Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1190 E. 2021/2150 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1190 Esas
KARAR NO: 2021/2150 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2016/455 E., 2018/1402 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalılardan …Ltd. Şti.’nin müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkillerinin davalıları tanımadığını ve ticari ilişkisi de bulunmadığını, müvekkili … Şirketi’nin dava dışı … Ltd. Şti’nin pazarlama elemanı …’den ürün aldığını, bedelini ise 300 TL nakit ile 22.210 TL bedelli çekle ödediğini, bunun karşılığında müvekkiline fatura düzenlendiğini, … Şirketi yetkilisinin müvekkili şirket yetkilisi …’ı arayarak dava konusu çekin … tarafından da cirolanmasını istediğini, çekin müvekkiline geldiğini, ve müvekkili … tarafından da cirolanarak kargo ile … Şirketine gönderildiğini, ancak çekin kargoda çalındığını, bunun üzerine çekle ilgili ödemeden men kararı aldıklarını, davalıların kötü niyetli olduğunu, davalı … Şirketinin çalıntı çeki cirolayarak davalı …’a verdiğini, davalı ..’ın meşru hamil olmadığını belirterek müvekkillerinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, çekin iadesine ve % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili; davacıların imza inkarında bulunmadıklarını, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, defterleri üzerinde bilirkişi incelemesini istemediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre; ” mali müşavir bilirkişiler vasıtası ile hem davacı hem de dava dışı şirketin ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı … Ltd. Şti. ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin bulunduğunun belirlendiği, davacı “… Ltd. Şti’ nin ve dava dışı “… Ltd. Şti.” nin 2015 yılı yevmiye defterlerine kaydedildiği görülen faturaların toplam tutarının 22.509,90 TL olduğu, ayrıca dava dışı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturalar karşılığı olarak dava dışı şirket tarafından davacı adına 300,00 TL nakit ve 22.210,00 TL tutarlı çek tahsilat makbuzlarının düzenlendiği, davada davacı tarafça fatura mukabili alınan mal karşılığı çek ciro edilerek dava dışı … Ltd. Ştine gönderilmek üzere kargoya verildiği ve kargoda kaybolduğunun ileri sürüldüğü, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu, keşidecisi davacı … (…) olan, hamiline keşide edilmiş, … Bankası Urfa / … Caddesi Şubesi’nin 05.03.2016 tarih, … numaralı, 22.210,00 TL bedelli çekin sunulu olduğu, çekin arka yüzündeki ciro silsilesinde, 1. Sırada davacı … Ltd. Şti, 2. Sırada davalı …Ltd. Şti. , 3. sırada davalı …Ltd. Şti, 4. sırada dava dışı …-…, 5. sırada dava dışı … cirolarının yer aldığı, çekin, son ciro olan dava dışı yan tarafından tahsil edilmeye çalışıldığı, bu aşamada … Bankası İstanbul Mahmutbey Şb. tarafından, 07.03.2016 tarihinde çekin ibrazı anında hesap bakiyesinin 204,56 TL olduğu ve “ işbu çek hakkında T.C. Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk mahkemesinin 2016 tarih, ve 29 sayılı ödeme yasağı kararı bulunduğundan ödeme yapılamamıştır. ” ifadelerinin çekin arka yüzüne şerh olarak düşüldüğü ve çekin ödenmediği, çekin, keşidecisi davacı … vekili avukat … tarafından, 27.04.2016 tarih … Bankası … nolu hesabından, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Bankası … IBAN no.lu hesabına “2016/7927 E. İhtirazi kayıt ile ödeme” açıklamasıyla toplam 30.750,00 TL ödendiğine dair banka ödeme dekontunun icra dosyasında mevcut olduğunun görüldüğü davacı tarafın imza inkarında bulunmamakta çekin rızası dışı elinden çıktığını iddia etmekte olup, ispat yükünün davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu iddia eden davacı üzerinde bulunduğu, çek üzerindeki ciro silsilesinin düzgün olduğu, takip alacaklısı davalı … Turizm firmasının çeki iktisap