Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1071 Esas
KARAR NO: 2022/51
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI: 2017/562 2018/345
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model İsteme Hakkının Ve Faydalı Md. Gaspı İddialı)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin mimar olduğunu, kendi alanı ile ilgili buluş ve tasarımlarının mevcut olduğunu, müvekkili ile davalının müvekkilinin tasarladığı ve faydalı model ve tasarıma konu ettiği “hareketli panel paravan” mekanizmasının üretim ve satışı için davalı ile adi ortaklık oluşturarak, bir distribütör vasıtasıyla piyasaya açılmayı hedeflediklerini, fakat bu konuda sonuç alamadıklarını, davalının sermaye borcunu da ödemediğini, müvekkilinin üretim yapamaz duruma geldiğini, aradan bir süre geçtikten sonra davalının “…com.tr” adlı sitesinde kızı …’ın şirketi üzerine müvekkiline ait paravanları ve tasarımları kullanarak kendine ait paravanmış gibi paylaşıp satış yaptığını, hatta müvekkiline ait tasarımların ve faydalı modellerin üretildiği kalıbı da imalatta kullandığını, ayrıca davalının … başvuru numarası ile FM başvurusu yaptığını, davalı aleyhine tescil edilen bu FM nin müvekkilince oluşturulduğunu, tescilin kabulünün mümkün olmadığını belirterek gerçek buluş ve hak sahibinin müvekkili olduğunun tespitine, davalı adına kayıtlı faydalı modelin müvekkiline devrine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin öğretmen ve kimyager olduğunu, davacının kendisi tarafından üretilen modüler panel paravan sisteminin satış ve pazarlama işini birlikte yapmak amacıyla şirket kurmak istediğini, bu nedenle davacıya 350.000 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin bilgi ve tecrübesi ile FM’yi adına tescil ettirdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; “…dinlenen tanık beyanları, söz konusu faydalı modelin net ve somut bir şekilde kendisi tarafından oluşturulup oluşturulmadığı ve davalının davacıdan izinsiz olarak bunu kendi uhdesine geçirerek TPMK’da tescil ettirdiği hususlarında net bir beyanda bulunamamıştır. Öte yandan taraflar arasındaki önceki sözleşme ile ilgili bonodan kaynaklı Bakırköy 5. ATM’nin 2017/321 Esas sayılı dosyasında görülen davanın bu dava ile doğrudan ilgisinin olmadığı, bu davadaki iddiaları ispata yarar beyan veya delilleri içermediği anlaşılmış olup, davacı taraf toplanan delillere göre faydalı modelin kendisine ait olduğunu, gerçek hak sahibi olduğunu her türlü delille ispat edemediği” gerekçeleriyle sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; tarafların uzunca bir dönem ticari ilişki içerisinde olduklarını ve müvekkilinin bu ortaklıkta kendi fikri haklarını kattığını, müvekkilinin tasarımlara ilişkin çizimleri ve kalıpları davalıya gösterdiğini, davalının da satış ve pazarlama için destek olacağını söylediği ancak geçen zaman içerisinde davalının müvekkiline ait çizim ve kalıplarından faydalanarak kendi adına satış yapmaya başladığını ve kendi adına tescil ettirdiğini, Bakırköy 5.ATM dosyasında ortaklığa ve ürünlere ilişkin bilgilerin delil niteliğinde olup, davalının gasp eylemlerinin dayanağı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmelerden de anlaşılacağı üzere www…com ve www…com.tr isimli web siteleri üzerinden satışların yapıldığını, satışlarda müvekkiline ait görsellerin kullanıldığını, FM nin de müşterilere teslim edildiğini, tanık beyanında açıkça müvekkiline ait çizimlerin kopyalandığının belirtildiğini, tanık …’ın bunu açıkça ifade ettiğini, ancak mahkemenin bunu değerlendirmediğini, müvekkilinin yıllarca mimar ve tasarımcı olarak çalıştığını, davalının