Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/10 E. 2021/1706 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/10 Esas
KARAR NO: 2021/1706
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2018
NUMARASI: 2017/527 2018/827
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)|Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dosyalarında özetle; müvekkili şirketin dava dışı Devlet Demir Yolları ile ilgili bir çekişmezliğini, hukuki hizmet vererek çözmeleri nedeniyle hizmet bedeli olarak Av. …’nun 500.000.-TL ‘ye hak kazandığını, hak edişe karşılık olarak keşidecisi … Tic.A.Ş ve lehtarı … olan … Nuriosmaniye Şubesine ait 250.000.-TL bedelli iki adet çekin müvekkili … tarafından alındığını, keşide tarihi yaklaşmakta iken anılan çeklerin tüm aramalara rağmen bulunamaması üzerine zayi edildiğinin anlaşıldığını, buna müteakip İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/453 esas sayılı dosyasından dava açılıp, ödeme yasağı kararı alındığını ve ilgili bankaya gerekli bildirimde bulunulduğunu, davalılar hakkında İstanbul CBS’nın 2017/88150 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalılar ile müvekkillerinin hiçbir hukuki, ticari veya başka bir suretle bağlantısı bulunmamakta birlikte, tarafların birbirlerini tanımadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde icra veznesine yatan paranın takip alacaklısı davacıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve anılan takibin durdurulmasına, İİK 72.maddesi uyarınca davalılara karşı borçlu olmadıklarının tespitine, davalılar aleyhine çek bedelinin %20’si tutarında kötüniyet tazminatı yükletilmesine, dava konusu çekin ve takibin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar ve dava dışı 3.şahıs tarafından davanın ikame edildiğini, açılan menfi tespit davasında kambiyoda herhangi bir ilişkisi olmamasına rağmen 3.şahıs …’nun açmış olduğu davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacılar vekili Av. … taraf olduğu davaya ilişkin olarak aynı zamanda vekil sıfatıyla davayı da takip ettiğini, menfaat çatışması ve tarafların bağı göz önünde bulundurularak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davaya konu çeklerin müvekkil keşidecinin cirosu ile öncelikle davacı ve aynı zamanda şirket ortağı … adına tanzim edilmiş olup daha sonra müvekkilinin alacaklı 3.şahıs olduğu … tarafından 21/02/2017 tarihinde müvekkiline verildiğini, bu durumun müvekkil ile 3.şahıs … tarafından tutanak altına alındığını, alınan bu çeklerin 22/02/2017 tarihinde sorgulanmak ve imza kontrolü için … Bankası Bahçekapı Şubesine takasa sunulduğunu oysaki davacılar söz konusu çeklerin 23/02/2017 tarihinde davacılardan …na verildiğini iddia ettiklerini, davacıların gerçek dışı beyanları ile müvekkilinin alacağını almasına engelleme kastı ile hareket ettiklerini, davacılar tarafından sunulan 23/06/2017 olan keşide tarihinin belge örneği üzerinde tahrifat yapılarak keşide 26/06/2017 tarihi olarak değiştirildiğini, davacıların kötü niyetli olduklarını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacıların her ne kadar … isimli şahsın itirafımdır isimli belgesine istinaden davasının kabulünü talep etmiş ise de … isimli şahsın itirafının kendini bağlayacağı bunun dışında davalının kötü niyet veya ağır kusurunu gösterir olguların iş bu dava dosyası açısından ispatlanmadığı, davacı yanın 23/02/2017 tarihinde davaya konu çekleri kaybettikleri iddialarının davalı …’un davaya konu çekleri 22/02/2017 tarihinde … Bankasına takasa vermiş olması karşısında davacı iddialarının çürütüldüğü bu kapsamda kötü niyet ve ağır kusuru ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/596 Esas sayılı dava dosyasının ayrı ayrı reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Karar her iki taraf vekilince istinaf edilmiştir. Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava dışı …’nün çeklerin meşru hamili olmadığını, bu konuda şahsın imzaladığı ‘İtirafımdır’ başlıklı belgenin dosyaya sunulduğunu, Dava dışı … ile davalılar arasındaki protokol ve diğer işlemlerin gerçeği perdelemek amacıyla hazırlandığını, ayrıca bu kişinin çekleri imzalamadan davalılara vermesinin bir ilişkinin saklanması amacıyla olduğunu, Çeklerin davacı …’a teslim edildiğine dair belgedeki tarihin sehven yanlış yazıldığını, Yargılama başlar başlamaz mahkemenin sözlü yargılamaya geçmesinin, ihsası rey anlamına geldiğini ve usule aykırı olduğunu, Birleşen dava ile oluşan dava değeri nedeniyle davanın mahkeme heyeti tarafından görülmesini gerektirdiğini.” beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir. Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacılar tarafından açılan davada hukuka aykırı ve sonradan oluşturulmuş deliller ibraz edilerek davada tedbir kararı alınarak alacağın tahsilinin geciktirildiğini, kötü niyetli sayılabilecek eylemler nedeniyle asgari hadden uzaklaşılarak icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu hususta karar verilmemesinin hatalı olduğu.” beyan edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, davaya ve takibe konu çeklerin kendi uhdelerindeyken kaybedilerek irade dışında ellerinden çıktığını, davalıların meşru hamil olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, “…Davacı yanın 23/02/2017 tarihinde davaya konu çekleri kaybettikleri iddialarının davalı …’un davaya konu çekleri 22/02/2017 tarihinde … Bankasına takasa vermiş olması karşısında yerinde olmadığı, bu kapsamda kötü niyet ve ağır kusurun ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/596 Esas sayılı dava dosyasının ayrı ayrı reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacılar ve davalılar vekillerince istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl ve birleşen dosya yönünden yargılamanın ilk duruşmasının 23.01.2018 tarihinde yapıldığı, mahkemece “Gelecek celse sözlü yargılama aşamasına geçilebileceğinin ihtarına” ve “Dosyanın karar hususunda incelemeye alınmasına” şeklinde ara kararlar kurularak celsenin talik edildiği ve mahkemece tarafların bildirdiği delillerin toplanması yoluna gidilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olduğundan, sair yönlerden inceleme yapılmaksızın davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın taraflarınca bildirilen savcılık soruşturmaları ve varsa ceza davalarının durumlarının incelenmesi ve tarafların bildirmiş olduğu diğer delillerin toplanarak sonuca gidilmesi doğrultusunda yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Davalılar vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2018 tarih, 2017/527 esas, 2018/827 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine, 6-Davalıların istinaf talebi bu aşamada incelenmediğinden, davacılar tarafından yatırılan istinaf harçlarının talebi halinde davalılara iadesine, 7-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 196,20 (98,10×2) TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 54,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 250,20 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/10/2021