ederken kötü niyetle hareket ettiğini ya da iktisapta ağır kusurunun bulunduğunu gösteren somut herhangi bir delilin bulunmadığı, söz konusu davada davalının çeki teslim alırken kötü niyetli ve ağır kusurlu davrandığının davacı tarafça ispatlanamadığının anlaşıldığı, davalının dava konusu çeki kötü niyetli ya da ağır kusurlu hareketi ile iktisap edip etmediğinin ve çekin hırsızlık malı olduğunu bilip bilmediğinin tespiti önem taşımakta olup İstanbul C. Başsavcılığının 2016/51689 soruşturma sayılı dosyasında, müştekinin kayıp çekle ilgili şikayet kapsamında soruşturmanın devam ettiği faillerin tespitinin henüz yapılamadığının anlaşıldığı, davacının TTK.m.792 uyarınca, davalının çeki iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlayamadığı” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili istinafında; mahkemenin gerekçesinin ve delillerinin takdirinin maddi olguya ve hukuka aykırı olduğunu, çekin çalındığı iddiasının maddi olgu olup tanıkla ispatının mümkün olduğunu, mahkemenin tanıkları dinlemeyerek eksik incelemeyle karar verdiğini, müvekkillerinin davalılara hiçbir borcu bulunmadığını, bilirkişi raporunda müvekkili … Şirketi ile dava dışı … Şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu, … Şirketi ile davalılar arasında ticari ilişkiye rastlanmadığı ve davalıların defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanının bulunmadığı, keşideci davacı … tarafından çek bedelinin ihtirazi kayıtla ödendiğinin tespit edildiğini, davalıların çeki kötü niyetli iktisap ettiklerini, iktisaplarında ağır kusurlu olduklarını, davalılar arasındaki cironun da hukuki koruma sağlamak amacıyla kötü niyetle yapıldığını, çekin müvekkili ile … arasındaki ilişki kapsamında tanzim edildiği, çekin çalındığı, davalıların eline ise ticari ilişki neticesinde geçmediği ve davalıların kötü niyetli hamil olduklarının sübuta erdiğini, İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2016/51689 Soruşturma sayılı dosyasında 3 yıldan uzun bir süredir davalı şirket yetkililerine ulaşılamadığını, 25/12/2018 tarihli celsede sunulan İstanbul Adalet Sarayı dava listesinde görüleceği üzere iki davalıya birlikte açılmış benzer nitelikte 156 tane dava dosyasının olduğu, davalıların çalıntı çekler üzerinden kişilerin mağduriyetine yol açtıklarını, bu durumun davalıların kötü niyetinin kanıtı olduğunu, davalıların defter de sunmadıklarını, vergi kayıtlarının celp edilmediğini, böylelikle eksik inceleme yapıldığını, tüm bu hususların davalıların birlikte hareket ettikleri çekin iktisaplarında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduklarını gösterdiğini bildirmiştir. Davalı …LTD.ŞTİ. Tarafından davacılar ile diğer davalı aleyhine çeke dayalı olarak toplam 24516,80 TL nin tahsili için icra takibi yapıldığı, takip konusu çekin 05/03/2016 tarihli 22.210 TL bedelli keşidecinin davacı … olup hamiline düzenlendiği, cirantaların davacı … Ltd.Şti., davalı … ŞİRKETİ, davalı …Ltd.Şti.,hamilin ise … olduğu, çekin 07/03/2016 da ibraz edildiği ödemeden men kararı nedeniyle işlem yapılmadığının şerh edildiği görülmüştür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada davacılar vekili tarafından dilekçe sunulduğu, dilekçede davalıların birlikte hareket ettiklerinin ek olarak sunulan ceza dosyası içeriğindeki sanık beyanı ile sabit olduğunun beyan edildiği ve ekinde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne davacı müşteki …’ın şikayeti üzerine dava dışı … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, iddianamenin içeriğinde dava konusu 22.210 TL’lik çekin suç konusu olduğunun belirtildiği, …’in takip alacaklısı davalı … Şirketi’nin yetkilisi olduğu ifadesinde iş yerinden alınan inşaat malzemelerine karşılık tanımadığı bir kişinin verdiğini, kendisinin de çeki nerede ne zaman kime verdiğini