Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/848 Esas
KARAR NO : 2019/1166
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2017
NUMARASI : 2016/567 2017/1408
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 23/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … olan alacağının davalı tarafından ödeneceğinin temlik sözleşmesiyle vaadedildiğini, ancak bir miktar ödeme yaptıktan sonra kalan taksitleri ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, dolayısıyla alacağın talep edilebilir olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin borcun nakli sözleşmesinin olduğu, borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin halen devam ettiği, tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden alacak talep edilemeyeceği gerekçeleriyle erken açılan davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; borcun bir kısmının ödendiğini, ödenmeyen kısmı dava konusu yaptıklarını, sözleşmeyle … devre dışı kaldığını, dolayısıyla tasfiyenin sonucunun beklenmesine gerek olmadığını, sözleşmenin 4.4 maddesi ile müvekkilinin … ibra ettiğini ve o şirketteki alacağından feragat ettiğini, davalının özgür iradesi ile borcu ödemeyi üstlendiğini bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında toplam 32.734,43 EURO’nun tahsili için 19/01/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Bu itibarla davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev hususu kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmesi bile yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeden, bir başka ifadeyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2017 tarih, 2016/567 esas, 2017/1408 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıdaki gerekçede belirtildiği şekilde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Bu aşamada davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 55,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 153,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/05/2019