Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1218 E. 2019/1255 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1218 Esas
KARAR NO : 2019/1255
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/480 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı ile 06/06/2015 tarihli franchising sözleşmesi ve 15/07/2016 tarihli tadil sözleşmesi imzaladıklarını, davalı tarafça sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, fesih tarihi itibarıyla davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasına konu edilen faturaya dayalı …, Ulusal tanıtım fonu, … ve … tanıtım bedeli ile eğitim programı katılım bedeli alacağının ve faizinin talep edildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla İtirazın iptali, takibin devamı %20 tazminata mahkum edilmesini, borca yeter miktarda borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki alacaklar üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/06/2018 tarihli 2018/480 E. sayılı kararıyla; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu, feshin haklı olup olmadığının ancak yargılama sonucu değerlendirilebilecek olup, iddia yargılamayı gerektirdiğinden görünüşte haklılık ilkesi yerine gelmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz tedbir talebinin reddine karar vermiştir.Birleşen 2018/546 Esas sayılı dosyada, davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkil ile akdetmiş olduğu sözleşmeyi erken ve haksız fesih etmesi nedeniyle sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan, ödemek ile yükümlü olduğu cezai şart ve yoksun kalınan kazanç ile davalının müvekkil itibarına zarar veren eylemlerinin durdurulması ile bu eylemleri yolu ile müvekkilinin ticari itibarını zedelemiş olması sebebi ile 50.000 USD cezai şart ve 55.000TL uğranılan zararın tazminini , davalının facebook hesabından davacı aleyhine yazılan yazıların tespiti ile kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 21/06/2018 tarihli 2018/546 Esas- 2018/629 Karar sayılı kararıyla, davaların birleştirilmesine karar verdiği, 17/04/2019 tarihli kararıyla da birleşen dava yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verdiği görülmüştür. Mahkemenin 26/02/2019 tarihli 2018/480 Esas sayılı ara kararıyla; 07/02/2019 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın incelendiğini, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının, alacak iddiasının icra takibinde itiraza uğramış olmasının, alacağın varlık , miktar ve muacceliyeti bakımından yaklaşık ispata elverişli belgeler zincirinin bulunmaması ve talebin yargılamayı gerektirdiği, İİK 257/1 maddesi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davalarda ihtiyati haciz talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Davacı vekilinin 08/04/2019 tarihli istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin itirazın iptali konulu asıl davadan kaynaklandığını, taraflar arasında kurulmuş 06.06.2015 tarihli Sözleşme ilişkisinin, davalı tarafından hazırlanan Bakırköy …. Noterliğinin 08.02.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile haksız şekilde feshetmesiyle sona erdiğini, Fesih tarihi itibariyle davalının, o güne kadar mevcut sözleşme edimlerini yerine getirmemesi neticesinde sözleşmesel ilişkiden kaynaklı fatura borçları bulunduğunu,- Alacak taleplerinin yalnızca faturaya dayalı olmadığını, faturada zikredilen alacağın karşılığı olarak verilen hizmetin (eğitim ücreti, teknoloji kullanım bedeli vb.) bir sözleşmeye dayalı olup bu sözleşmenin davalı tarafça imzalanarak bir süre sonra sözleşme tadil mutabakatı yapıldığını,-Dava dilekçeleri ekinde, sözleşme, sözleşme tahtında davalı tarafından ödenmesi gereken faturalar, faturalara dayalı cari hesap borcunun ödenmesine yönelik ihtarname ve diğer deliller gösterilip, bunların dayanakları ayrı ayrı açıklandığını, davalının, sözleşmeyi haksız şekilde feshedip, müvekkiline karşı borçlarından bir an evvel kurtulmak adına hakkında başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz ettiğini,-Tüm alacakların vadesinin geldiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür.
G E R E K Ç E :İtirazın iptali talepli davada, ilamsız icra takibinin Franchise sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen “faturaya dayalı …, Ulusal tanıtım fonu, … ve … tanıtım bedeli ile eğitim programı katılım bedeli alacağı” olduğu davacı tarafça asıl davada ihtiyati haciz talep edilmişse de, ilk derece mahkemesinin 26/02/2019 tarihli kararının gerekçesinde açıklandığı üzere sözleşme ilişkisi sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, alacağın miktarı ve takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirmekle, yaklaşık ispat koşulları ve İİK’nın 257.madde ön görülen koşullar oluşmadığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.Mahkemenin kararınında her ne kadar birleşen dava yönünden de ihtiyati haciz talebinin reddi kararı verilmişse de, birleşen davada ihtiyati haciz talebi bulunmadığından verilen red kararı sonuç doğurmayacağından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.