Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/982 E. 2021/83 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/982 Esas
KARAR NO: 2021/83
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2017
NUMARASI: 2015/976 2017/963
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan 5.353,16 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yazılı ve sözlü mutabakatlara ve sektörel bazda teamüllere uygun olarak yürütüldüğünü, müvekkili uhdesinde tutulan cari hesap ekstresine göre davacının, müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; davacı kayıtlarında davacının, davalıdan 3.431,65 TL alacaklı göründüğü, davalı kayıtlarında ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının alacağını dayandırdığı irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında isim ve imza yer almadığı, davalı tarafın borcu kabul etmediğinden davacının fatura içeriğindeki malları teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği, davacının teslimini ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; müvekkilinin usulüne uygun ticari defter ve kayıtlarına göre alacağının sabit olduğunu, ancak mahkemenin red kararı verdiğini, müvekkilinin küçük miktardaki malları kargo ile gönderdiğini, aradan uzun yıllar geçmesi nedeniyle kargo bilgilerinin an itibari ile mevcut olmadığını, müvekkilinin … kargo firmasıyla çalıştığını, bu durumun mahkemeye bildirildiğini ve ilgili firmadan yazışma yapılmasının istendiğini, ancak mahkemenin delil listesinde bu delile dayanılmadığı gerekçesiyle talebi reddettiğini, oysa delil listelerinde karşı delil ibraz hakları saklı kalmak kaydıyla her türlü delile dayandıklarını, kargo firması kayıtlarının da bu türden bir delil olduğunu, kaldı ki irsaliyeli faturanın delil listesinde gösterildiğini, dolayısıyla kargo kayıtlarının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun kendilerini haklı çıkardığını, mahkemenin HMK’nın 145.maddesini dikkate almadığını, müvekkilinin yargılamayı uzatmak bir amacı bulunmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ayrıca tanık deliline de dayandıklarını, davalının tanık dinlenmeyeceği konusundaki itirazının yerinde olmadığını, istinaf mahkemesince kargo firmasından belgelerin celbi ile karar verilmesini istediklerini bildirmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişler ise de, mahkemece bu konuda hüküm kurulmadığını bildirerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 3.432,00 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 4.456,80 TL üzerinden cari hesap ekstresi dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Davacı tarafın delil listesinde icra dosyası, İTO kayıtları, ticaret sicil gazetesi kayıtları, taraf defter kayıtları, cari hesap ekstreleri, tanık, bilirkişi ve keşif, karşı delil ibraz hakkı ve her türlü delile dayandığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; taraf defterlerinin incelendiği, davacı tarafın defterlerinin de davalıdan 3.431,68 TL alacaklı olduğu, alacağın 15/02/2012 tarihli faturadan kaynaklandığı, davalı defterlerinde ise davalının, davacıya borcunun bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının düzenlediği 15/02/2012 tarihli 3.431,68 TL’lik faturadan kaynaklandığı, söz konusu faturanın irsaliyeli fatura olup teslim edildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, davacının bu nedenle alacak talebinde bulunamayacağı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, cari hesaba dayalı olarak davalı aleyhinde icra takibi başlatmış, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Somut olayda ispat külfeti davacı tarafta olup taraflar arasında uyuşmazlık konusu olduğu anlaşılan 15/02/2012 tarihli fatura içeriğinde yer alan malların davalıya teslimini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davacı taraf, her ne kadar … Kargo’nun 2012 yılı kayıtlarının celbini ve buna ilişkin tanık dinlenilmesini istemiş ise de, delil listesinde açıkça kargo firmasının kayıtlarına dayanmadığı gibi somut olay bakımından da tanık dinlenmesinin usule aykırı olduğu gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Davalı vekili, istinafında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş ise de, davacının takibinde kötüniyetli olduğu hususu usulüne uygun delillerle kanıtlanamamış olup bu konudaki istinaf talebi yerinde değildir. Her ne kadar kötüniyet tazminatı talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm verilmemesi doğru değil ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin de reddi gerekmiştir. Hal böyle olunca ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/01/2021