Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/892 E. 2019/1181 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/892 Esas
KARAR NO : 2019/1181
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2017
NUMARASI : 2017/724 E. – 2017/979 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait …Bankası A.Ş Avcılar Şubesi’ne ait 30/11/2016 ödeme tarihli çekin karşılıksız çıktığını, karşılıksız çıkan çekin 01/12/2016 tarihinde ödendiğini, ödenen çek ile ilgili davalının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine başlatıldığını, yüzde yirmiden az olmamak kaydıyla icra kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebi ile davanın kabulüne ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen çeke ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından alacaklı müvekkili bankanın feragat ederek açıkça iyiniyetini ortaya koyduğunu feragat edilmesi sebebi ile davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.12.2017 tarihli 2017/724 E. – 2017/979 K.sayılı kararıyla; 30.11.2016 tarihinde çekin karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, hemen 01.12.2016 tarihinde çeke ilişkin ödeme yapıldığı, davalı tarafça takibin ise sekiz ayı aşkın bir süre sonra 04.08.2017 tarihinde başlatıldığı keza menfi tespit davasının da açılmasından sonra icra takibinden feragat edildiği, basiretli bir tacir gibi hareket etmek durumunda olan ve bizatihi bu konularda ve özel yasaya tabi olarak faaliyet göstermek üzere kurulmuş bulunan davalı bankanın takipte haksız ve kötüniyetli olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının, dava ve takip konusu alacak miktarının %20’si oranında (11.697,50 TL) kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine ve davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın İİK 72.maddesi gereğince menfi tespit davası olup basit yargılama usulü ile yargılama yapılamayacağını, mahkemenin duruşmasız olarak hüküm kurmasının HMK’nın 320/1 maddesine aykırı olduğunu, -Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği durumlarda dosya üzerinde karar verilemeyeceğini, Hukuki dinlenilme başlıklı HMK’nın 27.maddesinde, Anayasanın “hak arama hürriyetini” düzenleyen 36.madde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılama hakkına ilişkin 6.maddenin dikkate alınarak mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E :Menfi tespit talepli davada, mahkemenin davalı alacaklı vekilinin icra takibinden feragat ettiğinden bahisle davanın konusuz kaldığına ve davacı lehine takip konusu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmettiği, davalı vekilinin mahkemenin duruşmasız hüküm kurmasının HMK’nın 320/1 maddesine aykırı olduğu, hukuki dinlenilme, hak arama hürriyeti ve adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; “24/08/2017 tarihinde UYAP üzerinden icra dosyasına gönderilen talep üzerine icra dosyasından feragat edildiğini, davanın konusuz kaldığını, müvekkilinin iyi niyetini ortaya koyduğunu, kötü niyet iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu” beyan ettiği, bankadan gelen yazı cevabından çekin bankaya ibraz edilerek karışıksız çıktığının anlaşıldığı ancak davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesindeki, çekin ödendiğine dair beyanı ile ödeme tarihinin belgelendirilmediği, mahkemenin davalı vekilinin icra dosyasına gönderdiği feragat beyanının, dosya içerisine celp edilen, icra dosyası içinde bulunmadığı gözönüne alınarak İcra Müdürlüğü’nden celp edilerek, ödeme tarihinin belgelendirilmediği de dikkate alınarak duruşma açmak suretiyle davalı tarafın takip başlatmakta kötü niyetli olup olmadığı hususunda yargılama yaparak karar vermesi gerekirken, duruşma açmaksızın dosya üzerinde karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, duruşma açılarak yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.12.2017 tarihli 2017/724 E. – 2017/979 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Duruşma açılarak yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/05/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.