Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1292 E. 2020/271 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1292 Esas
KARAR NO: 2020/271 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2019
NUMARASI: 2017/127 E. – 2019/18 K.
DAVA: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
BİRLEŞEN İSTANBUL 2.FSHHM’NİN 2017/128 E. -2017/165 K. SAYILI DOSYASI
DAVA: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Men’i ve Ref’i
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, Dairemizce verilen 20.01.2020 tarihli öne alım ara kararı gereğince dosya öncelikli olarak, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin asıl dosya dava dilekçesinde ve birleşen dosya dava dilekçelerinde; müvekkili yayınevinin gerek yerli gerekse de çeviri eserler ile ülkemizin kültürel mirasına katkılarda bulunduğunu, ünlü yazar Cengiz Aytmatov’un eserlerinin Türkçe çeviri, çoğaltım ve yayım haklarını 02/02/2017 tarihli sözleşme ile yasal mirasçılarından münhasır olarak devraldığını, davalıların “Sultan Murat-Gün Olur Asra Bedel-Elveda Gülsarı” isimli eserleri, birleşen Mahkemenin 2017/128 esas sayılı dosyası dava dilekçesinde, “Toprak Ana-Yıldırım Sesli Manasçı-Yüzyüze-Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek” (“Yıldırım Sesli Manasçı-Yüzyüze-Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek” isimli eserleri tek kitap olarak) isimli eserleri, birleşen İstanbul 1.FSHHM’nin 2017/562 esas sayılı dosyası dava dilekçesinde, “Cemile-Kızıl Elma-Oğulla Buluşma- Beyaz Yağmur-Asker Çocuğu-Deve Gözü” isimli eserleri, birleşen İstanbul 1.FSHHM’nin 2017/126 esas sayılı dosyası dava dilekçesinde,” Dişi Kurdun Rüyaları- Beyaz Gemi- Cengiz Han’a Küsen Bulut” isimli eserleri davalıların, yasal mirasçısı olduğu … çevirisi ile onlardan aldığı devir sözleşmesiyle çoğaltıp yaydığını, davalının dava konusu eserleri asıl eser sahiplerinden hiçbir şekilde izin almadan mülga FSEK 28.maddenin yürürlükte olduğu dönemde yapıldığını iddia ettiği çeviri ile halen çoğaltıp yaydığını, davalının tercüman ile yaptığı sözleşmeleri sunarak kendini asıl eser sahibinin önüne geçirerek hak sahibi olarak tanıttığını ve bu suretle bu kitapları çoğaltıp yaydığını, ancak kanunun hiçbir maddesinin o dönemde yapılan bir çevirinin sonsuza kadar yayılmasına izin vermediğini, FSEK 28. maddenin yürürlükte olduğu dönemdeki çevirmenin elde ettiği eser sahipliğinin, mali ve manevi hakların sona eremeyeceğini, sadece asıl eser sahibinden izinsiz kullanılamamakta olduğunu, çevirmenin bu haklarını kullanma salahiyetinin, asıl eser sahibinin izni ile birleştirildiğini, asıl eser sahibinden izin almadan bu kitapları yayınlamaya devam eden davalının eyleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalının yeni çoğaltım ve yayımının engellenmesi suretiyle tecavüzünün men’ine, davaya konu kitapların mümkün olan her mecradan toplatılması şeklinde tecavüzün ref’ine, davalının yeni baskılar yapmasının ve yayımının, aynı zamanda bandrol alımının engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalılar vekili cevap ve birleşen dosya cevap dilekçelerinde; birleşen dosya davalarının aynı dilekçe ve ekleri ile birlikte mükerrer olarak açıldığını ve bu davalarda da ayrı ayrı ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, bu hususta ilk yargılamanın İstanbul 1.FSHHM’nin 2003/1140 esas sayılı dosyasında yapıldığını ve bilirkişi raporunda müvekkili yayınevinin çevirisinin yasal olduğunun tespit edildiğini ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, işlenme eser üzerindeki hak sahipliğinin süre ile sınırlı olduğunu, koruma süresi olarak adlandırılan dönemden sonra herkesin eser sahibine tanınan mali haklardan istifade etme imkanına sahip olduğunu, davalara konu tercümelerin incelenmesinden söz konusu eserlerin 1990-1995 yılları arasında yayınlandığının anlaşıldığını, yayınlandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata aykırı hiçbir basım faaliyetinin söz konusu olmadığını beyanla tüm ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini ayrıca