Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1273 E. 2019/1238 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1273 Esas
KARAR NO : 2019/1238
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/643
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı vekili, müvekkili ile davalı … arasında 21/05/2018 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden akreditif hazırlıklarına başlandığını ve dava dışı üretici satıcının isteği üzerine son yükleme tarihi 02/09/2018 olan bir akreditife müvekkilince onay verildiğini, akreditif açılmadan bir gün önce sözleşme şartları gereği kredinin başlayabilmesi için 09/07/2018 tarihinde 48 aylık kredinin ilk taksidi olarak 2.900,26 EURO’nun davalıya ödendiğini, bu ödemeyle 47 ay eşit ödemeli toplam 48 ay vadeli kredinin başladığını, müvekkilinin sözleşme ekinde bulunan ödeme planına göre ödemelerini yapmakta iken davalının özel şartlar bölümü ve özellikle de ek 2 ödeme planı uygulama esasları başlıklı maddesinin 2 nolu bendine dayanak yapmaya çalışarak ödeme planını ve faiz oranlarını tek taraflı olarak değiştirme çabası içinde bulunduğunu, davalının çektiği 27/11/2018 ihtarname ile taksit miktarını 2.900,26 EURO’dan 3.338,34 EURO’ya arttırmak istediğini, bunun kabul edilemez olduğunu, müvekkilinin hak kaybına uğramaması için ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını belirterek finansal kiralama sözleşmesi ekindeki ödeme planındaki aylık 2.900,26 EURO ödenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ilk ödeme planının geçerli olduğunun tespitine ve müvekkilinin 20.589,79 EURO’luk fazla bedelden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece HMK’nun 389/1 VE 390/3 maddesi hükümleri gereğince şartların oluşmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca davalının tek taraflı kiracı aleyhine olacak şekilde değişiklik yetkisi tanıyan sözleşme maddesi söz konusu olmadığı gibi zorlama yoruma bağlı olan buna bağlı ikinci ödeme planının geçersiz olduğunu, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevabında; davacının kabul ettiği ve geçerli olmasını istediği ödeme planında vade tarihlerinin olmadığını, ülkedeki döviz kuru artışları ve DOLAR/EURO paritesindeki değişiklikler ve yine faiz arttırımları nedeniyle aylık kira bedellerinin arttığını, sözleşmenin ek 2 ödeme planı uygulama esasları başlıklı bölümü gereğince müvekkilinin ödeme planında değişikliğe gittiğini, zaten davacının bu madde gereğince sözleşmedeki ödeme planının nihai ödeme planı olmadığını, nihai ödeme planının ihtarname ile gönderileceğini ve bu ödeme planının hüküm ifade edeceğini kabul ettiğini, kaldı ki davacının iddialarını ispatla ilgili delil sunmadığını, uyuşmazlığın esasını çözer şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini bildirmiştir. Dava dilekçesine ekli 21/05/2018 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin ekinde bulunan ödeme planında 48 ay boyunca taksit bedellerinin 2.900,26 EURO olduğu, bu belgede davacının ve davalı şirketin imzalarının bulunduğu görülmüştür. Ek-2 ödeme planı uygulama esasları başlıklı belgenin taraflarca imzalandığı ve ikinci maddesinde kira ödeme planı sözleşmenin imzalandığı tarihteki mevcut fon maliyetlerine göre hazırlanmış olup meydana gelebilecek tüm bu kalemler kira ödeme planına yansıtılacak ve nihai ödeme planı noter marifetiyle kiracıya ve kefillere gönderilecek ve yeni kira ödeme planı hüküm ifade edecektir. Kiracı maliyete ilişkin tüm bu hususların yeni ödeme planına yansıtılacağını kabul ve taahhüt etmiştir şeklinde açıklama bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafından davacıya gönderilen 15/10/2018 tarihli ihtarname ekinde yeni ödeme planı gönderildiği, bu ödeme planına göre birinci taksitten sonraki diğer taksitlerin 3.338,34 EURO olduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle davalı tarafından gönderilen ödeme planındaki arttırılan 20.589,79 EURO’luk kısımdan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbirin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf davalının tek taraflı işlemle ödeme planında değişiklik yaparak taksitlerde arttırım yoluna gittiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş ve taksitlerin 2.900,26 EURO üzerinden ödenmesine devam edilmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş, davalı taraf ise ek-2 ödeme planı uygulama esasları gereğince müvekkilinin ödeme planında değişiklik hakkı bulunduğu savunmuştur. Gerçekten de taraflarca imzalanan ek-2 ödeme planı uygulama esaslarına dair belgenin incelenmesinde; 2.maddede kira ödeme planının sözleşmenin imzalandığı tarihteki mevcut fon maliyetlerine göre hazırlandığı, meydana gelebilecek tüm bu kalemler kira ödeme planına yansıtılacak ve nihai ödeme planı noter marifetiyle kiracıya ve kefillere gönderilecek ve yeni kira ödeme planı hüküm ifade edecek, kiracı maliyete ilişkin tüm bu hususların yeni ödeme planına yansıtılacağını kabul ve taahhüt eder hükmü bulunmakta olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.30/05/2019