Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1013 E. 2019/1153 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1013 Esas
KARAR NO : 2019/1153
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2016
NUMARASI : 2015/138 E. – 2016/149 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Dairemizin 05.07.2017 tarih, 2016/314 E. – 2017/2308 K.sayılı kararının, Yargıtay 11.HD’nin 27.02.2019 tarih, 2017/4626 E.- 2019/1624 K.sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, dosya yeniden ele alınarak, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Dairemiz önüne gelen istinaf başvurusu, İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davanın kabulüne dair 8.9.2016 tarih ve 2015/138 E, 2016/149 K. sayılı kararına karşı ve hir her iki davalı tarafından yapılmıştır.Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, “müvekkillerinin …. adlı bir senaryo çalışması yaptıklarını, bu projede davacılardan …’a ait … adlı çalışmadan da yararlandıklarını, sonrasında dava dışı …’in de senaryo ekibine dahil olduğunu, bir süre sonra yapımcı … ’in de yapımcı olarak bu çalışmaya dahil olduğunu, bu aşamadan sonra davacılar ile … arasında yapımcı-senarist ilişkisi başladığını, hikayeyi proje kapsamında senaryolaştırıp tretmanı ortaya çıkarmaya başladıklarını, bu dönemde yapımcı … projeyi …’ın desteklediğini ve …’ye sunacaklarını söylediğini, Temmuz 2014 tarihinde projenin adının … olarak değiştirdiklerini, birinci bölüm için herhangi bir ücret almadıklarını, son halini alan dizi projesini, …’ye sunmak üzere yapımcı… e teslim ettiklerini, bu kişinin davacılara hiç ödeme yapmamasına rağmen başka bir ekibe aynı öyküyü yazdırıp para verdiğini kabul ve ikrar ettiğini, …’ın tanıtım gecesinde …. projesinin yakında …’de yayınlanacağının duyurulduğunu, önceki adı …, şimdiki adı ise … olan eserin öyküsünün, proje tasarımının ve karakterlerinin tamamen müvekkilleri ile dava dışı …’e ait olduğunu, …’den gelen talep üzerine senaryo üzerinde iki defa revizyon yaptıklarını, 1.bölümün parasının daha sonra gecikmeli olarak ödendiğini, dizinin çekimlerine başlandığının öğrenilmesi üzerine …. kurumuna ihtarname gönderdiklerini ancak sonuç alamadıklarını, müvekkilleri tarafından yaratılmış bir esere başkaları tarafından müdahale edilerek yeni bir senaryo imiş gibi gösterilemeyeceğini, esinlenmenin dahi intihal sayıldığını, dizideki karakterleri müvekkillerinin oluşturduğunu” iddia ile … adlı dizinin yayınının tedbiren durdurulmasını, davalıların tecavüzünün durdurulmasını, men’ini, davalıların eylemlerinin tecavüz oluşturduğunun tespitini istemiştir.Davalı … vekili cevabında, “Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, eski BK 60, yeni BK 72 gereği iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, … adlı dizi nedeniyle husumetin müvekkili … kurumu ile sözleşme imzalayan diğer davalıya yöneltilmesi gerektiğini, diğer davalının kendilerine bildirdiğine göre davacıların dava konusu eserle ilgili bir haklarının ve dolayısıyla aktif husumet yeteneklerinin bulunmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalı … vekili cevabında, “… kanalında yayınlanmakta olan … adlı tv dizisinin yapımcısının müvekkili şirket olduğunu, bu yapımın …. hazırlayıp, telif hakları … kurumunda bulunan … adlı eserden esinlenerek hazırlandığını, bu projenin müvekkili şirket tarafından tasarlandığını, başlangıçta 3 ayrı ekiple çalışıldığını, senaryo yazım ekibinin liderliğini …’in yaptığını, davacılar ile de bu kişi aracılığıyla tanıştıklarını, proje koordinatörünün … olduğunu, 3 farklı proje ile yapılan çalışmalar için anlaşılan bedellerin …. aracılığıyla yazım gruplarına ödendiğini, davacıların da içinde yer aldığı 3 kişilik grubun hazırladığı senaryonun …’ye teslim edildiği ancak beğenilmediğini, … tarafından revizyon istendiğini ancak revizyonların istenilen biçimde yapılmadığını, bu 3 kişilik grubun kendi içinde de sorun ortaya çıkınca bu grupla ilişkilerini kestiklerini, sonrasında başka bir senaryo yazım grubu ile çalıştıklarını, davacıların eser sahibi olmadıklarını, aktif dava etkilerinin ve aktif husumetlerinin