Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/854 E. 2019/1215 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/854 Esas
KARAR NO : 2019/1215
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2017
NUMARASI : 2017/557 E. – 2017/569 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Dava konusu 22.08.2014 tarihli, 25.000-TL bedelli … Ümraniye Şubesine ait … no.lu çek,22.08.2014 tarihli, 25.000-TL bedelli … Ümraniye Şubesine ait … no.lu çek,22.08.2014 tarihli, 50.000-TL bedelli … Ümraniye Şubesine ait … no.lu çek,22.08.2014 tarihli, 50.000-TL bedelli … Ümraniye Şubesine ait B-7090597 no.lu çeklerdeki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması nedeniyle davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, dava konusu çeklerin 22/08/2014 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, muhatap bankanın çek fotokopisini müvekkil şirkete gönderdiğini, çek fotokopisinin incelendiğinde çıplak gözle dahi imzanın müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşılacağını, müvekkil şirket söz konusu çek koçanlarının kaybolduğunu fark ettiğini ve muhatap bankaya bu konu ile ilgili başvuruda bulunduğunu, dava konusu çeklerle ilgili olarak teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını bu taleplerinin kabul görmesi durumunda teminatlı olarak tedbir talep ettiklerini, dava konusu çeklerle ilgili olarak ödeme yasağı konulmasını, bu yasağın bankaya bildirilmesini, davaya konu çeklerle ilgili olarak müvekkil şirketin herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile söz konusu çeklerin müvekkil şirket açısından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın esasına girilmeden yetki yönünden reddine karar verilmesini, davanın pasif husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacı şirket yetkilileri hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/11929 ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/23954 Soruşturma numaralı dosyalar ile soruşturma yürütüldüğünü, davacının 3. şahıslara karşı aynı konuya ilişkin açmış olduğu menfi tespit davaları olduğunu, bilgileri dahilinde olan İstanbul Anadolu 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/24 E. sayılı dosyası olduğunu, dava konusu çeklerle aynı mahiyette seri numaraları farlı olan diğer çekler hakkında açılmış olan diğer menfi tespit davalarınında olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde davanın haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmesini, ödeme yasağına ilişkin ve ihtiyati tedbir kararının koşulları oluşmadığı için bu taleplerin reddedilmesini, talep ve beyan etmiştir.İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.05.2017 tarihli 2017/557 E. – 2017/569 K.sayılı kararıyla; HMK’nın 116/1-a maddesi ve 138.madde de dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, İİK’nın 72/son maddesi gereğince, “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü gereğince, davalının yerleşim yeri Bakırköy olmakla Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde, “davaya konu çekteki imzanın davacı/müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, çeklerin müvekkilinin rızası hilafında elinden çıktığını, çekteki imzada sahtecilik yapıldığı iddiasıyla dava açıldığını, haksız fiilden kaynaklanan davalarda HMK’nın 16.maddesi gereğince, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yerde yada zarar görenin yerleşim yerinde dava açılabileceğini, müvekkilinin adresinin Ataşehir/İSTANBUL olduğunu, mahkemenin yetkisinde olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, kararı veren mahkemeye gönderilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E :Davanın imza inkarına dayalı menfi tespit davası olduğu, davacı vekilinin davanın dayanağı … Ümraniye şubesine ait 4 adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitini istediği, ilk derece mahkemesinin davalı vekilinin yetki itirazı üzerine İİK’nın 72/son maddesi gereğince davanın, davalının yerleşim yeri olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekirken İstanbul Anadolu 2. Asliye Mahkemesinde açıldığından bahisle yetkisizlik kararı verdiği anlaşılmışsa da, İİK’nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki koşulunun genel yetkili mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmayacağı, çeke dayalı davaların muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesinde de açılabileceği, muhatap bankanın Ümraniye Şubesi olduğu anlaşılmakla, davanın açıldığı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinde kaldığı yetkisizlik kararının yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam olunmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.05.2017 tarihli, 2017/557 E. – 2017/569 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 45,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 143,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/05/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.