Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1152 E. 2019/1197 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1152 Esas
KARAR NO : 2019/1197
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2019
NUMARASI : 2015/1053 E. – 2019/85 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı …Ltd.Şti. arasında finansal kiralama kanunu çerçevesinde Beşiktaş …. Noterliğince düzenlenen 22.12.2010 tarih ve … yevmiye … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği gayrimenkullerin mülkiyeti müvekkili şirkete ait olmak üzere kiralandığını, müvekkili şirket ile akdedilmiş olan Muğla …. Noterliğince düzenlenen 08.04.2013 tarih ve … yevmiye numaralı müteselsil kefalet ve tadilat finansal kiralama sözleşmesini ….Ltd. Şti.’nin müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, davalı ile müvekkili şirket arasında söz konusu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan 04.05.2015 tarih itibarı ile toplam 217.998,98 Euro kira borcu, 5.640,23 Euro, gecikme faizi, 12.882,56 TL sigorta masraf borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü ve müvekkili şirketçe davalıya Beşiktaş …. Noterliğinden 05.05.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borçların 60 gün içerisinde ödenmesi ve ödenmediği takdirde sözleşmenin fesih edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 08.05.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, verilen kanuni süre içerisinde ihtarnamede belirtilen borcun ödenmediğinden sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme feshi nedeniyle kiralanan gayrimenkulleri müvekkili şirkete teslim etmeleri gerekirken herhangi bir teslimat olmadığını, davalının kanuni yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kiralananları teslim etmeyeceğinin anlaşılması üzerine mahkemeye başvurulduğunu, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1560 D.İş sayılı ve 12.10.2015 tarihli kararıyla kabul edildiğini, kararın İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile uygulanmak üzere icraya indirildiğini, finansal kiracı ile akdedilmiş olan ilgili finansal kiralama sözleşmelerinin tümünün usulüne uygun olarak feshedildiğini, açıklanan nedenlerle; finansal kiralama sözleşmelerine konu taşınmazların FKK 2.madde uyarınca Tapu sicil kaydına düşülen finansal kiralama şerhinin terkinine, aynen teslimde fiili imkansızlık oluştuğu takdirde, fiil imkansızlığın oluştuğu tarihten itibaren işleyecek akdi faizi ile birlikte ekipmanların değerinin davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dosyasında müvekkili şirketin adresi olarak gösterilen adresin yasal tebligat adresi olmadığını, müvekkili şirket adına tebligat aldığı iddia olunan kişinin müvekkili şirketi temsil ve tebliğ/tebellüğ alma hakkının olmadığını, tebliği alan kişinin müvekkili şirket çalışanı olmadığını, davadan müvekkili şirketin 18.03.2016 tarihinde haricen haberdar olduğunu, müvekkili … Ltd. Şti. İle davacı/karşı davalı …arasında Beşiktaş … Noterliği 22.12.2010 tarih ve … yevmiye sırasıyla finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusu taşınmazların, sözleşmenin kefil sıfatıyla tarafı olan …. A.Ş’ne ait olduğunu, dava konusu işyerlerinin tamamının … AVM’yi oluşturduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin bir kredi ilişkisi olduğunu, bu kredi ilişkisinde müvekkiline fahiş ve kanuna aykırı oranda faiz uygulandığını, uygulanan faizi kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin kredi borcunu kapatabilmek amacıyla bahis konusu AVM’nin satışı konusunda üçüncü kişilerle görüşme yapıldığını, davacı/karşı davalı …nin bu hususu bildiğini, 22.12.2010 tarihli sözleşmenin kefili olarak imza atan kişilerin kimlikleri incelendiğinde ….A.