Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1075 E. 2019/1022 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1075 Esas
KARAR NO : 2019/1022
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/615
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 07/08/2014, 29/08/2014, 10/09/2014 ve 09/03/2016 ve 30/10/2017 tarihli beş tane finansal kiralama sözleşmeleri düzenlendiğini, sözleşmeler uyarınca bir kısım makine ve ekipmanların davalıya teslim edildiğini, ancak davalının sözleşmelerden kaynaklanan kira borcunu ödemediğini, çekilen ihtarnamede verilen kanuni süre içerisinde de borç ödenmediğinden sözleşmenin feshedildiğini belirterek, bahse konu finansal kiralama sözleşmeleri uyarınca davalıya teslim edilen malların aynen müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava açılmadan önce davacı vekilinin İstanbul 11. ATM’nin 2018/629 D.İş sayılı dosyasında finansal kiralama konusu malların ihtiyati tedbir yoluyla kendisine teslimini talep ettiği, mahkemenin de dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda 02/07/2018 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve finansal kiralama konusu malların teminatsız olarak davacıya teslimine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili, davanın gerçek dışı iddialarla açıldığını, haksız olduğunu, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamedeki borç miktarı olarak belirtilen rakamların taraflar arasındaki finansal kiralama ilişkisi gereği gerçeği yansıtmadığını, anılan ihtarname müvekkiline tebliğ edilmeden önce davacı hesabına vadesi geçmiş borçlar açıklamasıyla davacı hesabına ödemeler yaptıklarını, ancak davacının bu ödemeleri düşmediğinin anlaşıldığını, ödemelerin dikkate alınmadan ihtar çekildiğini, ihtarnamede belirtilen borç tablosunun gerçeği yansıtmadığını, ayrıca müvekkilinin finansal açıdan zor durumda kaldığını ve mevcut ödemelerini yapılandırmak için konkordato başvurusunda bulunduğunu ve Bakırköy 2. ATM’nin 2018/442 Esas sayılı dosyası ile 03/05/2018 tarihinde tedbir kararı verildiğini, tedbir kararında İİK’nun 297/2 maddesindeki haller de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamısna, takiplerin durdurulmasına, şirketin işletme konumlarına ilişkin faaliyetlerinin devamı için zorunlu olan icra takipleri nedeniyle muhafaza altına alınan makine, teçhizat ve araçların üzerindeki hacizler kalmak kaydıyla yediemin olarak şirkete teslimine, muhfaza tedbirleri alınmasına ve rehinli malın satışının tedbiren önlenmesine karar verildiğini, konkordato tedbir kararı veren davacının müdahil sıfatıyla duruşmalara katıldığını, kötüniyetli hareket ederek tedbir kararı almak suretiyle haksız olarak davayı açtığını, davacının konkordato sürecinden haberdar olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Yargılama devam ederken davacı vekili, İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/629 D.İş sayılı ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında davalı vekilinin Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/442 esas sayılı dosyasındaki konkordato davasından verilen kesin mühlet kararını gerekçe göstererek takibin durdurulmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce de 27/12/2018 tarihinde kesin mühlet kararı nedeniyle aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, 05/02/2019 tarihli ara kararla Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/442 esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararında bu yönde bir tedbir kararı verilmediği, icra dairesinin bu karara dayanarak ihtiyati tedbirin uygulanmasına yönelik kararı durdurmasının yerinde olmadığı, uygulamada tereddüt yaşanması halinde Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/442 esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak tedbirin finansal kiralama sözleşmesine konu malların teslimini kapsayıp kapsamadığını sorması gerektiğini, bu işlem yapılmaksızın durma kararı verilmesinin yasaya ve tedbir kararına aykırı olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulüne, dava konusu malların alacaklıya teslimine ilişkin kararın infazına yönelik İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün verdiği 27/12/2018 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/442 esas sayılı dosyasında 03/05/2018 tarihinde tedbir kararı verildiğini, tedbir kararında takiplerin yapılmaması, önceki takiplerin durdurulması, muhafaza altına alınan makine, teçhizat ve araçların yediemin olarak şirkete teslimine karar verildiğini, davacının konkordato sürecinden haberdar olduğu halde kötüniyetli olarak talepte bulunduğunu, yine aynı dosyada 03/10/2018 tarihinde kesin mühlet kararı verildiğini, buna göre tüm ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbir kararında finansal kiralama konusu mallarla ilgili tedbir kararının uygulanmayacağına yönelik bir hüküm bulunmadığını, mahkeme kararının yerinde olmadığını bildirmiştir. Bakırköy 2 ATM’nin 2018/442 Esas sayılı dosyasında; davacı olan …. A.Ş’nin 30/04/2018 tarihinde konkordato talep ettiği ve 03/05/2018 tarihli tensip zaptının 5 nolu ara kararıyla davacı … A.Ş hakkında 03/05/2018 tarihinden başlamak üzer egeçici mühlet kararı verildiği, 6.bentte bu kararın ilanına, 8/2.bendinde ise İİK’nun 297/2 maddesi uyarınca tedbir talebinin kabulü ile davacı aleyhine 6183 Sayılı kanuna göre başlatılan kanunlar ile İİK’nun 297/2 maddesindeki haller de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce yapılmış takiplerin durdurulmasına…davacı şirketlerin işletme konumlarına ilişkin faaliyetlerinin devamı için zorunlu olan ve icra takipleri nedeniyle muhafaza altına alınan makine, teçhizat ve araçlarının üzerindeki hacizler kalmak kaydıyla yediemin olarak davacı şirkete teslimine, İİK’nun 206.maddesinde yer alan alacaklar yönünden takip yapılmakla birlikte muhafaza tedbirleri alınmasının ve rehinli malın satışının tedbiren önlenmesine karar verildiği görülmüştür. Bakırköy 2.ATM’nin 2018/442 Esas sayılı konkordato dosyasında 03/10/2018 tarihli duruşma sonunda oluşturulan kararın 3.bendinde; davacı … A.Ş hakkında 03/10/2018 tarihinden başlamak üzer bir yıllık kesin mühlet verilmesine, 6.bendinde ise İİK’nun 297/2 maddesindeki hallerde dahil olmak üzere davacı şirketin mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, 7.bendinde ise İİK’nun 294, 295, 296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, bu çerçevede mühlet içinde davacı şirket aleyhine 6183 Sayılı AATUHK’ya göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin ihtiayti tedbir yoluyla durdulmasına, 9.bendinde ise davacı şirketin faaliyetlerinin devamı için elzem olan ve icra takipleri nedeniyle muhafaz aaltına alınan mekine, teçhizat ve araçlarının üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla yediemin olarak davacı şirkete tedbiren teslimine karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: HMK’nun 341/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İstinafa konu edilen karar icra müdürlüğünün 27/12/2018 tarihli takibin durdurulmasına ilişkin kararının davacı yanın şikayeti üzerine mahkemece kaldırılmasına ilişkindir. Dolayısıyla söz konusu bu kararın istinaf kabiliyeti bulunmamaktadır. Açıklanan bu sebeplerle davalının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.09/05/2019