Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1177 E. 2019/1171 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1177 Esas
KARAR NO : 2019/1171
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1170 E.
DAVANIN KONUSU Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının kuzeni … müvekkiline borcunu ödeyeceğini belirterek yaklaştığını, kendisini Türkiye’nin değişik yerlerinde gayrimenkulleri olan iş adamı olarak tanıttığını, müvekkilinin mali sıkıntı içinde olmasının yarattığı çaresizlikle, davaya konu … Bankası Erenköy Şubesine ait 3012.2018 tanzim tarihli … çek no’lu 240.000 TL bedelli çek’i kırdırarak, nakde çevirmesi için çek’i davalıya verdiğini, davalının müvekkilini kandırarak çek’i piyasaya sürdüğünü beyanla, çekin teminatsız yada % 15 teminatla, karar kesinleşinceye kadar ödenmesini engeller mahiyette muhtemel icra takiplerinin ve başlatılacak icra takiplerinin durdurulması, çeklerin iadesi, bankaya ibraz edilmemesi, çek’in karşılıksız çıktığının arkasına yazılmamasına, karar kesinleşinceye kadar Merkez Bankası’na bildirilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.01.2019 tarihli ara kararıyla; %15 teminat mukabilinde; dava konusu çekin icra takibine konu edilmemesi, 3.kişilere ödenmemesi, bankaya ibraz edilmemesi, karşılıksız çıktığının çek arkasına yazılmaması ve Merkez Bankasına bildirilmemesine ilişkin tedbir kararı verildiği, akabinde davacı vekilinin sunmuş olduğu 10.01.2019 tarihli dilekçeyle davaya konu çekle ilgili olarak takip başlatıldığı ve İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün ….E sayılı takip dosyasında 02.01.2019 tarihinde başlatılan icra takibinden 07.01.2019 tarihi itibariyle haberdar oldukları bildirilerek takipten önce açılan menfi tespit davası sebebiyle İİK’nın 72/2.maddesi gereğince takibin durdurulması, mahkeme veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece 10.01.2019 tarihli müzekkere ile İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazdığı ekinde 03/01/2019 tarihli tedbir kararı ile teminat makbuzu ve tensip zaptını göndererek icra takibinin durdurulmasını istediği anlaşılmıştır.İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili dilekçesinde özetle; 3.şahısları etkileyecek ve çekin tedavül yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olduğunu, dava konusu çekin keşidecisinin şirket olduğunu ve diğer davacı …’a ciroladığını, …’ında taşınmaz bedeline ilişkin olarak çeki müvekkiline verdiğini, müvekkilinin çek keşidecisi şirket ile doğrudan hiçbir ilişkisi olmadığını, ihtiyati tedbir kararının şartlarının oluşmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.İhtiyati tedbir kararına itiraz eden üçüncü şahıs … vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve yapılan takibin durduğunu, dava konusu çekin davacı … San ve Dış Tic A.Ş tarafından diğer davacı … adına keşide edildiğini, çekin … ve… ciro silsilesiyle müvekkiline geçtiğini, müvekkilinin yetkili son hamil olarak keşideci ve cirantalara karşı takip başlatıldığını, iyi niyetli 3.şahıs olan müvekkilinin hak ve menfaatleri gözetilmeden takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin dava konusu çeki … vekaletname ile gayrimenkulün satımı karşılığında aldığını, müvekkiline ait olan arsanın davacı … tarafından 3.bir kişiye satıldığını, takibin durdurulmasına ilişkin tedbir kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek tedbirin kaldırılmasına dair karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Mahkemenin 14.03.2019 tarihli (19.03.2019 yazım tarihi) kararıyla; 3.kişi tarafından davacılar aleyhine 02.01.2019 tarihi itibariyle takip başlatıldığı, davacının 3.kişi aleyhine menfi tespit davası açarak dosyamızla birleştirmesi için 01.01.2019 tarihi itibariyle yürürlüğe giren zorunlu arabuluculuk müessesesini işletmesi gerektiği, üçüncü kişinin davada taraf olmadığı ve üçüncü kişi aleyhine dava açılmayarak dosyamızla birleştirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönünde karar verilmesi halinde telafisi imkansız zararlar ve mağduriyetler doğabileceği, davacı vekili tarafından üçüncü kişi aleyhine dava ikame edileceğine ilişkin beyanlar dikkate alınarak eksikliğin yargılama sırasında tamamlanabileceği gerekçesiyle, tedbirin kaldırılması yönündeki talep ve itirazların reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; iyiniyetli 3.