Ş ve …. Ltd. Şti. ortakları olan tüm gerçek kişiler de …. Ltd. Şti.’nin kefili olmayı kabul ettiklerini, davacı/karşı davalı şirketin mahkemeye sunduğu dilekçesinde müvekkilinin temerrüte düştüğünü iddia ettiğini, bu iddianın doğru olmadığını, açıklanan nedenlerle; davacının haksız ve usulsüz davasının reddine, karşı davanın kabulüne karar verilerek 22.12.2010 tarihli sözleşmenin geçersiz ve hükümsüz olduğunun mahkemece tespit edilmesine ve sözleşmenin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.02.2019 tarihli 2015/1053 E. – 2019/85 K.sayılı kararıyla; iadesi istenilen FKS’ye konu taşınmazın adresinin … İli, … ilçesi .. Mah. … Mevkiinde bulunan … Ada, … Parsel Sayılı 6.000,08 m2 Yüzölçümlü arsa vasıflı ana taşınmaz niteliğinde olduğu, HMK’nın 12. Maddesi ve Yargıtay 19.HD.2016/9510 E 2017/2268 K sayılı, 21/03/2017 tarihli kararı da dikkate alındığında davaya bakmanın HMK 12 maddesi uyarınca kesin yetki kuralı uyarınca Muğla Mahkemesi’ne ait olduğu, gerekçesiyle HMK 114/1-ç maddesi gereğince kesin yetki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden davanın reddine, HMK 20. Madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir. Davacı … Bankası istinaf dilekçesinde; finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin müvekkiline ait olmasının 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu gereği zorunlu olduğunu, sadece zilyetliğin kullanım hakkının kiracıya bırakılmasının yasanın emredici hükmü olduğunu, davanın malın aynına ilişkin olmadığını, sadece sözleşmenin feshinde müvekkilinin haklı olup olmadığının tespitine ilişkin olduğunu, davaya konu taşınmazın tapu kaydında finansal kiralama şerhi olmadığını, şerhin terkini talebinden vazgeçildiğini, malın aynına ilişkin bir talep bulunmadığından mahkemenin HMK’nın 115/2 maddesi gereğince verdiği yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini beyan etmiştir.Davalı vekili istinafa cevabında; davada karşı tarafın taşınmazın tapu kaydında finansal kiralama şerhi olmadığı ve şerhin terkini talebinden vazgeçildiği şeklindeki beyanlara muvaffakat etmediklerini, davanın müvekkili lehine sonuçlanması halinde şerhin tapuya işlenmesi gerektiğini beyanla istinaf sebepleri konusunda takdirin Dairemize ait olduğunu beyan etmiştir.
G E R E K Ç E :Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 18. vd. maddelerine dayalı açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi ve gayrimenkuller hakkında tapuda yer alan finansal kiralama şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malların “… ili … ilçesi … Mahallesi … yolu … mevkinde bulunan … ada …parsel nolu taşınmazdaki bağımsız bölümler” olduğu, davada taşınmazların aynen teslimi ve tapu sicil kaydını düşülen sözleşme şerhinin terkininin talep edildiği, 22/12/2010 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin 30.maddesinde kiralananın kiracıya teslim edileceği 32.maddesinde zilliyetliğin devredileceği ve 6.maddesinde kiracının bütün yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde sözleşme süresi sonunda belirlenen bedel üzerinden satın alma hakkının mülkiyet devir talebinde bulunabileceğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nın 12. maddesinde, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun belirtildiği, davanın , 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun hükümlerine dayalı olarak açıldığı, finansal kiralama konusu taşınmazların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesinin talep edildiği, davanın davacı üzerinde bulunan, mülkiyet hakkının kullanılması niteliğinde olduğu, bununla ilgili taleplerin gayrimenkullerin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği ( benzer bir davada Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 21/03/2017 tarihli 2016/9510 Esas-2017/2268 Karar sayılı kararında da talebin ayni hakkın kullanılması niteliğinde bulunduğu ve HMK 12. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir) ilk derece mahkemesinin kararının usule uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama gideri olarak asıl davada davalı avansından kullanıldığı anlaşılan, 37,50 TL’nin asıl dava davacısından alınarak, asıl dava davalısına verilmesine,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 24/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.