Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1236 E. 2019/1230 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1236 Esas
KARAR NO : 2019/1230
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2018
NUMARASI : 2018/1528 2018/1563
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İhtiyati haciz isteyen vekili, borçluların müvekkiline verdiği çekin ibrazında karşılıksız çıktığını, herhangi bir ödeme de yapılmadığını, takip başlattıklarını, borçluların malları kaçırma endişesinin bulunduğunu belirterek 35.000,00 TL’lik alacağın tahsilinin temini için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece de talep yerinde görülerek %15 teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İhtiyati haciz kararına borçlulardan … vekili itiraz etmiş, itirazında; itiraz dilekçelerinin sehven 12.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, yeniden itirazlarını sunduklarını, müvekkilinin Mersin’de ikamet ettiğini, yine çekin keşide yerinin de Mersin olduğunu, dolayısıyla yetkili mahkemelerin Mersin Mahkemeleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin ihtiyati haciz kararından 10/12/2018 tarihinde haberdar olduğunu, çekin düzenleme tarihinin 28/02/2018 iken müvekkilinin iradesi dışında çek düzenleme tarihinin 28/08/2018 yapıldığını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca takibin ve ödeme emrinini iptali için İstanbul 25.İcra Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda 15/02/2019 tarihinde ihtiyati hacze konu çekin keşide yerinin Mersin olduğu, borçlu …’ın adresinin Mersin, diğer borçlu … şirketinin adresinin Kahta/Adıyaman olduğu, faktoring sözleşmesinin … şirketiyle yapıldığı, …’ın faktoring sözleşmesinin tarafı olmadığı, buna göre mahkemenin yetkili olmadığı gerekçeleriyle borçlu … vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulüne, 30/11/2018 tarihli ihtiyati haciz kararının borçlu … yönünden kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf sebebi olarak; itiraz edenin başvurusuna süre yönünden itiraz ettiklerini, mahkemenin bu hususu değerlendirmediğini, itiraz edenin ihtiyati haciz kararından 10/10/2018 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğini, ancak itirazını 18/10/2018’de yaptığını, İİK’nun 265.maddesi gereğince itirazın 7 gün içinde yapılması gerektiğini, dolayısıyla kararın hukuka aykırı olduğunu, ayrıca ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetki çevresindeki icra dairesinde takip başlatıldığını, çekin karşılıksız çıktığını, dolayısıyla götürülecek borca dönüştüğünü, ödeme yerinin alacaklının yerleşim yeri olduğunu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin kararının da bu yönde olduğunu, yine müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti arasındaki faktoring sözleşmesinin 23.maddesinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, yine diğer borçlunun yetkiye itiraz etmediğinden mahkemenin yetkili hale geldiğini, müvekkilinin faktoring sözleşmesi uyarınca üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle çeki iktisap ettiğini, herhangi bir kusurunun bulunmadığını, itiraz edenin ileri sürdüğü itiraz ve def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirmiştir. Dosya içinde bulunan çek fotokopisinin incelenmesinde; çekin 28/08/2018 tarihli ve 35.000,00 TL bedelli, keşidecisinin itiraz eden … olup hamiline düzenlendiği, arkadaki ilk cirantanın … Ltd. Şti, hamilin ise ihtiyati haciz isteyen olduğu, çekin 28/08/2018 tarihide ibraz edildiği ve karşılıksız kaşesinin bulunduğu görülmüştür. İtiraz edenin dosyada Mersin Adliyesi ön bürosuna verdiği itiraz dilekçesinde 13/12/2018 havale tarihi bulunduğu, öğrenme tarihinin ise 10/10/2018 olarak belirttiği görülmüştür. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen…Ltd. Şti’nin adresinin Adıyaman, itiraz eden …’ın adresinin ise Mersin olduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati hacze itirazın kabulü kararına yöneliktir. İhtiyati hacze konu yapılan çekin keşide yeri Mersin olup itiraz eden borçlu …’ın adresi Mersin, hakkında ihtiyati haciz kararı verilen diğer borçlu … Ltd. Şti’nin adresi de Kahta/Adıyaman’dır. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya ödeme yerinde ihtiyati haciz isteyebilecektir. Somut olayda ihtiyati haciz İstanbul Mahkemelerince verilmiş olup İstanbul mahkemeleri yukarıda belirtilen kural gereğince yetkili değildir. Öte yandan faktoring sözleşmesi borçlu …Ltd. Şti ile ihtiyati haciz isteyen arasında olup itiraz eden …’ın bu sözleşmede taraf olmadığından faktoring sözleşmesinin 23.maddesindeki yetki kuralı itiraz eden borçlu … yönünden geçerli değildir. Çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı yoktur. Yine kambiyo senetlerinde ve bu bağlamda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden evrakta tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da yoktur. Bu yönüyle TBK’nun 89/1 maddesine göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Yine borçlulardan birinin yetkiye itiraz etmemesinin ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisinin diğer borçlu için de geçerli olduğu şeklinde mevzuatımızda bir kural bulunmadığı gibi yüksek yargı kararlarında da bu yönde bir içtihat bulunmamaktadır. Açıklanan bu sebeplerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz isteyen tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.30/05/2019