ise bir kimya öğretmeni olarak nedense müvekkili ile tanışmasının ardından FM tescili aldığını, davalının müvekkilinin bilgisini, çizimleri ve fikirlerinden yararlanarak kendisine ait olmayan bir FM tescil ettirdiğinin görüldüğünü, mahkemenin sözleşmeleri, tarafların ortaklık geçmişini ve tanık beyanlarını dikkate almadığını beyan etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlardan; … sayılı faydalı model belgesinin, 17/02/2016 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davalı adına tescilli, buluş başlığının “akordeyon tipli paravan mekanizması” olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece 12.06.2018 tarihli duruşmada dinlenilen davacı tanığı …’ın; “…kayınpederim ile davacı … paravan modeli üzerinde 10 yılı geçkindir çalışıyorlar ben kendilerinin kayınpederim ile birlikte atölyede çalışırken görüyorum, kendisi çizimleri yapıyor kendisinin yaptığı paravan çizimleri bir kısmını tasarım olarak tescillendiğini biliyorum, benim bildiğim kadarı ile tarafların dava konusu yaptıkları husus bir paravandan ibarettir, hastanelerde vs yerlerde pratikkullanım olan taşınabilien,katlanabilen bir paravandır … …’den … ile beraber çalışıp çizimlere ulaşmışlar çizimlerin üzerinde değğişiklik yaparak kendileri faydalı model almışlar ancak ben birebir teknik olarak bunun nasıl yapıldığını bilmiyorum , ben … Hanım … Bey ve kayınpederimi çalışırken gördüm, … her iki tarafında tasarım ve çizimlerini yapan kişidir, kendisi hem … hem de …’ın çizimlerini yapan kişidir, kendisi bildiğim kadarı ile teknik çizim yapan kişidir”şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Dosya içerisine celp edilen Bakırköy 5.ATM’nin 2017/321 E.sayılı dosyasında verilen kararın incelenmesinde; aynı davacının, aynı davalı aleyhine aralarındaki iş ortaklık kapsamında düzenlenen sözleşmeye göre 260.000 TL bono verdiğini, bononun teminat amaçlı olduğunu belirterek menfi tespit istediğini, davalının ise iş ortaklığı kapsamında davacıya yaptığı ödeme nedeniyle ortaklığında kurulamaması sonucu bononun verildiğini savunduğu, mahkemenin davayı reddettiği ve dosyanın istinafta olduğunun belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalı adına tescilli faydalı modelin gerçek hak sahibi olduğunun tespiti ve faydalı modelin belgesinin davacıya devri taleplerine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu faydalı modelin kendisine ait olduğunu ancak davalının bu faydalı modeli kendi adına tescil ettirdiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında davacının tanığı … dinlenmiştir. Söz konusu tanık beyanının incelenmesinde davacının iddialarının ispata yeterli olmadığı görülmüştür. Öte yandan taraflar arasındaki menfi tespit davasının Bakırköy 5. ATM’nin 2017/321 Esas Sayılı dosyasında yargılamasının yapıldığı, davanın reddine karar verildiği, UYAP üzerinde yapılan araştırma sonucunda ise dosyanın İstanbul BAM 3. HD’ye istinaf incelemesi için gönderildiği, adı geçen Daire tarafından ise istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Ayrıca davacı tarafça dava dilekçesinde delil olarak taraflar arasındaki ortaklığı gösterir sözleşmelere dayanılmış ve davacı vekilinin istinaf dilekçesinde mahkemenin sözleşmeleri ve tarafların ortaklık geçmişini dikkate almadığını ileri sürmüş ise de, dosya kapsamında davacı tarafça bu konuda bir sözleşme sunulmadığı gibi dinlenen tanık beyanında da böyle bir ortaklıktan bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının iddialarını ispatlayamadığı, ilk derece mahkemesince verilen davanın reddi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2022