şahısları etkileyecek ve çek’in tedavül yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırır olduğunu, çek’in 3.şahıslar tarafından yazılmasının tedbir yoluyla engellenmesinin çek’in tedavül yeteneğini ortadan kaldırdığını, davanın icra takibinden önce açılan menfi tespit davası olduğunu, İİK’nin 72/2 maddesi gereğince ancak icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceğini çek’in taşınmaz bedeline ilişkin olarak … tarafından verildiğini, davacı şirketle müvekkilinin ilişkisinin bulunmadığını, davacının açıkça kötüniyetli olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili tarafından dosyaya … adına 18.08.2017’de bankadan havale edilen “Kösederedeki Arsa Bedeli Karşılığı” açıklamalı 100.000 TL bedelli ve … adına 17.09.2018 tarihinde bankadan havale edilen 65.000 TL bedelli ” Kösedere Arsa Bedeli” açıklamalı banka dekontlarını, iki adet tapu senedini, iddianame örneğini ibraz ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin davaya konu çeki kırdırarak nakde çevirmesi için davalıya verdiğini, davalının piyasaya sürdüğünü beyanla “çekin ödenmesini engeller mahiyette muhtemel icra takiplerinin ve başlatılacak icra takiplerinin durdurulması, çeklerin iadesi, bankaya ibraz edilmemesi, çek’in karşılıksız çıktığının arkasına yazılmamasına, karar kesinleşinceye kadar Merkez Bankası’na bildirilmesini ” talep ettiği , mahkemenin 03/01/2019 tarihli kararıyla ; ” ileride doğacak ve önlenemeyecek zarara yol açılmaması ” gerekçesiyle tedbir talebini kabul ettiği, davacı vekilinin 10/01/2019 tarihli dilekçesiyle tedbirin infazını ayrıca müvekkili hakkında başlatılan İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, mahkemenin aynı tarihli müzekkeresi ile 03/01/2019 tarihli tedbir kararı gözönünde bulundurularak takibin durdurulmasını istediği, davalı ve icra takip alacaklısı üçüncü kişi … vekilinin itirazı üzerine, zorunlu arabuluculuk müessesesi getirildiği, davacının üçüncü bir kişi hakkında dava açarak birleştirilene kadar mağduriyetler doğacağı gerekçesiyle itirazların reddine karar verdiği görülmüştür.Dosya kapsamı göz önüne alınarak ,6100 Sayılı HMK 390/3 maddesi gereğince, davacı yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gibi , 03/01/2019 tarihli tedbir kararının davanın tarafları yönünden bağlayıcı olduğu, üçüncü bir şahıs tarafından başlatılan icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararının genişletilmesi, üçüncü kişilere teşmil edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gibi, gerekçesiz olarak ve müzekkere ile ek tedbir kararı verilmesi de HMK 391. Madde hükmüne aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davalı itirazının kabulüne, usul ve dosya kapsamına uygun bulunmayan ilk derece mahkemesinin 03/01/2019 tarihli tedbir kararı ve bu karar kapsamında müzekkere ile verilen 10/01/2019 tarihli ek tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin esastan KABULÜNE,a)-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.03.2019 tarihli (19.03.2019 yazım tarihi)2018/1170 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,b)-Davalı itirazının kabulüne, mahkemenin 03.01.2019 tarihli tedbir ve 10.01.2019 tarihli müzekkere ile verilen ek tedbir kararının KALDIRILMASINA, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,3-İstinaf yargılaması yönünden;a)Davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı 35,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 156,30 TL’nin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,b)3.kişi avansından kullanıldığı anlaşılan (istinafa gönderilen dosyanın fotokopi ücreti) 31,00 TL’nin davacılardan müteselsilen alınarak, 3.kişi …’a verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.