince ödendiği ve davalıya teslim edildiğini, ancak davalının kira borçlarını ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle 15/12/2016 günlü ihtarnamenin çekildiğini, 60 günlük süre verildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, İstanbul 18. ATM’nin 2017/782 D.İŞ sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek sözleşmeye konu … Marka, 2015 model, … tipli, … isimli motor yatın (Man 2×1400 beygir gücünde, dizel motor ile donatılmış gelişmiş paket, … LTD tarafından düzenlenmiş, 10/03/2015 tarihli ve … nolu fatura muhteviyetında belirtilen donanım ve aksesuarları ile birlikte) davalı ve/veya 3.kişilerden alınarak davacıya iade ve teslimi ile kaydındaki finansal kiralama şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; sözleşme konusunun fatura değerinin 1.748.000 Euro olduğunu, buna göre 250.000 TL üzerinden dava açılmasının usulen mümkün olmadığını, kiralanan malın motoryat olup hiçbir zaman müvekkiline teslim edilmediğini, bu hususun davacı tarafından bilindiği gibi kiracı şirket yetkili … tarafından da davacıya gönderilen ihtarnamede bildirildiğini, bu hususla ilgili şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2016/121276 Soruşturma sayılı dosyasında devam ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi …’nin malı teslim edecek … Ltd. Şti’nin sahibi ve temsilcisi olan …’ye itimat ettiğini ancak adı geçenin müvekkilini oyalayarak malı teslim etmediğini, bu kişinin birçok kişiyi dolandırdığını, malın teslim edilmediğini davacının zilyetliği devretme borcunu ifa etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere göre; “davacı ile davalı şirket arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davalı şirket tarafından görülüp beğenilen yatın satım bedelinin davalı şirketin talimatı kapsamında dava dışı satıcı şirkete ödendiği, finansal kiralama sözleşmesinin 6.maddesinde; malın teslimi konusundaki gecikmelerden eksikliklerden kiralayanın sorumluluğunun bulunmadığının, 7.maddesinde; malın teslim alınması ve satıcıya karşı kullanılacak haklar konusunda kiralayana gerekli bildirimin yapılması gerektiği, 26.maddesinde de kiralananın kiracıya satıcı tarafından teslim edilmemesi durumunda kiralayanın herhangi bir sorumluluğunun olmadığının düzenleme konusu yapıldığı, davalı kiracı şirketin malı teslim aldığına ilişkin teslim tesellüm belgesi imzaladığı, satış bedelinin davacı tarafından dava dışı satıcıya ödenmesi konusunda talimat verdiği, bu talimat üzerine satış bedelinin dava dışı satıcıya ödendiği, kiralananın sigortasının davalı şirket tarafından … Sigortaya sözleşmenin 19.maddesi kapsamında yaptırıldığı, satıcı tarafından malın teslim edilmediğine yönelik sözleşmenin 7.maddesi kapsamında finansal kiralama şirketine ihbarda bulunulduğuna ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin mevcut bulunmadığı, davalının finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kira bedellerini ödemede temerrüde düştüğü, Finansal Kiralama Kanunu’nun 31.maddesi uyarınca 60 gün önelli ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edildiği, verilen süre içerisinde kira borcunun ödenmediği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.hukuk Dairesinin 2018/1657 E, 2018/1839 Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekilde kiracı şirketin finansal kiralama konusu malı teslim almadığını ispatlayamadığı anlaşıldığı” gerekçeleriyle davanın kabulü ile Finansal Kurumlar Birliğinin 10/03/2015 tarih ve … tescil numarası ile tescilli, … sözleşme numaralı ve 06/03/2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesine konu; … Marka, 2015 model, … tipli, … isimli motor yatın (Man 2×1400 beygir gücünde, dizel motor ile donatılmış gelişmiş paket, … LTD