Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1299 E. 2019/1984 K. 04.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1299 Esas
KARAR NO : 2019/1984 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI : 2018/277 E., 2018/282 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/10/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yanın haksız rekabet ortamı oluşturduğunu, … nolu tasarım tescillerine ve bununla birlikte 22.12.2014 tescil tarihli … tescil nolu ve 05.10.2015 tescil tarihli … tescil nolu “…” ibareli marka haklarına tecavüz edildiğini belirtimiş ve davalı yanın hukuka aykırı haksız rekabetin tespitini önlenmesini ve durdurulmasına, müvekkiline ait markalarına vaki tecavüzünün tespitine, meni’ne, refine, müvekkilin zararlarından dolayı 1.000,00 TL maddi ve her iki davalıdan ayrı ayrı 250.000,00 TL’şer manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekilinin “…” ibaresine ait TPMK nezdinde … tescil nolu tasarımların müvekkiline ait olduğunu,”…” yapıştırıcısının türkiye’de pazarlamaya yetkili firmanın davacı yan olduğunu, ancak “…” yapıştırıcısının distribütörü olduğu zaman içinde “…” marka ve tasarımının tescili olan müvekillinin izni olmadan kötüniyetli bir şekilde “502” ibaresini tescil ettirmesi nedeniyle distribütörlük sözleşmesinin sona erdiğini, daha sonra “…” ibareli yapıştırıcının Türkiye’de pazarlanma konusunda 16/06/2017 tarihinden itibaren tek yetkili firmanın ise lisans sahibi olan davalı müvekkilinin olduğunu, ayrıca Yargıtay 11. HD’nin 09/11/2009 tarih 2008/7264 E, 2009/11537 K sayılı kararlarına göre de Fikri Sınai Mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olması gerektiğini, davalının da adresinin İzmir olduğunu bu nedenle davanın yetkisizlik kararı verilerek İzmir FSHHM’ne gönderilmesini, İzmir FSHHM’de 2017/172 esas,2018/122 esas ve 2018/148 esas sayılı dosyaların mevcut iken davanın açılmasının derdest olmama şartına aykırı olduğunu ve derdestlikten dolayı reddini mahkememizce bu talebin kabul görmemesi durumunda ise yine İzmir FSSHM’nin 2017/172 esas,2018/122 esas ve 2018/148 esas sayılı dosyaları ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesini, bu talebinde mahkemede kabul görmemesi halinde bahse konu davaların bekletici mesele yapılması belirtmiş, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek esastan reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “İzmir FSHHM’nin 2018/122 esas sayılı dosyalarının incelenmesinde, taraflarının dosya tarafları ile aynı dava konusunun yine Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” hükmüne yer verildiği, iş bu dava dosyası ile İzmir FSHHM’nin 2018/122 esas esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği” gerekçesiyle işbu dosyanın İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/122 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, İstanbul 2. FSHHM’nin 2018/277 Esas sayılı dosyasının bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/122 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve taraflar arasında İzmir Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde derdest dosyalar bulunsa bile, İzmirdeki mahkemenin haksız tedbir kararları ile müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu , bu durumun İsmir İstinaf Mahkemesine yaptıkları istinaf başvurusunun kabul edilmesi nedeni ile tasdik edildiğini , iş bu davada verilen tedbir kararının da aynı akıbete uğrayacağını ve tedbirin kalkmış olacağını , kaldı ki dosyalar arasında bağlantı bulunmadığını savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı yan istinaf başvuru gerekçesinin hukuki olmadığını mahkeme kararını beğenmeme şeklinde bir hukuki gerekçe olamayacağını beyanla başvurunun reddine talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava marka hakkına tecavüzün önlenmesi istemli bir davadır.Dosyaya ekli bulunan İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 20018/122 Esas sayılı dosyasına ait suretlere göre aynı ürün hakkında davalı yanın açtığı hükümsüzlük davası mevcuttur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesine göre davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var kabul edilmekte dosyaların birleştirilerek yargılamanın birlikte yürütülmesi gerekmektedir. Davacının ileri sürdüğü subjektif nedenler davadaki birleştirme kararını haklı kılan objektif nedenler karşısında dinlenebilir nedenler olmadığı ve verilen kararda bu nedenle bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun ; ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas açısından bir isabetsizlik bulunmamasına göre HMK 353/ 1 a -5 uyarınca ESASTAN REDDİNE 2- Harç peşin alınmış olmakla yeniden alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf giderleri davacı yanca yapılmış olmakla kendi üzerinde bırakılmasına4- Duruşmasız incelenmiş olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 353/1-a- 5 uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi . 04/10/2019