müvekkilinin Cengiz Aytmatov tercümelerini yayınlamasıyla ilgili olarak Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2011/205 esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, açılan davanın reddedildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek 07.06.2016 tarihinde kesinleştiğini, mahkememizde açılan dava ve birleşen dosya davaları ile dava konusu aynı olan davaya ilişkin kesin hüküm bulunduğunu bu nedenle de asıl davanın ve birleşen dosya davalarının reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İstanbul 2.FSHHM’nin 17.01.2019 tarihli 2017/127 E. – 2019/18 K.sayılı kararıyla; asıl dava ve birleşen davaların reddine, karar verilmiştir. Asıl dava ve birleşen davalar davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili tarafından dile getirilen maddi olgular ve dava sebepleri hakkında hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, delillerinin incelenmediğini ve değerlendirilmediğini, kararın gerekçesinde iktibas edilen Ankara 3.FSHHM’nin görüp karara bağladığı dava ile müvekkili adına açılan davanın tarafları ve sebeplerinin aynı olmadığını, – davalı tarafın FSEK’in Mülga 28.maddesinin yürürlükte olduğu dönemde, bu maddenin aradığı koşullara uygun olarak kazanılmış hakka sahip olmadığını, hukuken sahip olmadıkları bir hakkı davalı …’e devretmelerinin mümkün olmadığını, FSEK’in Mülga 28.maddesinin 4110 sayılı kanunla 1995’de değişmeden evvel ilk defa Türkçe’den başka bir dilde yayınlanmış olan bir ilim veya edebiyat eserinin yayınlandığı tarihten itibaren 10 yıl içerisinde Türkçe tercümesinin yapılarak yayınlanmamış ise 10 yılın geçmesi ile o eserin Türkçeye tercümesinin serbest olduğuna ilişkin bir hüküm içerdiğini, madde deki istisnadan yararlanabilmek için 3 koşul geçerli olduğunu, oysa eserlerin Rusça ve Kırgızca orjinal dillerinde ilk defa yayınlanmalarına müteakip daha 10 yıllık süre dolmadan Türkiye’de bulunan muhtelif yayınevleri tarafından defalarca yayınlandığını, (eserlerin yayın tarihi ve Türkçe çevirilerinin yayın tarihine ilişkin ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir.) bu açıklamalara istinaden FSEK 28.maddenin aradığı şartlara uygun bir hak iktisabının söz konusu olmadığını, FSEK 54/1 maddesi gereğince, davalı …’in de tercümeler üzerindeki hakları iktisabı ve kullanmasının da hukuken mümkün olmadığını, mahkemenin bu hususları dikkate almadan karar verdiğini, Ankara Mahkemesi kararında dahi olayın bu boyutu üzerinde durulmadığını, Ankara Mahkemesinin …’in dava konusu tercümeler üzerindeki hakları meskun maddeye uygun olarak kazandığı varsayım altında sadece Mülga 28.madde de; 1995 yılında yapılan değişiklikle 10 yıllık sürenin 70 yıla çıkarılmasının … tarafından kazanıldığı varsayılan hakkı ortadan kaldırıp kaldırmadığının tartışıldığını, – dava konusu eserlerin 10 yıllık süre zarfında Türkçeye çevrilip yayınlandığı hususunda Milli Kütüphane katalog çıktıları ve kanıt niteliğindeki bilgi ve belgeleri birleşen dava dosyalarına sunduklarını, incelenmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, Ankara 3.FSHHM’de görülen dava ile bu davanın aynı olmadığını, kararın hüküm ve gerekçesinin bu davada kanıt ve gerekçe oluşturmayacağını, davacılarının farklı olduğunu, kesin ve emsal kabul edilemeyeceğini beyanla mahkeme kararının birleştirilen tüm davalar bakımından kaldırılmasını, gerekli görülürse dosya üzerinde mahkemece yeniden yargılama yapılmasını, delillerin değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür. Davacı şirket ile Lisans Sahibi … ve Acente … Ltd. Şti. arasında imzalanan 02.02.2011 tarihli sözleşme ile Cengiz Aytmatov’a ait 16 adet kitabın Türkçe diline tercüme etme bu çalışmaları çoğaltma, satma, dağıtma hakkının davacı yayıncıya verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin birleşen 2017/562 E.sayılı dosyasında dava konusu eserler ile ilgili Milli Kütüphane kayıtlarını ibraz ettiği, 2017/128 E. Sayılı dosyasında; birleşen dava konusu eserlerle ilgili olarak Kültür Bakanlığından bandrol talep formlarının celp edildiği