Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1304 E. 2019/1332 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1304 Esas
KARAR NO : 2019/1332
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/478 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili 24/01/2019 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin restoran ve kafe işletmeciliği alanında “…” markası ile üretim ve ticari faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, müvekkilinin yarım asırlık tecrübesi ve sektördeki kaliteli üretimi ile “….” markasını tüketici nezdinde tanınmış bir marka haline getirmeyi başardığını, müvekkilinin “….” ibareli ve … esas unsurlu seri markaların TPMK nezdinde tescilli sahibi olduğunu, davalının ise “…. temizlik ve catering hizmetleri” ibareli ve 43. Sınıfta tescilli olan … sayılı markanın sahibi olduğunu ve müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ancak davalının “…” markasının yiyecek ve içecek sağlanması ve catering hizmetleri bakımından kullanmasına dayanak teşkil edebilecek bir tescili bulunmadığını, davalının hukuka aykırı kullanımları ile müvekkiline ait marka hakkına tecavüz ettiğini ve aynı zamanda bu fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, davalının “…” markasını dava süresince her türlü ilan, menü, broşür gibi her türlü tanıtım materyallerinde kullanmasının durdurulması ve … markasının kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine el konularak yed-i emine teslimine ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin, ön inceleme tensip tutanağının 7 nolu ara kararı uyarınca davalıya tebligat yapıldıktan sonra değerlendirilmesine karar verildiğini, dava dilekçesinin davalı tarafa 19/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ancak davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevaplarını bildirmemiş olduğunu beyan ederek, tensip ara kararı gereği ihtiyati tedbir talepleri doğrultusunda karar oluşturulmasını talep etmiştir.
Bakırköy 1.FSHHM’nin 29.01.2019 tarihli 2018/478 E.sayılı kararıyla; Mahkemenin 2018/308 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve dosya içeriğine göre; takdiren 50.000,00 TL (ElliBin TL.) teminatın, nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak, karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davalı adına tescilli olan 2017/88846 sayılı “… temizlik ve catering hizmetleri” markasından farklı olarak “….” markasını, dava süresince her türlü ilan, menü, broşür, tabela, reklam, afiş, fatura ve her türlü tanıtım evraklarında kullanmasının tedbiren önlenmesine, bu şekildeki tanıtım evraklarına tedbiren el konularak yed-i emine teslimine karar verilmiştir.Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde; davacı tarafın haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, TTK’nın 54. maddede düzenlenen tedbir koşullarının bulunmadığı, kötüniyeti iddia edenin ispatla yükümlü olduğu, davacının davalıya gönderilen kargoların müvekkili şirkete geldiğini iddia ettiği bu durumda 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, zımnen rıza gösterdiğini, davacı ve davalı şirketin iştigal alanlarının farklı olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini tek başına kullanmadığını, ünvanında ayırt edici unsurun bulunduğunu, tarafların tescilli markalarına ait görsellerin birbirinden farklı olduğunu, davacı markasının tanınmış marka tescilinin bulunmadığını beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemenin 21.03.2019 tarihli 2018/478 E.sayılı kararıyla, tedbir kararının, 2018/308 D.İş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporu nazara alınarak verildiği, tedbir kararındaki gerekçe, mevcut delil durumu ve davalı tarafın fiili kullanımının tescilli markasından farklı ve tecilli sınıf dışında kullanıldığı gerekçesiyle itirazının reddine karar vermiştir. Davalı vekilinin süresinde istinaf dilekçesi ibraz ettiği; müvekkilinin “…” markasını tek başına kullanmadığını, tüm materyallerinde ticaret ünvanında ayırt edici unsur bulunduğunu, tespit raporundaki bazı materyallerin şirket için işlemlerde şirketle çalışan personeller arasında iletişim kolaylığı sağlama amacıyla kullanıldığı, tedbir koşullarının oluşmadığı, müvekkilinin 20 yıldan fazla catering ve tabldot iş yaptığı, bir dükkan çatısı altında kurufasülye-kaymak satan davacının ticari bilinirliğinden yararlanabilmesinin hukuken mümkün olmadığı, marka görsellerinin farklı olduğu, haksız rekabet koşullarının yaklaşık olarak ispat edilemediği, davacının zararının bulunmadığını, iştigal sahalarının farklı olduğunu beyanla tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Davacı vekili istinafa cevabında; istinaf talebinin reddini istemiştir.TPMK’dan celp edilen kayıtlardan, davacı adına en eski 10.11.2006 başvuru tarihli 37/43.sınıflarda tescilli … + şekil ibareli marka, 02.05.2013 başvuru tarihli 43.sınıfta tescilli … sayılı …., 21.10.2015 başvuru tarihli 43.sınıfta tescilli … sayılı …. , 02.03.2016 başvuru tarihli 43.sınıfta tescilli …sayılı .., 13.10.2017 başvuru tarihli 43.sınıfta tescilli … sayılı …, 13.10.2017 başvuru tarihli 43.sınıfta tescilli … sayılı … markalarının tecilli olduğu görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; 08.10.2017 başvuru tarihli … sayılı …. CATERİNG HİZMETLERİ + şekil ibareli 37/40/43.sınıflarda tescilli markanın tescilli olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı adına 37/43. Sınıfta tescilli … ibareli markaların tescilli olduğu, davalı adına 2017/88846 sayılı …. CATERİNG HİZMETLERİ + şekil ibareli 37/40/43.sınıflarda tescilli marka bulunduğu, ilk derece mahkemesinin 29/01/2019 tarihli tedbir kararıyla, davalı tarafın markasının tescil edildiğinden farklı olarak “…” markası şeklinde kullanımının önlenmesine karar verildiği anlaşılmakla, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2018/308 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, davacı tarafın tescilli markaları ve davalının tescilli markası göz önüne alınarak yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği ve ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle davalı istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/06/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.