Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1083 E. 2019/1035 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1083 Esas
KARAR NO : 2019/1035
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/153 E.
DAVANIN KONUSU: Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 10/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde ; müvekkilinin 1974 yılında tüzel kişilik kazanmış olup anılan tarihten bu yana tarım sektöründe yüksek teknolojiyle ürettiği bitki koruma ilaçlarıyla çiftçimizin hastalık, zararlı ve yabancı otlarla ilgili sorunlarına çözümler ürettiğini, bitki koruma ürünleri, tohum ve halk sağlığı ürünleri kategorilerinde olmak üzere üç ayrı grupta faaliyet gösterdiğini, davalının TPMK nezdinde tescil ettirmiş olduğu … nolu “…” buluş başlıklı patentin sahibi olduğunu, davalı tarafından müvekkiline noter aracılığı ile ihtarname gönderilerek patent ihlali yapıldığının bildirildiğini, müvekkilinin ihtarnamenin tebliğini takiben derhal harekete geçtiğini ve dava konusu patentin işlem dosyası ile özetini, tarifnameyi ve istemlerini inceleyip ayrıca kendisi tarafından üretilip pazarlanan ürünler üzerinde analizler yaptırmak suretiyle çekişmeli patente gerçekten tecavüz edilip edilmediğinin araştırılıp incelendiğini, müvekkilinin davalıya ait patente konu buluşu aynen ya da eşdeğer unsurlar yoluyla da olsa kullanmadığını ve bir patent ihlalinin söz konusu olmadığının anlaşıldığını, ihtarnamede dava konusu patentte kullanılan yöntemden farklı bir yöntem kullanılmak suretiyle bulunan değerler ve bu değerlere ait diagramlardan hareketle, dava konusu patentle korunan kristal yapının, müvekkilinin ürünlerindeki kristal yapılarla aynı ve/veya eşdeğer olduğu sonucuna ulaşılmasının, tarifnamede ve ihtarnamedeki iddiaların tutarsız olmasının… yöntemine göre hazırlanmış olan diagramlar ile buradan alınacak olan parametreler ve piklerin d mesafelerinin verilmeyip buna göre karşılaştırmaların yapılmamış olmasının doğru olmadığını ve ihlal değerlendirmesine açık, net ve hüküm kurmaya yeterli olmadığını belirterek, dava konusu TR….tescil nolu patentten kaynakların hakların, müvekkiline karşı kullanılmasının ihtiyati tedbir kararı verilerek önlenmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap/itiraz dilekçesinde ; müvekkilinin dünyanın lider kimya şirketi olduğunu, kimyasallardan, plastiklere, ham petrolden, doğal gaz ve tarım için inovatif ve fonksiyonel çözümleri kapsayan geniş bir ürün portföyünün bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu patentin sahibi olduğunu, davacıya ait …. markalı ürünlerin müvekkili şirkete ait patent ile korunan etkin maddeyi içerdiğinden patent istemlerinin kapsamı içinde kaldığını, davacının müvekkilinin patent haklarını ihlal ettiğinin açık olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin yerinde olmadığını, davacının delil listesinde yer alan hammadde dosyaya sunulmadan ve teknik analizi yapılmadan ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.İstanbul 2.FSHHM’nin 27.12.2018 tarihli kararıyla; davanın SMK’nın 154.maddesine dayalı olarak açıldığı dikkate alındığında talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirildiği gerekçesiyle; 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin takdiren 100.000,00 TL (yüz bin Türk Lirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kabulü ile, davalının dava konusu TR… tescil nolu patentten kaynaklı haklarının davacıya karşı kullanımının dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren önlenmesine, 6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin, İstanbul İcra Dairesi aracı kılınarak infazına karar verilmiştir. Davalı vekilinin tedbire itirazı üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği, Dairemizin 04.02.2019 tarihli 2019/161 E. – 2019/213 K.sayılı kararıyla; itiraz hakkında ilk derece mahkemesince karar verilmesi gerektiğinden, istinaf talebinin usulden reddine, dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin 26.03.2019 tarihinde duruşmalı olarak inceleme yaptığı ve aynı tarihli gerekçeli kararında; yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle tedbire itirazın reddine karar verdiği görülmüştür.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının delilleri arasında gösterdiği … ticari isimli ürün örnekleri ile üretimde kullanılan etken madde örnekleri dosyaya sunulmaksızın bu ürün ve etken madde örnekleri üzerinde, mahkeme tarafından bilirkişi heyeti gözetiminde teknik analiz yapılmaksızın, tedbir talebinin kabulünün mümkün olmadığını,-Müvekkilinin … markalı ürünleri satın alarak yapılan teknik analiz sonucunda, müvekkiline ait TR 2006 06650 T4 sayılı patent ile korunan etken maddeyi (boskalid anhidratı form 11) içerdiği ve patentin koruma kapsamında olduğunun tespit edildiğini, -Tedbir kararının ürün özellikleri ve etken madde sunulmadan karar verildiğini, davacı vekilinin 27.12.2018 tarihli duruşmada “etken maddenin saf haline ilişkin delillerini sunacağını, DSL analizi yapılmasını isteğini” beyan ettiğini, bunun tedbir kararı verildiğinde dosyanın mevcut durumunu gösterdiğini, -HMK’nın 389.maddesindeki tedbir koşullarının oluşmadığını, -BAM ve Yargıtay kararları uyarınca ihtiyati tedbir kararlarının yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu önceden sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte olamayacağını, -Tedbir kararının müvekkilinin, patent haklarını davacı firmaya karşı dava sonuna kadar kullanmasının engellenmesi sonucunu doğurduğunu, -Teminat miktarının