tarafından düzenlenmiş, 10/03/2015 tarihli ve … nolu fatura muhteviyetında belirtilen donanım ve aksesuarları ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/782 D.iş sayılı dosyasından verilen tedbir kararını karar kesinleşinceye kadar devamına, aynen teslimde fiili imkansızlık oluştuğu takdirde İİK 24. Maddesinin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; kararın hukuka aykırı olduğunu, Finansal Kiralama Kanunu’nun 18.maddesinde finansal kiralama sözleşmesinin tanımının yapıldığını, buna göre zilyetliğin kiracıya bırakılması gerektiğini, dava konusu malın hiçbir zaman müvekkiline teslim edilmediğini, teslim alınmayan bir malın da iadesinin söz konusu olamayacağını, müvekkili şirketin satıcı ile önceki senelerde de ticari ilişki kurduğunu, bu ilişki kapsamında arada güven oluştuğunu, ancak satıcı firmanın yetkilisinin dolandırıcılık yaptığını ve yurt dışına kaçtığını, müvekkili yetkilisi …’nin gerekli hukuki girişimlerde bulunduğunu, durumun davacıya 17/10/2016 tarihli ihtarnameyle bildirildiğini, satıcı yetkilisi … ile ilgili olarak gazetelerde vurgun yaptığı şeklinde haberler çıktığını, mahkemenin dikkate aldığı tesellüm belgesinin bila tarihli ve iç boş bir belge olduğunu, belgede 31 şeklinde sayfa numarası yazılı olduğu dikkate alındığında belgenin FKS’nin bir parçası olduğunun anlaşılacağını, davacı vekilince 16/07/2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan tesellüm belgesiyle 09/03/2015 tarihli diğer belge incelendiğinde davacının 06/03/2015 tarihinde hem davalıya malı teslim almış gibi belge hazırlamış, tesellüm belgesini imzalatmış hem de 3 gün sonra yani 09/03/2015’te malın teslim edilmemesi veya kendisi tarafından teslim alınmak istenmemesi durumunda ödeme yapacağı konusunda taahhüt yazısı aldığını, şayet müvekkili tekneyi teslim almış olsaydı davacının müvekkilinden ayrıca bu şekilde bir yazı almasına gerek kalmayacak olduğunu, bu iki belgenin dahi malın müvekkiline teslim edilmediğini gösterdiğini, ayrıca teknenin yurt dışından ithal ediliyor olması nedeniyle gümrük evraklarının da bulunması gerektiğini ancak bu şekilde bir evrakın dosyaya sunulmadığını, konuyla ilgili olarak İstanbul Liman Başkanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne durumun sorulmasını istedikleri halde mahkemenin bu delili toplamadığını, davacı vekilinin 18/10/2018 tarihli duruşmada “dava konusu yat Türkiye’ye getirilip tescil kaydı oluşturulmadığından dava dilekçesinde yer alan tescil kaydındaki FKS şerhinin kaldırılması talebinden vazgeçiyoruz” şeklinde beyanda bulunduğunu, bu beyanın dahi malın Türkiye’ye getirilmediğinin açık ifadesi olduğunu, bütün bunlara rağmen mahkemenin tesellüm belgesinin imzalanması, kiralananın sigortalanması gibi nedenlerle malın teslim alınmadığının ispatlanamadığına kanaat getirdiğini, müvekkilinin finansal kiralama konusu malın doğrudan zilyetliğini elde edemediğini bildirmiştir. Dosyaya sunulan 15/12/2016 tarihli ihtarname ile davacının ödeme planında belirtilen borçların ödenmediğinden bahisle bunların ödenmesini istediği, 60 günlük süre verildiği, 60 gün içinde ödeme olmazsa sözleşmenin bu ihtarname ile feshedilmiş olduğunun belirtildiği görülmüştür. Söz konusu ihtarnamenin davalıya 19/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Dosyaya sunulan 06/03/2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin davacı ve … Ltd. Şti arasında imzalandığı görülmüştür. Daha önceden taraflar ile sözleşmenin kefilleri arasında ihtiyati haciz talebi üzerine çıkan uyuşmazlıkla ilgili olarak Dairemize ilk derece mahkemesinin 2017/1139 2017/1179 sayılı dosyasının geldiği, Dairemizin 2018/1657 Esas – 2018/1839 Karar sayılı ilamıyla; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verildiği görülmüştür. Davanın başlangıçta maktu başvuru harcının yanı sıra peşin 4.269,38 TL harç yatırılarak açıldığı, daha sonra ise 05/06/2018 tarihinde 122.210,50 TL tamamlama harcının davacı tarafından yatırıldığı görülmüştür. Davacı tarafça İstanbul 18. Asliye Tic. Mah’nin 2017/782 D.