Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/903 E. 2018/732 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/903 Esas
KARAR NO : 2018/732
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/134
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, “müvekkilinin Türkiye’de ve diğer ülkelerde … + şekil markalarının sahibi olduğunu, 2012 yılına kadar Türkiye’de de faaliyet gösterdiklerini ancak 2012 yılında Türkiye’deki faaliyetlerini sona erdirdiklerini, davalının bunu fırsat bilerek ve müvekkilinin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla TPE nezdinde marka başvuruları yaparak müvekkilinin sözcük ve şekil markalarıyla ayırd edilemeyecek kadar benzer şekil ve şekil + cml, şekil + cmlactv markalarını ayakkabı ve ayak giysileri emtiasında kullanarak ve haksız rekabet yarattığını iddia ile esasa dair tespit, men, ref, durdurma ve ilan gibi talepleri yanında, davalının dava konusu marka başvurularının müvekkili ile ilişkilendirilebilecek biçimde kullanılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkeme 13.12.2016 tarihli ön inceleme duruşmasında davalının marka başvurularının dava tarihinden önce yayınlandığı gerekçesiyle davacının tedbir istemini reddetmiş ve 16.03.2017 tarihinde dava dosyası Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/79 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında, “müvekkilinin TPE nezdinde.. + şekil,… + ..s + şekil, ..+ ..) biçiminde 2015/77132, 2015/77129, 2015/75879, 2015/75878 ve 2015/77153 numaralı marka tescil başvuruları bulunduğunu, bu başvuruların yayınlandığını ve itirazların reddedildiğini, TPE’nin karıştırma ihtimali görmediğini, markaların tamamen farklı olduğunu, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, talep edilen tedbirin, yargılama sonunda istenilen amaca yönelik olduğunu” savunarak davanın ve tedbir talebinin reddini istemiş ve bu davanın Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/79 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini istemiştir.
Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04.07.2017’de birleşen 2016/120 esas sayılı dosyanın tefrikine karar verildiği ve 2017/134 Esas sayılı dosya üzerinden yeniden ihtiyati tedbir istediği ve davalının .. + ..+ şekil ibareli marka başvurularının müddet olduğunu, ya da TPE tarafından reddedildiğini gerekçe göstererek, davalının bu markaları kullanmasının engellenmesini, üretilmiş ürünlere el konularak muhafazasını, bu markaları içeren ürünlerin, davalıya ait…com.tr adresinde ve …, … ve …internet sitelerinde satışlarının ve kullanımının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece davalı başvuru akibetleri TPE’den sorulduktan ve bilirkişi raporu alındıktan sonra 09.11.2017 tarihinde, ihtiyati tedbir talebini kısmen kabul ederek, 50.000 TL teminat karşılığında, davalının müddet olan “.. + şekil”, “… + şekil”, “… + şekil” markalarını, ayakkabı ürünleri üzerinde ve davalıya ait ….com.tr internet sitesi ile … (URL) adresli internet sayfasında ürün tanıtımlarında kullanımının tedbiren önlenmesine karar vermiş, bu tedbire karşı davalının cml ibarelerini internet sayfalarından çıkardıkları iddiasıyla 30.11.2017 havale tarihli itirazı, davacının ise “sadece on-line kullanımlar için tedbir kararı verildiğini, oysa davalının dava konusu markaları ve türevlerini içeren ürün satışlarının sürdüğü” gerekçesiyle “… +şekil”, “… + şekil”, “…+ şekil”, “….”, “… + şekil”, “…” ve “….” ibarelerinin ve bunların iltibas yaratan türevlerinin davalı tarafça mal ve ambalaj üzerinde kullanılmasının, piyasaya sunulmasının, stoklanmasının, gümrük bölgesine konulmasının vs. yasaklanmasını, bunların iş evrakında ve reklamlarda ve web sitelerinde kullanılmasının ve on-line satışlarının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 25.12.2017 tarihinde bu talebin kısmen kabulüne karar vermiş ve daha önce on-line kullanıclılar için verdiği 09.11.2017 tarihli tedbir kararına atıf yaparak, bu kararda belirtilen markaların davalı tarafça ayakkabı ürünleri üzerinde kullanılmasını ve tanıtım yapılmasının yasaklanmış olduğundan bahisle, bu kez ürünlere ve ambalajlara el konularak toplatılmasına ve yediemine teslimine, tedbirin marka vekili katılımı ile infazına, bu kez teminat alınmasına yer olmadığına, bu markaların kombinasyonlarının da kullanımlarının önlenmesi taleplerinin ise muğlak olduğu ve infazda tereddüt yaratabileceği gerekçesiyle reddine karar vermiş, bu karara karşı sadece davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı istinafında, “tescilli olduğu gerekçesiyle mahkemenin cml change my look + şekil” markasını ve şekil markasını kapsam dışında tutmuş ise de, kararda yazılı olduğu gibi bu başvurunun tescilli olmadığını, bu marka başvurularının reddedildiğini ve davalının Ankara Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde buna karşı 2016/437 Esas sayılı davayı açtığını, davalının başvurusunun kötüniyetli olduğunu, müddet kaydı yapılan markanın tedbir dışında tutulmasının doğru olmadığını” iddia ile, “cml changed my look + şekil” markanın da tedbire dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevabında, “müvekkilinin şekil … şekli) ve ….markalarının 2015/77153 ve 2015/77149 numaraları ile 9. 10. 18. 25 ve 35.sınıflarda tescilli olduğunu, her ne kadar ürün kodunda cml ibaresi geçmiş ise bunu kaldırdıklarını, halihazırda müvekkilinin ihlal oluşturan bir kullanımın bulunmadığını, kısmi tedbir kararına da itiraz ettiklerini” beyanla, davacının istinaf isteminin reddini istemiştir.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, davacının marka tescilleri ve davalının kullanımı ile davalıya ait marka tescilleri ve tüm dosya kapsamına göre tedbir koşullarının mevcut olmadığı gözetilerek, istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.