hatırlamadığı beyan ettiği iddianame içeriğinden anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “hem davacı “… Lid, Şti.” nin hem de dava dışı “… Ltd. Şti.” nin 2015 yılı yevmiye defterlerine kaydedildiği görülen faturaları toplam tutarının 22.509,90 TL olduğu, dava dışı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturalar karşılığı olarak dava dışı şitket tatafırıdarı davacı adına 300,00 TL nakit ve 22.210,00 Tİ tutarlı çek tahsilat makbuzlarının düzenlendiği, hem davacı “… Ltd. Şti.” hem de dava dışı “… Ltd. Şti.” nin ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı … Ltd. Şti. ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin bulunduğunun belirlendiği” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 04/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ” davacılardan … Ltd. Şti. nin incelemeye ibraz ettiği detay mizanlar üzerinde yapılan incelemelerde, gerek 2015 gerek ise 2016 yıllarında davacı … Lid. Şti. nin, davaya konu çek üzerinde cirosu bulunan ve davalı konumunda olan … Ltd, Şti.’ ve … Ltd. Şti. arasında herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığı, davalılardan … Ltd. Şti. incelemeye gelmiş ancak ticari defterlerini ibraz etmemiş, incelemede defter ibrazı için süre istemiş olmakla, işbu raporun hazırlanması aşamasına kadar mahkemece bu yönde herhangi bir karat oluşturulmadığı anlaşıldığından, davalı … defterleri üzerinde herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, diğer davalı … Ltd. Şti. İse incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, … Ltd. Şti. ticari defterleri üzerinde de herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanının bulunmadığı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, davacılardan, takibe konu çekin keşidecisi … tarafından, çek bedelinin “2016/7927 E. İhtirazi kayıt ile ödeme” açıklamasıyla 30.750,00 TL olarak ödendiği” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebiyle çekin istirdatı talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada ilk derece mahkemesince Dairemize gönderilen 14/05/2020 tarihli yazı ekinde davacı vekilince sunulan 24/04/2020 tarihli beyan dilekçesinin bulunduğu, bu dilekçede davalıların birlikte hareket ettiklerini, çeki kötü niyetli iktisap ettikleri, iktisaplarında ağır kusurlu olduklarının beyan edildiği ve ekinde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne davalılardan … Ltd. Şti.yetkili … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığını gösterir iddianame bulunduğu görülmüştür. Söz konusu iddianamenin incelenmesinde huzurdaki davaya konu çekin şikayete konu çek olduğunun anlaşıldığı, müştekinin davacı …, şüphelinin ise … olup bu kişinin davalı ….Ltd.Şti.’nin yetkilisi olduğunun belirtildiği ve şüphelinin dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği görülmüştür. 6098 Sayılı TBK’nun 74.maddesi uyarınca maddi vakıanın sübutuna ilişkin Ceza Mahkemesi kararları Hukuk Mahkemeleri’ni bağlar. Bu durumda mahkemece bahse konu ceza dosyasının sonucunun beklenerek ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: 1 -Davacılar vekilinin istinaf talebinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İlk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 3-Dairemiz kararına uygun bir şekilde araştırma ve inceleme yapılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere dosyanın ilk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacılar vekili tarafından istinafa geliş aşamasında yatırılan 44,40 TL harcın talebi halinde kendisine ilk derece mahkemesince iadesine, 5-İstinafa geliş aşamasında davacılar vekili tarafından peşin olarak yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 56,13 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 177,43 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 22/12/2021