Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1151 Esas
KARAR NO : 2019/1169
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/439
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı Kayyım vekili, … ilçesi, … Mah. … Sokağında bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazın 1/2’şer hisse sahibi bulunan … ve … İstanbul Defterdarı’nın kayyım atandığını, kayyım tayin edilen … aleyhine davalı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, … 1923 doğumlu olup bonodaki imzanın kendisine ait olmayabileceğini, bankalara ve tapuya yazılar yazıldığını belirterek HMK’nun 209.maddesi gereğince sahtecilik iddiasında bulunduklarını, bu nedenle iki adet taşınmazın tapu kaydı ile takbis sorgulaması ile müteveffanın İstanbul Beyoğlu ve İzmir/Karşıyaka Çiğli, Konak tapu müdürlükleri ve bazı bankalardaki mevduatlarına dava kesinleşinceye kadar işlem yapılmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince davacı vekilinin 06/07/2018 tarihli talebi üzerine ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, HMK’nun 209/1 ve İİK’nun 72/2 maddeleri uyarınca dava konusu icra takibinin borçlu … açısından deliller toplandıktan sonra tekrar değerlendirilmek üzere durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı vekilince 13/07/2018 tarihli dilekçeyle mahkemenin vermiş olduğu takibin durdurulmasına yönelik karara itiraz edilmiş, itirazında; davacı Maliyeye intikal edecek bir mal varlığından bahsedilemeyeceğini, davada taraf sıfatının davacıya düşmediğini, borçlunun ölümü halinde miras hakkına … ve diğer mirasçıların bulunduğunu belirterek ihtiyati tedbir talebinin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda 19/09/2018 tarihli duruşma sonunda davalının ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine ve ihtiyati tedbirin aynen devamına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili 24/09/2018 tarihli süre tutum dilekçesi şeklinde verdiği istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, gerekçeli kararın yazılması ve tebliğinden sonra süresi içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesini sunacaklarını belirtmiştir. Dosyanın UYAP ortamında incelenmesinde; mahkemenin 19/09/2018 tarihli duruşma sonunda verdiği ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararı gerekçeli olarak yazılmadığı görülmüştür. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda 21/03/2019 tarihinde 2019/573 Esas, 2019/614 Karar sayılı kararla gerekçeli şekilde kararın yazılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iade edildiği ve harçların da iadesine karar verildiği görülmüş olup dosyanın yeniden dairemize geldiği, mahkemece 08/04/2019 tarihinde gerekçeli kararın yazıldığı, oy çokluğuyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, dosyanın gerek fiziken yapılan incelenmesinde, gerekse UYAP ortamında yapılan incelemesinde davalı vekiline söz konusu gerekçeli kararın 22/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf süresinin 06/05/2019 tarihinde dolduğu, ancak istinaf formunun 04/05/2019 tarihinde hazırlandığı, ayrıca istinaf harçlarının da yeniden yatırılmadığı görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararına yöneliktir. Dairemizce 21/03/2019 tarihinde 2019/573 Esas, 2019/614 Karar sayılı karar ile istinafa konu kararın gerekçeli şekilde yazılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iade edildiği, mahkemece 08/04/2019 tarihli gerekçeli kararın yazıldığı ve bu kararı istinaf eden davalı vekiline 22/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak dosyanın gerek, fiziken gerekse UYAP ortamında yapılan incelemesinde davalı vekilinin gerekçeli istinaf dilekçesine rastlanılamamıştır.HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Süresinde verilen istinaf dilekçesinde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürülmemiştir. Yine mahkemece çıkarılan tebligata rağmen de süresi içerisinde herhangi bir istinaf dilekçesi sunulmamıştır. Öte yandan kararda re’sen bağlamında kamu düzenine aykırı bir hal de bulunmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.23/05/2019