İŞ sayılı dosyasında finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir yoluyla yedi emin sıfatıyla tesliminin istendiği, mahkemenin de 21/07/2017 tarihinde talebi kabul ettiği görülmüştür. Davalı şirket yetkilisi … tarafından dava dışı … hakkında dava konusu olaylarla ilgili olarak şikayette bulunulduğu, soruşturmanın İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2016/121276 Sayılı dosyasında kayıtlı olduğu, konuyla ilgili olarak 25/12/2018 tarihli yazı ekinde bir kısım hazırlık evrakının dava dosyası içine gönderildiği görülmüştür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada UYAP’tan Av. … tarafından gönderilen 01/10/2019 tarihli düzenleme şeklinde alacak devri ve temlik sözleşmesinin incelenmesinde; davacının bir kısım alacaklarını … Yönetim AŞ’ye temlik ettiğinin belirtildiği, temlik sözleşmesinin ekinde dava dosyaları listesinin bulunduğunun belirtildiği ancak evraklar arasında böyle bir belgenin bulunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama konusu malın iadesi talebine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında 06/03/2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı, bilahare sözleşmenin davacı tarafından 15/12/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf işbu davada finansal kiralama konusu malın teslim edilmediğini savunmaktadır. İlk derece mahkemesince Dairemizin daha önceden İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1139 Sayılı dosyasındaki ihtiyati haciz kararıyla ilgili istinaf incelemesi sonunda verilmiş olduğu 18/09/2018 tarihli 2018/1657 E – 2018/1839 K sayılı ilamını gerekçe yaparak malların teslim edildiğinden bahisle davanın kabulüne karar vermiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı taraf istinafında aynı savunmalarını tekrar etmiş ve finansal kiralama konusu malı kendilerine teslim edilmediğine ilişkin ilgili yerlerden araştırma yapılmadığını beyan etmiştir. Her ne kadar mahkemece Dairemizin yukarıda bahsedilen istinaf incelemesi sonunda verdiği karar malın teslimine gerekçe yapılmış ise de, söz konusu kararın ihtiyati haciz kararına yönelik istinaf talebi üzerine yapılan istinaf incelemesi sonunda verildiği ve kararda yaklaşık ispat koşulları dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı açıkça finansal kiralama konusu malın teslim edildiği şeklinde bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan dosya içeriğinden davacı şirket vekilinin davalı şirket yetkilisi … aleyhine finansal kiralama konusu malın teslim edilmediğinden bahisle güveni kötüye kullanma vs.suçlarından şikayette bulunduğu, soruşturmanın İstanbul C.Başsavcılığının Genel Soruşturma bürosunun 2017/124908 sırasında kayıtlı olduğu, yine davalı şirket yetkilisi … tarafından dava dışı … aleyhine suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturmanın İstanbul C.Başsavcılığının 2016/121276 sayılı sırasında yürütüldüğü, Dairemizce yapılan yazışmadan bu soruşturmanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalı tarafın finansal kiralama konusu malın teslim edilmediğine yönelik savunması üzerinde durulup, bu konudaki delilleri toplanarak gerektiğinde hazırlık soruşturması evrakları da celbedilerek tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/01/2019 tarih, 2017/685 E – 2019/38 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılması için yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.15/04/2022