Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1017 E. 2021/1903 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1017 Esas
KARAR NO: 2021/1903
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2018
NUMARASI: 2015/989 E. – 2018/100 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti arasında kemik sıyırma makinesi satın alma hususunda sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme gereğince keşidecisi müvekkili olan icra takibine konu edilen 31/01/2013 tarih ve … seri numaralı 14.385,00-TL bedelli çeki … Şti’ne teslim ettiğini, dava konusu çekin davalı bankaya ibraz tarihinin 31/01/2013 olduğunu, bu çek hakkında ibraz tarihinden önce 28/12/2012 tarihinde verilmiş bir tedbir kararı var iken davalı banka tarafından bu tedbir kararı ibraz anından çeke derc edilmeyerek karşılıksız ibaresi yazıldığı ve davalı … Faktoring tarafından bu tedbir kararı bilinmesine rağmen çek hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını, dava konusu çek hakkında borçlu olmadığının tespiti ile anılan icra takibinin iptalini, davalıların kötü niyetli olması nedeni ile müvekkili lehine takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı … arasında 16/08/2012 tarih ve 19675 sayılı Genel Faktoring sözleşmesi akdedildiğini, … tarafından dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. adına tanzim olunan 15/09/2012 tarih, seri-… nolu faturanın 14.385,00-TL tutarlı kısmının temlik alındığını, bu faturadan doğan borcun ödenmesi amacıyla …San. Tic. Ltd. Şti. tarafından ciro edilerek …’a verilen ve davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dava konusu çekin müvekkili şirkete tevdi ve teslim edildiğini, ilgili çek hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davaya konu edilen çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin ve takibin iptali talebinin yasal dayanağı olmadığından bahisle davacının TTK’nun 792. maddesi gereği davasını ispat edemediği dikkate alınarak davanın reddine, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/3. maddesi ve TTK.nun çeke ilişkin düzenlemeleri dikkate alınarak müvekkili şirket hakkındaki davanın reddine, davacının davaya konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Bankası A.Ş. vekili; müvekkili bankanın dava konusu çekte keşideci ya da ciranta olmadığından müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini belirterek husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.02.2018 tarih ve 2015/989 Esas – 2018/100 Karar sayılı kararıyla; “Davacı tarafından davaya konu çekin lehdarına karşı Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan (davalı … A.Ş.’nin davaya fer’i müdahil olduğu) dava sonucunda dava konusu çekin de aralarında olduğu 4 çek yönünden menfi tespit kararı verildiği, kararın 11/03/2014 tarihinde kesinleştiği, Davalı … A.Ş. ile davalı … arasında 16/08/2012 tarihinde genel faktoring sözleşmesi düzenlendiğini, bu genel faktoring sözleşmesi kapsamında 18/10/2012 tarihinde yapılan faktoring işlemi ile … tarafından …. Ltd. Şti. adına tanzim olunan 15/09/2012 tarih seri- … nolu faturanın 14.385,00-TL’lik kısmının temlik alındığını, bu faturadan doğan borcun ödenmesi amacı ile … Ltd. Şti. tarafından ciro edilerek dava konusu çekin faktoring şirketine teslim edildiği, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu 13/12/2012 tarihinde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ise 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, yürürlük tarihinden sonraki uyuşmazlıklar hakkında uygulanabileceği, somut olayda faktoring sözleşmesi 16/08/2012 tarihli olup, uyuşmazlığın çözümünde 2006 tarihli Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri’nin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik Hükümleri’nin uygulanmasının gerektiği, faktoring sözleşmesi temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran karma nitelikli bir sözleşme türü olduğundan faktoring ilişkisinde dava tarihi itibari ile somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 168/1. maddesi uyarınca borçlu önceki alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği, faktoring şirketinin alacağı temlik alırken bile bile borçlunun zararına hareket edip etmediği hususunun bu tür uyuşmazlıklarda sonuca etkisi bulunmadığı, davacının takibe konu çek nedeni ile davalı … A.