görülmüştür. İstanbul 1.FSHHM’nin 2003/1140 E. – 2016/7 K.sayılı dosyasında; davacı … Ltd şirketi tarafından … AŞ, … (… mirasçısı) … aleyhine 9 adet Cengiz Aytmatov’un yazarı olduğu kitap yönünden tecavüzün ref’i ve men’i davasının açıldığı, dosya içerisinde bulunan Ali İhsan Kolcu’nun yazarı olduğu “Bozkırdaki Bilge Cengiz Aytmatov” isimli kitapta yazarın kitaplarının ve yayın tarihlerinin yer aldığı görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekilinin dava dilekçelerinde; müvekkilinin 02/02/2017 tarihli sözleşme ile,asıl hak sahibi Cengiz Aytmatov’un yasal haleflerinden , asıl ve birleşen davalara konu eserlerin inhisari lisansını aldığını, davalıların asıl hak sahibinin ve müvekkilinin izni olmaksızın …’in tercümesini çoğaltıp yayınlamasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, tecavüzün meni ve ref’ini talep ettiği, davalı tarafın ise haklarına halef oldukları … tarafından eserin Türkçe’ye çevrildiğini, çeviri üzerinde FSEK 28. Madde gereğince müktesep haklarının bulunduğunu savunduğu, ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verdiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan Ankara 3.FSHHM’nin 2011/205 esas 2013/264 karar sayılı kararından, davacı sıfatıyla dava dışı …. Ltd. Şti.’nin Cengiz Aytmatov’a ait 9 adet kitabın Türkiye’de çeviri suretiyle işleme ve bu çevirinin çoğaltılıp yayılması mali haklarına sahip tek yayınevi olduğunu ileri sürdüğü, karar içeriğinden hangi kitapların davaya konu edildiği anlaşılamamıştır. Yürürlükten kalkan FSEK’in 28. maddesinde ( 07.06.1995 gün ve 4110 sayılı Yasanın 11. maddedeğişikliğinden önce) “İlk defa Türkçe’den başka bir dilde yayımlanmış olan bir ilim ve edebiyat eseri yayımlandığı tarihten itibaren 10 yıl içinde eser sahibi veya onun müsaadesi ile başka bir kimse Türkçe tercümesi yapılarak yayımlanmamış ise 10 yılın geçmesiyle bu eserin Türkçeye tercümesi serbesttir. Bu hüküm diğer işlemeler hakkında uygulanmaz. ” hükmü ile 5846 Sayılı Yasanın “Müktesep Hakların Korunması ” başlıklı Geçici 2. Maddesinde; “Eski Kanundaki süreler daha uzunsa bu kanunun yayımlanmasından önce yayımlanan eserler hakkında o süreler cereyan eder.” dedikten sonra 2. Fıkrasında açıkça “Bu Kanunun yayımlanmasından önce bir eserin haklı olarak yapılan bir tercüme ve işlenmesi yayımlanmış ise tercüme eden veya işleyenin eski kanun hükümlerine göre iktisap ettiği hak ve selahiyetlere halel gelmez” hükmü düzenlenmiştir. FSEK 28. madde hükmüne göre, ilk defa Türkiye dışında Türkçe’den başka bir dilde yayımlanmış “ilim ve edebiyat eserlerinin” eser veya hak sahipleri tarafından, 10 yıl süreyle Türkçe’ye tercümesi ve “yayımlanması sağlanmamış ise”, Türkçe’ye tercüme edilerek işlenmesinin serbest bırakıldığı anlaşılmıştır.Davacı vekili tarafından asıl ve birleşen davalara konu eserlerin yayımlandığı tarihten itibaren, 10 yıl içerisinde başka kişilerce Türkçe’ye tercüme edildiğini ileri sürdüğü , dilekçelerinde eserlerin ilk yayım tarihi, Türkçeye çevrildiği ve yayımlandığı yıl, yayınevleri ile çevirmenlere ilişkin bilgilere yer verdiği, İlk Derece Mahkemesinin … tarafından yapılan tercüme tarihini ve ilk 10 yıl içerisinde yapılıp yapılmadığı, konusunda delil toplamadığı, dosya kapsamında celp edilen delillerin kararın gerekçesinde tartışılmadığı ve kararın gerekçesinde yer verilen Ankara 3.FSHHM’nin 2011/205 esas 2013/264 karar sayılı dosyasının celp edilerek incelenmediği, görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesince deliller toplanmadan eksik inceleme ile sonuca gidildiği kanaatiyle, davacı vekilinin asıl ve birleşen davalarda istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, taraf delilleri toplanarak, gerekli görülürse bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 2.FSHHM’nin 17.01.2019 tarihli 2017/127 E. – 2019/18 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 514,73 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere 600,43 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/02/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.