Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/901 E. 2018/734 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/901 Esas
KARAR NO : 2018/734
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2018
NUMARASI : 2018/16 D.İŞ – 2018/16 K.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dairemiz önünü gelen istinaf istemi, Pakistan’dan Romanya’ya transit olarak gönderildiği belirtilen …+ şekil markalı kibrit emtiasının Gürbulak Sınır Kapısında 04.01.2018 tarihli gümrük işlemlerini durdurma kararı ile durdurulmasından sonra davacının, bu markalarla ilgili İstanbul Anadolu Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davada, GİD işleminin davasına dair tedbir talebinin mahkemece, ” SMK’da transit geçişlerin tecavüz olarak görüldüğüne dair açık bir hükmün yer almadığı ve tedbir koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle reddi üzerine, dava vekilinin 08.02.2018 tarihli istinaf istemine ilişkindir.
Davacı vekili istinafında, “Yargıtay kararları, kanun koyucunun iradesi, mehaz AB mevzuatı ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, taklit malların transit geçişlerin de markaya tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiğini, SMK’nın 7.maddesinin gerekçesinin de bunu desteklediğini ve 7.madde sayılan hallerin örnekleme yoluyla düzenlendiğini, AB Marka Tüzüğü’nün 9/4, 9/3 maddeleri ile Alman Marka Kanunu’nun 14.maddesi’nin de benzer düzenleme içerdiğini, tecavüz halleri sınırlayıcı olarak sayılmadığından, transit geçen taklit malların da markaya tecavüz oluşturduğunu” iddia ile kararın kaldırılması ve GİD kararının devamını talep etmiştir.
Dosya içerisinde Pakistan’da bulunan davalıya dava dilekçesini ve istinaf dilekçesinin tebliğ edildiğine dair bir belgeye rastlanmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili, transit geçiş yapan mallar yönünden de durdurma kararı ve tedbir verilebileceği gerekçesiyle, yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de;
Somut olay da uygulama yeri bulunan pozitif hukuk hükümlerinin, 6769 sayılı SMK’nın 7.maddesi olduğu, anılan yasa hükmünde, malların herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmasından bahsedilmeyip, malın ithal veya ihracının marka hakkına tecavüz olarak görüldüğü, Türkiye’nin de taraf olduğu TRİPS anlaşmasının 50 ilâ 60.maddelerinde de transit geçişlerin düzenlenmediği, transit rejiminin ayrı bir gümrük rejimi olduğu dava konusu malın varış yeri olan Romanya’da davacının markasının tescilli ve geçerli olduğuna dair dosyada somut bir delilin de bulunmadığı, transit geçen malların ithal veya ihraç eylemi olarak görülemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
İstinaf harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/03/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.