Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1009 E. 2019/951 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1009 Esas
KARAR NO : 2019/951
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2018/290 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin tescilli “…..” markası bulunduğunu, davalı yanın “…..” ibaresini çeşitli inşaat projelerinde kullanmakta olduğunu, bu hususun noter aracılığı ile tespit ettiklerini, bu tespitlerin dosyaya sunulduğunu, müvekkili adına tescilli markanın davalı yanca inşaat projelerinde ve internet sitesinde aynı şekilde kullanması nedeniyle müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, davalı yan kullanımlarının önlenmesi ve davalının https://www……com isimli internet sitesine erişimin önlenmesi yönünde yönünde ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemenin 09/07/2018 tarihli tensip kararı ile talebin duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verdiği görülmüştür.Davalı …. Şirketi vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında; markanın asıl sahibinin müvekkili olduğunu, markayı ihdas edip maruf hale getiren ve 2013 tarihinden itibaren kullananın müvekkili olduğunu, oluşturulan proje ve isim nedeni ile asıl zarar görenin müvekkili olduğunu, … ve …. tabirleri genel tabirler olduğunu ve verilecek tedbir kararının davayı sonuçlandırır nitelikte olabileceğini, bu nedenle tahkikat yapılıp bilirkişi raporu alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca Mahkemenin 2019/88 Esas sayılı dosyası ile markanın hükümsüzlüğü davası açtıklarını ve beklenmesi gerektiğini savunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddini istemiştir.Bakırköy 1.FSHHM’nin 07.03.2019 tarihli 2018/290 E.sayılı kararıyla; İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi açısından bir marka uzmanı ve bilişim uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan raporda; “www……com ve http://…..com/ konsept/ isimli URL adresinde “….” ve “…” ibarelerinin kullanıldığı ve davalı tarafça davacının tescilli markasıyla ayırt edilemeyecek kadar benzer markanın aynı sınıfta ve hakta karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde kuLlanıldığı” hususları belirtilmiş olduğu, ancak davanın niteliği, markanın kullanıldığı alan ve davacı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü talepli Mahkemenin 2019/88 Esas sayılı dosyası ile dava bulunması, keza uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilememesi gerekçeleriyle bu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. İhtiyati tedbirin reddi kararına karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuş, ve istinaf dilekçesinde; mahkemenin 27/09/2018 tarihli tahkikat duruşmasının 1 numaralı ara kararında, bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesine karar verdiğini, raporda müvekkilinin lehine tespitlerde bulunulduğunu, davalının müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik taşıyan alan adını kullanımının tüketici nezdinde karıştırma ihtimali yarattığının ve marka tecavüzünde bulunulduğunun tespit edildiğini, SMK 159. Madde de düzenlenen ispat şartının yerine getirildiğini, tedbir red kararının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin hükümsüzlük davasının gerekçe yapılmasının hukuken kabul edilemeyeceğini beyanla, tedbir red kararının kaldırılarak davalıların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesini ve durdurulmasını, davalının https://www……com sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.TPMK’dan celp edilerek incelenen kayıttan, 2014/93418 başvuru numaralı, 17/11/2014 başvuru tarihli “….” markasının 36/37. Sınıflarda davacı adına tescil edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin, müvekkili adına …. sınıflarda tescilli ….. başvuru numaralı “…..” markasına dayanarak, davalıların kullanımlarının önlenmesi ve https://www……com isimli internet sitesine erişimin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir talep ettiği, mahkemenin bilirkişi raporu aldığı ve 07/03/2019 tarihli 2018/290 Esas sayılı kararıyla; aynı mahkemenin 2019/88 Esas sayılı dosyasında davalı ….Şirketi tarafından, davacı şirket aleyhine markanın hükümsüzlüğü davası açıldığı, ihtilafın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.İlk derece mahkemesi tarafından alınan 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tedbir kararı ile erişimin engellenmesi istenen internet sitesi alan adının 15/03/2013 tarihinde ….isimli kişi adına tescil edildiğinin, dosyada “….” isimli kataloğun adının geçtiği 16/08/2013 tarihli ve …. sıra numaralı fatura bulunduğunun beyan edildiği, davacı taraf adına TPMK nezdinde tescilli, 2014/93418 başvuru numaralı markanın 17/11/2014 başvuru tarihli olduğu anlaşılmakla; davalı tarafın, marka üzerinde önceye dayalı hak sahibi olduğu savunmasının yargılamayı gerektirdiği ve hükümsüzlük davasının neticesinin bu davayı etkileyeceği göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesinin tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harç peşin yatırıldığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin, davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansının talep halinde iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.