Ş.’ye borçlu olmadığı olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine; diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu uyuşmazlıkta zaman bakımından 6361 ve 6102 Sayılı Kanunlar’ın uygulanması gerektiğini, yasal düzenlemelerin dava konusu çekin keşide tarihinden, icra takip tarihinden ve dava tarihinden önce olduğunu,6361 Sayılı Kanunun 9/3 maddesi gereğince, senedin iktisabında kötüniyet veya ağır kusur bulunmadığı takdirde kişisel defilerin faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceğini, olayda faktoring mevzuatına uygun olarak yapılan temlik bulunduğunu ve bu nedenle kötüniyet veya ağır kusurdan bahsedilemeyeceğini,Davacının senet lehdarı aleyhine açtığı menfi tespit davasını kazanmış olsa dahi, senedi ciro yoluyla iyiniyetle devralmış hamile karşı bu hususu ileri süremeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:*İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası. (Alacaklı … A.Ş. tarafından borçlular …. Ltd. Şti., …. Ltd. Şti. aleyhine 31/01/2013 tarih 14.385,00-TL miktarlı çekin tahsili talebi ile 08/03/2013 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı.)*Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatı İle) 2012/469-2013/763 E.K. sayılı dosyası. (Davacı tarafından lehdar davalı …. Ltd. Şti. aleyhine açtığı menfi tespit davası. … A.Ş.’nin davaya fer’i müdahil olduğu, yargılama sonucunda “Davanın kabulü ile 30/11/2012 tarih, … seri numaralı 14.385,00-TL bedelli, 31/12/2012 tarih, … seri numaralı 14.385,00-TL bedelli, 31/01/2013 tarih … seri numaralı 14.385,00-TL bedelli, 28/02/2013 tarih … seri numaralı 14.385,00-TL bedelli olmak üzere toplam 57.540,00-TL bedelli 4 adet çek nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine…” karar verilmiş olduğu, kararın 11/03/2014 tarihinde kesinleştiği.)
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, icra takibine konu edilen çekin keşidecisi olduğunu, verilen çek karşılığı ürünün zamanında teslim edilmediğini ve ayıplı olduğunu, bu nedenle lehdara karşı açtığı menfi tespit davasının kabul ile sonuçlandığını ve kararın kesinleştiğini, davaya konu çek il ilgili olarak borcunun bulunmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı … A.Ş. ise çekin faktoring hukukuna uygun olarak ciro yoluyla temlik alındığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından; “Davacı tarafından davaya konu çekin lehdarına karşı Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda dava konusu çek yönünden menfi tespit kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, somut olayda faktoring sözleşmesi 16/08/2012 tarihli olup, uyuşmazlığın çözümünde 2006 tarihli Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri’nin Kuruluş Ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik Hükümleri’nin uygulanmasının gerektiği, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 168/1. maddesi uyarınca borçlu önceki alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceği, bu nedenle davacının takibe konu çek nedeni ile davalı … A.Ş.’ye borçlu olmadığı olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine; diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.Hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının davaya konu çeklerin keşidecisi olduğu, davacının çeki aralarındaki ticari ilişki kapsamında dava dışı lehtar …Ltd. Şti’ne verdiği, ancak lehtarın çek karşılığı mal teslimini zamanında yapmadığı ve malın ayıplı çıktığı, bu hususun Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/469 Esas – 2013/763 Karar sayılı menfi tespit kararı ile sabit olduğu, belirtilen mahkeme kararının 11.03.2014 tarihinde kesinleştiği, lehtarın davaya konu çeki davalı …’a ciro ettiği, bu davalı tarafından da çekin faktoring ilişkisi kapsamında davalı faktoring şirketine ciro ve temlik edildiği, faktoring sözleşmesi tarihinin 16/08/2012 tarihli olduğu gözönüne alındığında zaman bakımından 6361 Sayılı Kanun’un uygulanma olanağının bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 2006 tarihli Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri’nin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik Hükümleri’nin uygulanmasının gerektiği ve buna göre çek keşidecisi olan davacı ile lehtar arasındaki defilerin faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceği, çekin bedelsizliği durumunun yukarıda belirtilen mahkeme kararı ile sabit olması karşısında davacının davaya konu çek nedeniyle davalı faktoring şirketine borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı …. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 982,64 TL harçtan, peşin alınan 281,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 701,08 TL harcın davalı …Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı …. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/11/2021