bulunmadığını, eğer ortada bir eser sahipliği varsa …’de dahil olmak üzere gruba dahil herkes eser sahibi olduğunu ve …’in davacıları hak sahipliğine ve bu davaya itirazının mevcut olduğunu, davanın …’e ihbarı gerektiğini, davacıların yaptıkları senaryo çalışmasının tüm mali haklarının müvekkiline ait olduğunu, FSEK 10/son madde gereği müvekkilinin artık tam ruhsat sahibi olduğunu, … yapımcı değil, proje koordinatörü olduğunu, davacıların çalışmasının yapıma esas alınmadığını, benzerlik sebebinin tüm grupların senaryosunun aynı kitaba dayanmasından kaynaklandığını,” savunmuştur.Bilirkişi raporunda sonuç olarak, “ … adlı dizi senaryosunun eser niteliğinde olduğu birlikte eser sahipliğinin söz konusu olduğu, bu dizi senaryosunun davacılar ve dava dışı … tarafından birlikte oluşturulduğu, gerek davacılarca yazılan 1.bölüm senaryosunda gerekse başka bir senaryo ekibinin yazdığı diğer bölümlerin senaryosunda davacıların ve dava dışı …’in projesi, genel hikayesi ve karakterlerinin kullanıldığı, 1.bölüm için davacılara ödeme yapıldığı ancak diğer 16 bölümde davacıların mali haklarının ihlal edildiği, 17 bölümün tamamında davacıların isimleri belirtilmeyerek manevi haklarının da ihlal edildiği” görüşü açıklanmıştır.Mahkemece, “FSEK 52.md gereği tüm tasarrufların yazılı şekilde yapılması gerektiğinden, davalı yapımcının ödeme ve hak devralma iddialarının geçerli olmadığı, bu sektörde faaliyette bulunan …’nin de tedbirli davranmadığı, davacılar ile … arasında FSEK 10/2 md gereği adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıların hazırladığı senaryonun, … ait … adlı sosyal araştırma eserine dayanmakla birlikte, bu kitabın kaynak eser değil, kılavuz eser niteliğinde olduğu, dizinin gerek 1.bölümünde, gerekse 16 bölümünde davacılar ile dava dışı …’in projesi, genel hikayesi ve karakterlerin kullanıldığı” gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacıların dava dışı … ile birlikte senaristi oldukları … adlı …’de yayınlanan tv dizisinin 1.bölüm dışındaki 17 bölüme yönelik mali ve manevi haklara tecavüzün tespiti ile men’ine karar verilmiştir.Bu karara karşı her iki davalı da istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Davacının karara karşı herhangi bir başvurusunun ve istinaf taleplerine yönelik herhangi bir cevabı bulunmamaktadır. Davalı … kurumu istinaf dilekçesinde, “tek bir bilirkişi raporu ile itirazları incelenmeden, ek rapor veya yeni rapor alınmadan karar verildiği, husumetin sadece yapımcı davalı … firmasına yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili ile davalı … firması arasında akdedilen sözleşme gereği müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, senaristlerce senaryoya ait mali hakların …’e devredildiğini” savunarak İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını, istinaf incelemesi sonuçlanana kadar icranın ertelenmesini talep etmiştir.Diğer davalı… şirketi istinaf dilekçesinde, “…. adlı kitabını vererek 3 ayrı senaryo grubundan senaryo siparişinde bulunduklarını, içlerinde davacıların da bulunduğu ve … tarafından oluşturulan grubun hazırladığı senaryonun beğenilmediğini ve kullanılmadığını, dizide kullanılan senaryonun, davacıların hazırladığı senaryo değil, diğer grubun hazırladığı senaryo olduğunu, benzerliklerin, …kitabından yararlanılması ve tüm yerli dizilerde mahalle imamı, öğretmen, kafe sahibi, anne-baba gibi temel karakterlerin bulunmasından kaynaklandığını, bilirkişi raporların da senaryoların tam olarak karşılaştırılmadığını, sadece karakterler üzerinden sonuca gidildiğini, bu karşılaştırmanın da yüzeysel yapıldığını, sadece 4 bölüm izlenerek rapor tanzim edildiğini, bilirkişilerin … kitabıyla davacıların senaryosunu ve dizide kulanılan diğer senaryo grubunun senaryosunu karşılaştırmadıklarını, kaynak kitap aynı olduğundan, senaryoyu kim yazarsa yazsın bir takım benzerliklerin kaçınılmaz olduğunu, karakter benzerliklerinin de …. kitabından ve işin doğasından kaynaklandığını” iddia ile İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını ve ortadan kaldırılmasını talep etmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesinde, yeniden