Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1011 E. 2019/2242 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA N : 2019/1011 Esas
KARAR NO : 2019/2242
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2014/227 E. – 2016/256 K.
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Dairemizin 11.10.2017 tarihli, 2017/618 E. – 2017/3059 K.sayılı kararı, Yargıtay 11.HD’nin 13.03.2019 tarihli, 2017/5082 E. – 2019/2126 K.sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili davalı adına TPE nezdinde tescilli çöp kopası tasarımının daha önce kamuya arzedildiğinden yenilik ve ayırt edicilik kriterine sahip olmadığını , hükümsüzlüğünü talep ettikleri çöp kovası tasarımının başvuru sahibinden önce üretilip piyasaya sürüldüğünü ve tescil ile koruma altına alındığını, müvekkilinin tasarımın tescil tarihinden önce benzer ürünün satışını yaptığını, müvekkilinin bu ürünü … kod numarası ile sattığını, bu ürünün yurtdışında patentli bir ürün olduğunu belirterek davalı adına TPE ‘de tescilli olan … sayılı endüstriyel tasarım belgesinde yer alan tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili davacının delillerini dosyaya sunmadığını, müvekkilinin tasarımının 0909 sınıfında sicile kayıtlı olduğunu, tescilin 30/09/2013 tarihinde yapıldığını , davacı iddialarının doğru olmadığını, tasarımın ilk olarak müvekkilince kamuya arz edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI:Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davalının tasarım tescil başvurusundan çok önce 05/10/2007 tarihinde …. asıllı … adlı kişinin başvurusu üzerine Avrupa Birliği Patent Ofisince … sayılı tasarım belgesinin düzenlendiği ve bu belegedeki ürün görselleri ile dava konusu davalıya ait tasarım belgesindeki ürün görselleri ile karşılaştırıldığında her iki tasarımın da benzer ürün morfolojisinde oldukları bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmaması sebebiyle benzer algılandıkları, dolayısıyla davalının tasarım başvurusundan çok önce tasarımın benzeri olan ürünün kamuya sunulduğu ve tasarım belegesinin düzenlendiği anlaşılmakla 554 Sayılı KHK’nın 43/1-a maddesi uyarınca davanın kabulüne, davalı adına tescilli … sayılı Endüstriye Tasarım Tescil Belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili dava konusu endüstriyel tasarımın ilk defa müvekkilince tasarlanarak üretildiğini, tasarımın 554 sayılı KHK’nın 5.maddesi gereğince yeni ve ayırt edici nitelikleri haiz olduğunu, yine bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim ile daha önce kamuya sunulan herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda oluşturduğu izlenim arasında belirgin farklılıklar bulunduğunu, bu hususun 27/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiğini 05/10/2007 tarihli 000804158-0002 sayılı tasarım tescilindeki ürün görselleri ile müvekkilinin tasarımı karşılaştırıldığında çizgi, şekil ve doku bakımından belirgin farklılıkların bulunduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni heyet oluşturularak bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken çelişkili rapor üzerinden hüküm tesisinin hatalı olduğunu ve resen sebepler ileri sürmüştür.
DELİLLER:Dava konusu hükümsüzlüğü istenilen davalıya ait … nolu tasarımın çöp kovası olup 09-09 sınıfında olduğu davalı tarafından 30/09/2013 tarihinde başvuru yapıldığı ve aynı tarihte tescil edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan üç kişilik bilirkişi raporunda dava konusu tasarımın çöp kovası tasarımı olduğu, hükümsüzlük talebine dayanak olarak sunulan tarihsiz katalogda bulunan 14605-P kodlu ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer oldukları sonucuna varıldığı, ancak hükümsüzlük iddiası için sunulan fatura fotokopilerinde kullanılan ürün kodunun D-14605 tarihsiz ürün katalogda bulunan ürün kodunun 14605-P olduğu, bu ürünlerin aynı ürünler olduğunu gösteren denetime elverişli bir bilgileye ulaşılamadığı, dolayısıyla davalıya ait tasarımın tescil başvuru tarihi olan 30/09/2013 tarihinden önce kamuya sunulduğunu gösteren görsel bir delil bulunmaması sebebiyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu yolunda görüş bildirilmiştir. Davacı vekilinin itirazları üzerine alınan 02/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise davacı vekili tarafından ilk bilirkişi raporuna karşı yapılan itiraz dilekçesinde sunulan Taywan asıllı…. adlı kişinin 05/10/2007 tarihli … sayılı Avrupa Birliği Patent Ofisi onaylı tasarım belgesine yer verildiği ve söz konusu tasarım belgesinde https:\….web adresinde yapılan inceleme sonucu ulaşıldığını, dava konusu tasarımla bu tasarım arasında ürün görsellerinin bilgilendirilmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, bu sebeple davalıya ait tasarım tescilinin koruma şartı olan yenilik özelliğinin haiz olmadığı kanaati bildirilmiştir. Davalı vekili söz konusu ikinci rapora itiraz etmiş ve her iki rapor arasındaki çelişkinin yeni bir heyetten rapor alınmak suretiyle giderilmesini istemiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde; “Avrupa Patent Ofisince yayınlanan 000804158-0002 grafik ile dava konusu tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenim bakımından açıklanan bütünsel