düşük olduğunu, -Davacı tarafın … markalı ürünlerin numunelerini ve boskalid hammaddesini sunduğunu, birer örneğin 31.01.2019 tarihinde mahkemece taraflarına teslim ederek, Almanya’da mukim müvekkil şirket tarafından yapılacak analizler ve bu analizlere karşı beyanlarını sunması için 2 aylık süre verildiğini, analizler sonucu ürünlerde etken madde olarak kullanılan “boskalid” in müvekkiline ait patent ile korunan “anhidrat” formunda olduğunu, buna karşın dosyaya sunulan boskalid etken maddesinin dosyaya sunulan ürünlerin üretiminde kullanılan etken maddeden farklı olduğu yani davacının, davaya konu ürünlerde kullandığı, etken maddeden farklı bir etken maddeyi dosyaya sunduğunun tespit edildiğini, dosyaya sunulan boskalit tgai numunesinin anhidrat I formunu, ürünlerdeki … etken maddesinin ise andirat II formunu içerdiğini HMK’nın 293.maddesi kapsamında Kimyager …. tarafından kaleme alınan uzman görüşünü dosyaya sunduklarını,. Uzman görüşünde … analizinin karışımın safsızlığı karşısında uygun olmadığı, doğru yöntemin X-ray difraksiyonu (PXRD) ve (IR) spektroskopisi testleri olduğunu ve davacı ürünlerinde “boskalid anhidrat formu II bulunduğu, başka bir etken madde sunulduğunu beyanla, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmesi halinde müvekkili tarafından yatırılacak 100.0000 TL teminat karşılığında tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararının hükmün sonucunu elde edecek genişlikte verilemeyecek olması şeklindeki bir argümanın sınai mülkiyet uyuşmazlıklarında dinlenme olasılığının bulunmadığını, SMK 159 ve HMK 389. Maddeler gereğince yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, dava dosyasına örnekleri sunulan OTDÜ merkez laboratuvarı dahil olmak üzere takdim edilen … analiz raporlarında, müvekkili Safa Tarım’a ait ürünlerde kullanılan Boskalid isimli etkin maddenin kristal yapısının kesinlikle dava konusu patentin 1 nolu isteminde bahsi geçen Formül 1 isimli ürünün 147 ila 148 derece aralığında elde edilen kristal yapıdan farklı olduğunu,yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, patent fasikülünde … ve/veya … analizleri ile tespit edilecek bir olguya değinilmediğini, davanın menfi tespit davası olduğunu, hükümsüzlük davası açılmadığını, davalının herhangi bir zararının doğmadığını, kaldı ki müvekkilinin zarar doğması halinde karşılayacak gücünün bulunduğunu, davalı tarafından dava konusu ürünler üzerinde yapılan analizler sonucunda elde edilen XRD değerleri üzerinden patent ihlalinin değerlendirilmesinin doğru olmadığını, XRD analizleri sonucunda elde edilecek değerlerle, çekişmeli TR … nolu patentin 1 nolu isteminde mukayese edilecek bir … değeri bulunmadığını, müvekkilinin yaptırdığı … analizlerinde elde edilen değerlerin tamamının patentin 1 nolu isteminde belirtilen değerlerin dışında olduğunu, Ankara OTDÜ Merkezi Laboratuvarında yapılan analiz sonuçlarının da istemin kapsamı dışında olduğunu, -İhracat,ithalat ve kargo belgelerini sunduklarını, incelendiğinde müvekkilinin Mahkemeye yanıltıcı beyan ve belge sunmadığını-“….” isimli etken maddenin müvekkili tarafından üretilmediğini, tedarikçi firma tarafından temin edilip gönderilen etkin maddenin Mahkeme’ye sunulduğunu, davalının etkin maddenin çekişmeli üründe kullanılmadığı yönündeki iddia ve ithamının yasal, bilimsel ve inandırıcılığının bulunmadığını, -Davalının patent istemlerine taşınmamış bir unsuru dava konusu patentin koruma kapsamında olduğunu iddia edip değerlendirme yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkiline ait ürünlerin davalı adına TPMK nezdinde tescilli TR … no’lu patente tecavüz etmediğini ileri sürdüğü, tecavüzün bulunmadığının tespitini ve davalının patentten kaynaklanan haklarının müvekkiline karşı kullanmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin bilirkişi incelemesi yaptırmaksızın 27/12/2018 tarihli kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verdiği, davalı tarafın itirazında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini beyan etmesine rağmen herhangi bir inceleme yaptırmaksızın 26/03/2019 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verdiği anlaşılmıştır.Davalı adına tescilli 28.01.2004 başvuru tarihli (…) …başvuru numaralı ” … anhidratının yeni kristalin modifikasyonu” buluşu başlıklı bir usul patenti olduğu anlaşılmıştır. Taraf vekillerinin dilekçelerinden, davacı tarafın mahkemeye ihtilafa konu … ticari isimli ürün örnekleri ile etken maddenin saf halini sunduğu (her ne kadar davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ürünlerde kullanılan etken maddenin sunulmadığı, farklı bir etken madde sunulduğu yönünde itiraz edilmişse de bu hususun ilk derece mahkemesi tarafından aydınlatılarak) taraf vekillerinden de incelemenin yapılacağı kurum yada laboratuvar konusunda görüş alınarak, etken madde ile ürün örneklerinin analizlerinin yapılarak, davacı ürünlerinin etken maddesinin davalı adına tescilli patentin koruma kapsamındaki metot uygulanarak elde edilip edilmediği konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak itiraz hakkında karar verilmesi gerekirken, herhangi bir inceleme yapılmaksızın karar verilmesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, uzman bilirkişilerden rapor alındıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 2.FSHHM’nin 26/03/2019 gün ve 2017/153 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Uzman bilirkişilerden rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/05/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.