bilirkişi raporu alınarak, 05/07/2017 tarihli 2016/314 Esas, 2017/2308 Karar sayılı kararımız ile ; 6100 sayılı 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı … şirketinin ve davalı …. kurumunun istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.Davalı kurum vekili ve davalı şirket vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2019 tarihli 2017/4626 Esas, 2019/1624 Karar sayılı kararıyla; davalı …. Ticaret Ltd. Şti. vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalı … vekilinin temyiz isteminin temyiz sebepleri şimdilik incelenmeksizin Dairemizce yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak ve duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılarak her iki davalının istinaf istemlerinin reddine karar verildiğinden HMK’nın 353/1-b-3 madde hükmü gereğince yeniden esas hakkında karar verilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına, şimdilik davalı kurum vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dairemizce Yargıtay bozma ilamı taraf vekillerine tebliğe çıkarılarak duruşma açılmış ve Dairemizin 22/05/2019 tarihli kararıyla usul ve yasaya uygun görülmekle Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
G E R E K Ç E :Dairemizce alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı tarafın senaryosunda yer alan karakterlerin, senaryonun ve hikayenin davacı tarafa ait senaryodan alındığı, bu alıntının boyutunun esinlenme değil, intihal düzeyinde olduğu, davalı tarafın davacının senaryosundaki karakterlerin isimlerini değiştirerek kullandığı karakterlerin hikayelerinin de davacının senaryosundan alınmış olduğu, böylece davacıların eser sahipliğinden kaynaklanan hakların davalı tarafça ihlal edildiğinin tespit edildiği, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, davalı … film şirketinin dava konusu senaryo üzerinde hukuka uygun biçimde mali hak sahibi olmadığından davalı …. bu davalı ile yaptığı sözleşme ile hukuka uygun olarak hak elde etmesinin de FSEK 54. maddesi karşısında söz konusu olamayacağı, davalılar arasındaki ilişkinin ise FSEK 53. maddeye tabi olup bu davanın konusunu oluşturmadığı, Dairemizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da davanın kabulü gerektiği kanaatiyle, davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; davacıların dava dışı … ile birlikte senaristi olduğu “….” isimli dizinin …. logolu TV kanalında yayınlanan 1.bölüm dışındaki 16 bölüme yönelik davacıların mali ve manevi haklarına tecavüzün tespiti ile vaki tecavüzün önlenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı … İle …’nun istinaf istemlerinin ayrı ayrı kabulüne, a-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince İstanbul 2.FSHHM’nin 08.09.2016 tarih ve 2015/138 Esas, 2016/149 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,b-Davacılar … ve … tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile davacıların dava dışı … ile birlikte senaristi olduğu “…” isimli dizinin … logolu TV kanalında yayınlanan 1.bölüm dışındaki 16 bölüme yönelik davacıların mali ve manevi haklarına tecavüzün tespiti ile vaki tecavüzün önlenmesine,2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 44,40 TL karar harcından peşin alınan 27,70 TL nin mahsubu ile 16,70 TL eksik harcın davalılardan tahsiline, b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine, c-Davacı tarafça yapılan 1.500 TL bilirkişi ücreti, 297 TL posta gideri olan 1.797,00 TL ile 55,42 TL (peşin + başvuru ) harcının toplamı olan 1.852,42 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, d-Davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf yargılaması yönünden; a) Davalıların istinaf talebi kabul edildiğinden peşin yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b)İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 327,70 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 3.407,40 TL’nin üzerinde bırakılmasına, c)İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 79,70 TL istinaf yoluna başvurma harcının üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 22/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.