belirgin farklılıklar bulunduğu, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu , yanılgılı değerlendirme ile kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle yeniden bilirkişi incelemesine gerek görülmeyerek, istinaf talebinin kabulüne davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2019 tarihli 2017/5082 Esas-2019/2126 Karar sayılı kararıyla ; ” 6100 sayılı HMK’nın bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller başlıklı 266. maddesi” (1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.” düzenlemesini içermektedir. Bu durumda bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuna itibar edilemeyeceği kanaatinde olması halinde, bu hususta yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve raporlar hukuken değerlendirilmek suretiyle sonuca varılması gerekirken, hakimin özel bilgisine dayalı olarak dava konusu tasarımlar üzerinde bizzat değerlendirme yapmak suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 266 vd. maddeleri uyarınca araştırma yapılmaksızın tasarımların farklılıklar içerdiğinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmeyerek kararın davacı yararına bozulmasına” karar verilmiştir. Yargıtay Bozma kararının taraf vekillerine tebliğ edildiği,katıldıkları duruşmada davacı vekilinin bozma ilamına uyulmasını, davalı vekilinin önceki kararda direnilmesini talep ettiği anlaşılmış, usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.Uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda rapor alınmasına karar verilmiş, Dairemizce tasarım uzmanı bilirkişilerden alınan 11/10/2019 tarihli heyet raporunda; 05/10/2007 başvuru tarihli … başvuru numaralı tasarım tescil belgesindeki çöp kovası görselleri ile, davalıya ait …. nolu tasarım görsellerinin, hem ayrıntıda, hem de genel görünümde aynı görsel özellikleri taşıdığı, benzer oldukları beyan edilmiştir.
GEREKÇE:Dava davalı adına tescilli …nolu tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.6769 sayılı yasanın geçici 1. Maddesinin 4. Fıkrası gereğince hükümsüzlük iddiasının tasarım tescil tarihinde yürürlükte bulunan 554 sayılı KHK nin 43,5,6,7. Maddelerine göre çözümü gerekir.43 Maddeye göre Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu, maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat olunan tasarımın hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir: Atıf yapılan 5. Maddeye göre “Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur” yenilik tanımının yapıldığı 6. Maddeye göre de “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir.Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.Ayırt edicilik ise 7. maddede ” Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır”Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir.” hükmü ile düzenlenmiştir.
Dairemizce alınan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; Tayvan asıllı …adlı kişiye ait olup Avrupa Patent Ofisince yayınlanan 05/10/2007 başvuru tarihli 000804158-0002 başvuru numaralı, çöp kovası tasarımının, dava konusu 30/09/2013 başvuru tarihli…numaralı çöp kovası tasarımı ile hem ayrıntıda, hem de genel görünümde aynı görsel özellikleri taşıdığı, benzer oldukları beyan edilmekle, önceki tarihli tasarım başvurusunun davaya konu tasarımın yenilik unsurunu ortadan kaldırdığından, hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının yerinde olduğuna, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, Dairemizce yeniden bilirkişi incelemesi yapılmakla, HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … sayılı “Çöp Kovası” tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince, İstanbul 3. FSHHM’nin 15.12.2016 tarihli 2014/227 E. -2016/256 K.sayılı hükmünün KALDIRILMASINA, a-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, b-Davanın kabulü ile; davalı adına TPMK nezdinde tescilli 2013/06674 sayılı “Çöp Kovası” tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, c-Karar kesinleştiğinden TPMK’ya kesinleşme şerhli gerekçeli kararın gönderilmesine, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 19,20 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Davacı tarafından yapılan 54,20 TL dava ilk masrafı, 166,40 TL tebligat-tezkere ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3. 220,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi red edildiğinden, davalı taraftan alınması gereken 44,40 TL maktu harçtan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, c-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 154,30 TL temyiz yoluna başvurma harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 181,20 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 3.335,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d-Davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurulurken sehven 154,30 TL temyiz yoluna başvurma harcı yatırdığı anlaşılmakla, talep halinde temyiz yoluna başvurma harcının davalıya iadesine, e-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, f-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından yapılan celse sayısı da dikkate alınarak; AAÜT gereğince, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 23/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.