Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1016 E. 2021/2080 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1016 Esas
KARAR NO: 2021/2080
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2018
NUMARASI: 2014/1394 E. – 2018/1098 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/12/2014
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı-borçlu şirket arasında Beyoğlu …Noterliğinin 27.03.2007 tarih ve … yevmiye Düzenlenme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi, Gaziantep …Noterliğinin 17.05.2009 tarih ve … Sözleşmesi imzalandığını, davalının kira borcunun olmayıp sözleşmeden kaynaklanan masraf ve temerrüt borçlarının bulunduğunu, temerrüt için uygulanan faiz oranının akdi faiz olduğunu, alacağın tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası takibe geçildiğini, ancak borçlular borcunu ödemeyerek kötü niyetli olarak borca itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduklarını, neticeten, davalı-borçluların davaya konu icra takibine yapmış oldukları itirazlarının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı-borçluların %20′ ‘den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibine konu ettiği kadar alacağının olmadığını, davacıya yapılan fazla ödeme olduğunu, yapılan bu fazla ödemenin sebebinin ise davalı ödemelerindeki gecikme nedeniyle borcunun yeniden yapılandırılmasından kaynaklandığını, davacı ile yapılan sözleşmedeki faiz oranlarının fahiş ve yasaya aykırı olduğunu, davalının itirazının kötü niyetli olmadığını, davacının kira borçlarının olmadığını, takibe borçlar için davalıya ihtarname gönderilerek temerrüde düşürülmediğini, neticeten haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.10.2018 tarih ve 2014/1394 Esas – 2018/1098 Karar sayılı kararıyla; “… davacının, davalının kira ödemelerini zamanında yapmaması nedeniyle katlanmak zorunda olduğu masraflar toplamının 17.951,83.-TL olduğu, davalının yapmış olduğu ödemeler toplamının 9.612,75.-TL olduğu, davacı kayıtlarında asıl bakiye masraf alacağının 8.339,08.-TL olduğu, bakiye kalan 8.339,08.-TL davalı borcu için davacının tahakkuk ettirdiği temerrüt alacağı tutarının icra takip tarihi itibariyle 22.087,83.-TL olduğu ve davacının masraflardan kalan asıl alacak bakiyesi ve bu alacak bakiyesine işletilen, temerrüt faizi toplamı olan 30.426.91.-TL için icra takibine giriştiği, netice itibariyle dosya içeriğindeki sözleşme hükümlerinde, oluşan masrafların tahsilinin hangi vadede ödeneceği yönünde bir hüküm mevcut olmadığı gibi davalıdan bu masrafların bir ihtarname ile talep edilip edilmediği de dosya içeriğindeki belgelerden anlaşılamamış olduğundan davanın kısmen kabulü ile takibin 8.339,08 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacı icra takibinde icra takibini cari hesap alacağına dayandırmış olup her iki bilirkişi raporunda da davacının ticari defterlerinde davacının cari hesap alacağının tespit edilemediğini, belirlenen alacağın avukatlık masrafları, icra masrafları ve sözleşme masrafları olduğunun belirtildiği, Bahsi geçen alacak, davacının müvekkili icraya vermesinden kaynaklanan icra vekalet ücreti ve masraflar olabileceğini ki bu alacakların ilgili icra dosyasında zaten talep edilebileceğini; böyle bir borcu kabul etmediklerini, Eğer bu davada icra masrafları ve icra vekalet ücretine ilişkin taleplerin kabulüne gidilecekse öncelikle vekalet ücretinin hangi dosyadan ve alacaktan kaynaklandığının ispatının gerektiğini, aksi halde şirketlerin ticari defterlerine her yazdığı alacağın doğru olduğu sonucunun ortaya çıkacağını, Müvekkilin davacıya olan borçlarını ödediğini, ödeme evrakları dosyaya sunulduğu halde raporlarda defter incelenmesi yapılmış olup ödeme evraklarının karşılaştırılmadığını, ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre icra takibinde gösterilmeyen delillere itirazın iptali davasında dayanılamayacağını,” beyanla ilk derece mahkemesi kararımın kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, finansal kiralama sözleşmesi ve tadil sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, finansal kirala sözleşmesinden kaynaklanan tüm borçların ödendiğini, bakiye borcun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “…davacının, davalının kira ödemelerini zamanında yapmaması nedeniyle katlanmak zorunda olduğu masraflar toplamının 17.951,83.-TL, davalının yapmış olduğu ödemeler toplamının 9.612,75.-TL olduğu, davacı kayıtlarında asıl bakiye masraf alacağının 8.339,08.-TL olduğu, sözleşme hükümlerinde oluşan masrafların tahsilinin vadesine ilişkin bir hüküm mevcut olmadığı gibi davalıdan bu masrafların bir ihtarname ile talep edilmemesi nedeniyle temerrüt faizi talebinin kabul edilmeyerek, davanın kısmen kabulü ile takibin 8.339,08 TL asıl alacak üzerinden devamına” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, icra takibinde finansal kiralama sözleşmesine ve tadil sözleşmesine dayalı olarak cari hesap alacağının bulunduğunu iddia etmiş, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleriyle “Davalının sözleşmeden kaynaklanan kira borcunun bulunmadığı, ancak davacı defterlerinde bazı masraf kalemleri (icra masrafları, avukatlık ücreti, sözleşme ücreti vb.) nedeniyle davacının 17.951,83 TL alacaklı göründüğü” anlaşılmıştır. Davacı defterlerinin delil niteliği kabul edilmekle birlikte, belirtilen masrafların hangi icra veya mahkeme dosyasına ilişkin olduğunun ve ne şekilde yapıldığının makbuz, dekont, fatura veya benzeri şekilde somutlaştırılması gerektiğinden; kiralama sözleşmesi kapsamında tüm ödemelerini icra takibinden önce yaptığı anlaşılan davalının soyut iddiayla masraf yükümlüsü olarak kabul edilmesi hakkaniyete aykırı olduğundan; mahkemece davanın tümüyle reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı istinafının kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2018 tarih, 2014/1394 E. – 2018/1098 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE, a-)Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 367,55 TL harçtan mahsubu ile artan 308,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, c-)Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/12/2021